Asia translate Portuguese
855 parallel translation
¡ sraiI toprakIarinda zuIüm asIa bitmedi.
Na terra de israel de opressão sem fim.
" Yüzünüzü asIa unutamam.
" A vossa cara jamais esqueceria.
Afrika'ya yüzyıllar önce Asya'dan gelmişler. Bu konuda bilgin var mı?
São um povo que veio da Asia para a África há muito tempo.
KadınIar erkekIere asIa emir vermemeIi.
Mulheres. Nunca mandar.
- Tamam, yani Asya'daki savaş, Vietnam.
- A Asia.' - Então, a guerra na Asia.
- Ruslar.
"A Asia para os americanos."
Asya'da, Afrika'da despotizmle iktidarlarını sürdürüyorlar
ELES CONTINUAM FAZER REINAR O ARBITRÁRIO NA ASIA, NA AFRICA
Bu, Asya'da yaşayan bir Megatherium'un bel kısmına ait bir omur.
É a vértebra lombar de um Megatério encontrado na Ásia.
- Bunlar Asya'da yaşardı.
- Encontrado na Ásia.
Bu, Asya'da yaşayan bir Megatherium'a ait bir omur.
Esta é a vértebra de um Megatério encontrado na Ásia.
Sarışın Avrupa, Asya ve Amerika.
Uma Europa, uma Ásia, uma América loiras!
Asya'nın Işığı.
"A luz de Ásia".
Uzak Asya'da Efes Tapınağı'na yıldırım düştü, tapınak kül oldu.
E na distante Ásia... o templo de Éfeso ardeu, atingido por raios.
Avrupa'dan Asya'ya geçmeye hazırlanan şu adamın haline bakın daha bir koltuktan ötekine bile geçemiyor.
Este homem se prepara para passar da Europa à Ásia... mas não consegue nem passar de um sofá para outro.
Şimdi iddia ediyorum ki, tüm Asya toprakları... bu mızrakla kazanılmıştır.
Clamo toda a Ásia... terra conquistada pela lança.
Burası Asya, toprak da zaman kadar geniş, ikisi de bizim lehimize.
Aqui é a Ásia... vasta como o tempo e do nosso lado.
Burası da, Anadolu kıyıları boyunca uzanan zengin kentler, iyi barınaklar.
Aqui, na costa da Ásia menor cidades ricas, bons portos.
Anadolu kıyıları boyunca uzanan kentler onun tarafına geçecektir.
As cidades da costa da Ásia Menor vão apoiá-lo.
Ve bu düşünce Yunanistan'a geldiği gibi, Asya'ya da geldi.
E essa nova ideia veio à Ásia como foi à Grécia.
Her kim bu düğümü çözebilirse, Asya'nın hükümdarı olacak.
'Quem conseguir desfazer este nó... governará a Ásia.'
Anadolu kıyıları boyunca uzanan her limandan, Pers donanmasını söküp atıyor.
Ele está destruindo a frota persa... em todos os portos ao longo da costa da Ásia Menor.
Buraya, Asya'yı fethetmeye, kazanmaya... ya da ölmeye geldik.
Viemos à Ásia para conquistar... vencer... ou morrer.
Ben Persli Darius, kralların kralı konuşulan her dilin ülkesinin kralı, Asya'da sahip olduğu her ulusun Babil düzlüklerinde bir araya gelmelerini emretmiştir.
'A todas as nações da Ásia... eu Dário, o Persa, rei dos reis, senhor de todas as terras... ordenei que todas elas se reunissem na Babilónia.
Çünkü cehalet ve çılgınlık içinde, hala arsız ve utanmaz bir oğlansın haylazlık yapmak üzere haydut çetenle birlikte çıkıp Asya'ya geldin.
Pois ainda é um garoto impudente... que, na sua loucura e ignorância, veio à Ásia... com seu bando de ladrões para destruir.
Bugün, Yunanistan öç alacaktır tüm Asya bizim olacaktır, onun zenginliği bizim avuçlarımızda tüm uğraşlarımız sona ermiştir.
Neste dia a Grécia será vingada... a Ásia será nossa, e sua riqueza virá para as nossas mãos... e nossa marcha terminará.
Tüm Asya boyunca, Alexander'ın kamplarının peşinden giden ve Yunanistan'a döneceğimiz bugünü hayal eden kadınlar ben, Barsine olarak, sizin için ilk meşaleyi fırlatayım mı?
Mulheres, que seguiram o exército de Alexandre pela Ásia... e sonharam com o dia em que voltaríamos à Grécia... Devo eu, Barsina, atirar a primeira tocha para vós?
Alexander, bizim için fethederdi ama şimdi kendisi için fethediyor, iki dünyanın efendisi olarak duruyor Avrupa'nın ve Asya'nın!
Alexandre, que podia ter feito isso... conquistou e tornou-se senhor de dois mundos... Europa e Ásia.
Tüm Doğu Asya'da bu tarihi kutluyoruz.
Por toda a Ásia Oriental festeja-se esta data.
Rusları Avrupa'nın dışına sürerek, geldikleri steplere geri dönmeye zorlayacağız.
Confinaremos os russos nas estepas da Ásia.
tepelerinde, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk ve kritik yıllarında, binden az Kachin savaşçısı, Amerika ve İngiliz ordusunun liderliğinde 40.000 Japon askerin girişini engelliyordu.
Nas colinas da Birmânia do Norte, passagem para a vasta zona da Ásia, menos de mil soldados kachins, sob as ordens dos líderes americanos e britânicos do O.S.S., detiveram 40 mil japoneses, nos críticos primeiros anos da II Guerra Mundial.
Biri İspanya'da diğeri de Asya'da.
uma em Espanha e outra na Ásia.
Yer aldığı bölgeler kuzeyde Sibirya... güneyde Hindistan ve Malay yarımadası. "
Nativo da Ásia. Vive no Norte da Sibéria, no Sul da Índia e na Península da Malásia.
Bence orada bir yerlerde burayla Asya'yı birbirine bağlayan bir köprü olmalı.
Como eu estava a dizer ao Fritz, penso que havia uma língua de terra entre nós e a Ásia.
Bütün Asya üzerimize doğru geliyor.
A Ásia inteira está a cair-nos em cima.
Bütün Asya'ya karşı koymak üzere.
Prontos a lutar contra a Ásia inteira.
Asya, Afrika, Antarktika.
Ásia, África, Antárctica.
Sadece Ön Asya'da bir ağacın krallığı olsa bile.
Nem que seja só por uma árvore na Ásia Menor.
Bütün Asya'yı ele geçirebiliriz.
Devíamos conquistar toda a Ásia.
Ön Asya'dan. Oralarda binlerce köylü var sefil bir halde yaşıyorlar.
Centenas de camponeses da Ásia Menor.
Japonya bu ülkede değil, çok uzakta, Asya'da.
O Japão nem fica neste país. É longe, é na Ásia.
Asya'dan dünyanın merkezine kadar... bir yıldızı takip ettiniz öyle mi?
Seguistes uma estrela... da Ásia ao centro do mundo?
Asya ve Afrika'daki sefil yerlerde inanılmaz işler yapmış.
Fez um trabalho espantoso na Ásia e num lugar terrível na África.
- Asya'dan Orta Doğu'ya kadar.
- Da Ásia ao Médio Oriente.
Güneydoğu Asya ile ilgili olmamız gerektiği bilgisini vermedi.
De que devíamos estar envolvidos no sudeste da Ásia.
Güneydoğu Asya'da hiç bulundunuz mu?
Você já foi ao sudeste da Ásia?
- Asya.
- Na Ásia.
Bugün önemli bir suikast olacak.
Haverá um assassinato importante hoje, um golpe de estado igualmente perigoso na Ásia, e isto pode ser altamente crítico :
Tokyo'da İstihbarat Hizmetleri, Amerikan yaşam tarzını Asya'da sürdürmek için en iyi yol bu diyor.
Os Serviços Especiais em Tóquio dizem que um dos melhores truques é manter o estilo de vida americano na Ásia.
Asya tipi koleranın kaynağından dışarı yayılma eğiliminde... son yıllarda önemli artış görüldü. Kaynağın Ganj nehri olduğunu biliyorsunuz tabii.
Por vários anos, a peste asiática tem mostrado uma marcada tendência... para se espalhar para além da Ásia, o que, como decerto sabe, são as águas do Ganges.
Doğu Asya'nın hasta adamı!
"Os Doentes da Ásia".
Siz Asya'nın işe yaramaz hasta ruhlularısınız.
És amarelo ou quê? Doente da Ásia!