Avion translate Portuguese
33 parallel translation
'Paradeen Kontrol Merkezi'nden Lunar Mekiği Avion'a.
Centro de controle de Paradeen para transporte Lunar Avion.
'Lunar Avion cevap veriyor.
Lunar Avion a responder.
'Bütün sistemler çalışır ve hazır durumda.'
Todos os sistemas operacionais e em modo de espera. Excelente, Lunar Avion.
'Çok iyi, Lunar Avion. Bizim 20 saat önümüzdesiniz.
Estão 20 horas atrasados.
- Uçağımla. Avion.
- No meu avião.
- Evet. Avion, Carlos'un her şeyi Turtle.
O Carlos dedicou a vida à Avión.
Turtle, bak, Avion'un yüzü Vince olacaksa biz de adına zarar gelmesini istemeyiz tabii.
Se o Vince vai ser a cara da Avión, não queremos prejudicar o nome dele.
Carlos Avion.
- Carlos Avión.
- Avion Tekilası.
- Tequila Avión.
Avion'la sevişmek inanılmazdır.
Não há nada melhor do que fazer amor em Avión.
Aquaman ve Avion cennetten gelen birleşim.
Aquaman e Avión, uma parceria perfeita.
Tequila Avion.
- Tequila Avión.
- Avion.
- Avión.
- Avion.
- Avión!
Güven bana, Avion Margarita hayatını değiştirecek.
Acreditem. Uma Margarita com Avión vai mudar a vossa vida.
Avion'u yaymak için ne gerekiyorsa.
Tudo o que puder fazer para espalhar a fama do Avión.
Avion haberiyle takas ettim. - Vince olur dedi.
Troquei uma publicidade à Avión, o Vince aceitou na boa.
Avion'un reklamını yapmanın iyi olacağını sanıyordum.
Achei que se divulgasse a Avión seria bom.
Bu sabah Carlos ile konuştum ve Avion ilgili konuları kendisi konuşmak istiyor.
Desculpe-me, falei com o Carlos esta manhã e prefere ser ele a falar sobre a Avion.
- Anlamı biraz önce Avion'u kaybetmeme neden olmuş olabilirsin.
Significa que podes ter acabado de me fazer perder a Avion.
Avion'u Mavericks'in resmi içeceği yapmak istiyor. Şaşmamalı!
Ele quer fazer da Avion a bebida oficial dos Mavericks.
Avion reklam turuna çıktı.
Está numa viagem de promoção da Avión.
Mükemmel.
Então, enquanto o FBI está ocupado a apanhar o Lawrence no mar, nós iremos escapar par avion... Bem, perfeito.
Avion tişörtünü giyiyordu ve inanılmaz seksiydi.
Estava a usar a t-shirt da Avión e estava super-sensual.
- Avion kızını diyorsun!
- É a miúda da Avión?
Avion'u başardı, şimdi yine yardıma hazırım.
Conseguiu fazê-lo com a Avión, e eu estou aqui para ajudar.
Avion tekila işindesin sanıyordum.
Pensava que estavas no negócio da tequilha Avión.
Gururum okşandı, küçük uçak.
Agradecido, avion pequeño.
FBI, deniz civarında Lawrence'ın kıçını ararken biz de "par avion" kaçışımızı yapıyor olacağız. Hava yolu.
Por ar.
- Avion bugün halka açılmış. - Öyle mi?
Entrou?