English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Atlar

Atlar translate Portuguese

4,696 parallel translation
Atlarınızı tutun.
Segurem os cavalos.
Atlarını lanet gün batımına doğru sürüyorlardı.
Partem rumo ao pôr-do-sol.
Benim atları kullanabilirsiniz.
Você é bem-vindo a usar a minha parelha.
Bir bilgisayara girer ve sistemden sisteme atlar.
Invade um computador e salta de sistema em sistema.
Yani bunun atlar için olması gerekiyor ama bu kimin umurunda değil mi?
Supostamente, são para os cavalos, mas... Quem quer saber deles?
Neredeyse herkes için bir gün gelir hayat A'dan sonra... aniden B'yi atlar ve tuhafın T'sine gelir.
Chega o dia para quase todos quando o "A" repentinamente salta o "B" e muda para um estranho "E"
- Ya ön kapıdan çıkarız ya da lanet olası suya atlarız.
- E agora? - Bem, podemos caminhar e sair pela frente ou saltamos para a porra da água.
Tabii, bütün bu atlar safkan.
Naturalmente, todos estes cavalos são puros-sangues.
Buraya Koşuyolu diyorlar, hani atlar için olandan.
Chamam-lhe "A Pista", como a dos cavalos.
Kim atlar oradan be?
Quem é que faz isso?
Atlar sizin mi?
Os cavalos são seus?
Atları, panayıra götürüyorum.
Levo-os para a feira.
İzin belgesini getirdiğinde, geri alırsın. Atlar mı?
Poderá recuperá-los quando receber a licença.
Atlar nerede?
Onde estão os cavalos?
Biz de atları yakaladık ama, adamın kaçtı.
Então apanhámos os cavalos, mas ele... fugiu.
Atlarım için geldim, Lordum.
Procuro os meus cavalos, meu Senhor.
Onlar benim atlarım değil.
Aqueles não são os meus cavalos.
Bu yüzden, atlarımı bıraktığım şekilde, geri istiyorum.
Eu quero os meus cavalos como estavam.
Şimdi de, atlarımı istiyorum.
Agora eu quero os meus cavalos.
Ayrıca da, atlarımı, bıraktığım şekilde bulmak istiyorum.
E diz-lhes que quero os meus cavalos como estavam.
Gidip atlarını oradan alsan, iyi edersin.
Aconselho que recuperes os teus cavalos.
Üç ay önce oraya bıraktığım ve şimdi yarı ölü hale gelen atları mı gidip alayım?
Aquelas bestas meio-mortas que eu deixei lá há três meses?
At tüccarı Michael Kohlhaas tarafından, Baronu aleyhine yapılmış olan şikayet talebi incelenmiş ve atların emaneten bırakıldığı Baronun kusurlu olmadığına karar verilmiştir.
"Considerando a acção movida pelo comerciante de cavalos, " Michael Kohlhaas, contra Sua Senhoria. " Julgamos que o Senhor a quem foram confiados os seus cavalos,
Tüccar, atlarını geri alabilir veya belirteceği bir yere
" Poderá recuperá-los por sua iniciativa,
Atlar için mi?
Pelos cavalos?
Şayet baron atlarıma iyi bakarsa...
Se o barão cuidar dos meus cavalos...
ve atlarımı bana, sağlıklı bir şekilde, geri verirse, o zaman, silahlarımı bırakırım.
Se ele devolver os meus cavalos de boa saúde, eu deponho as armas.
Atlarını geri aldıktan sonra, onları evine götürüp, güzelce bakabilmen karşılığında, düşmanlarını affetmeye hazır mısın?
Estás preparado para perdoar ao teu inimigo, ir recuperar os teus cavalos e levá-los para casa para cuidar deles?
Ancak, baron, atlarımı kendi elleriyle tımar edip, beslemeli ve iyileştirmelidir.
Mas... o barão... Deixe-me exigir que ele trate dos meus cavalos com as suas próprias mãos.
Baron, atlarınızı oldukça zayıf bırakmış olabilir ama, en azından hepsi canlı.
O barão pode ter encontrado os teus cavalos. Num estado lastimável, mas vivos.
Gidin ve atlarınızı tanımlatın.
Vai e identifica-os.
Atlarını.
Os teus cavalos.
Bu atlar senin.
Os cavalos são para ti.
Sırtlarında büyük hörgüçleri olan atlar ve aslanlar gagalarıyla kafatası parçalayan şahinlerle ilgili.
Com leões e cavalos com corcovas nas costas e falcões podem partire o crânio de um homem com seu bico.
Ama yabani at çitlerden atlarsa ve diğer atları da yoldan çıkartırsa... -... işlerimiz için hiç iyi olmaz.
Mas se o cavalo fica agitado, chuta a cerca... e deixa loucos todos os outros cavalos, bem, isso é mau para os negócios.
- Atlar için kalp cerrahı.
- De cavalos.
Loras çok genç ve bir sopayla adamları atlarından iyi düşürüyor.
O Loras é jovem e muito bom a derrubar homens dos seus cavalos com um pau.
Atları satıyor, altını da var.
Se vende cavalos, deve ter ouro lá dentro.
Atları alıp gidelim. Adam tehdit değil.
Levamos os cavalos e partimos, o velho não é uma ameaça.
Halkı silahlar, atlar ve yemek olmadan savunamayız.
Não podemos defender as pessoas sem armas, sem cavalos e sem comida.
Silahları, atları ve yemeği de altın olmadan alamayız.
E não conseguimos arranjar armas, nem cavalos, nem comida sem ouro.
Onun yaptığı şey de o değil mi zaten? Atlar.
É a especialidade dele, cavalos.
Atları seversin, değil mi? İkimiz de severiz.
Tu adoras cavalos, AJ, e eu também.
Atları hazırlayın.
Trás os cavalos.
Atlar daha uzağa gidemez.
Os cavalos não vão aguentar muito mais.
Hırsızlar olsaydı bütün atları çalarlardı.
Se fossem ladrões teriam levado os cavalos todos.
Ben küçük bir kızken Cleopatra adında bir kedim vardı. Ve her baharda çitten atlar ve hamile kalırdı.
Sabes, quando eu era pequena, tinha uma gata chamada Cleópatra e todas as primaveras ela saltava o muro e voltava grávida.
Atları hazırlat!
Quattrone, prepara os cavalos!
Ormanda Sid ve Daniel'in atlarını buldum.
Encontrei os cavalos de Sid e Daniel na floresta.
Git ve atlarını geri al.
- Vai e pega os teus cavalos...
Hangi atları?
Quais cavalos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]