Avusturya translate Portuguese
638 parallel translation
Avusturya havan topu.
Modena, num conversível austríaco,
Sabah erken saatte, kasımın dördünde. Avusturya-macaristan başkumandanlığı..... General Badoglio'nun düzenlemelerini kabul etti.
No começo da manhã do 4 de novembro... o capitão geral das forças austro-hungaresas aceitou por rádio... as condições do armistício apresentadas pelo general Badoglio.
" Avusturya Dükü Leopold, Haçlı seferinden dönen Richard'ı tutukladı.
" Leopoldo da Áustria capturou o Rei Ricardo no regresso das Cruzadas.
Bildiğiniz gibi, ağabeyim Avusturya Dükü Leopold'un elinde.
Como sabeis, meu irmão é prisioneiro de Leopoldo da Áustria.
Ama Avusturya'daki hayatı çok farklıydı. Bırakıp gelmesi zor olmuş olmalı.
Deve ser difícil deixar um meio como o dela, na Áustria.
Ondan müzik eğitimi almak için Avusturya, Salzburg'a gittim.
Quando quis aprender música, fui ter com ele a Salsburgo.
Evet, eskiden Avusturya'da babanın ahırında çalışan ufak tefek adam.
Sim, o pequenote que costumava trabalhar nos estábulos do seu pai na Áustria.
Avusturya vatandaşı olarak Graz'da mı doğdun?
Nasceu em Graz, de pais austríacos?
Avusturya polisiyle olan sorunlarını halletmeye çalışacağım.
Vou tentar resolver as coisas com a Polícia austríaca.
Beni Avusturya polis karargâhını bağla.
Meta-me o quartel general da Polícia Austríaca em linha.
Avusturya, Macaristan, Belçika, İspanya.
Áustria, Hungria, Bélgica, Espanha.
Müstakbel Avusturya imparatoriçesine de içelim!
E a tutora imperatriz de Áustria também!
- Avusturya İmparatoriçesi olabilirsin. - Ben mi?
Vais ser a Imperatriz da Áustria!
- Senin Avusturya İmparatoru olabilmen için tahttan bile feragat ettim. - Elbette anne.
A única preocupação da minha vida tem sido zelar pelo teu bem?
Bu bilinmeyen hanım Avusturya İmparatorunu faytonundan indirdi ve basit bir öğrenci gibi yollarda mı yürüttü?
O imperador da Áustria que desce da sua carruagem por uma rapariga Que nem sequer sabe quem é E a convida para dar um passeio como se fosse um estudante apaixonado.
Onun mutluluğunu yıkmış olmayacaksın çünkü sanırım benimle de mutlu olamaz. Ben Avusturya İmparatoruyum.
E em relação à sua felicidade, eu não a garantia se casasse comigo.
Avusturya hükümeti önündeki resmi seremoniler ve İspanyol seremonileri esnasında her duruma karşı itaatkar olmalısın.
Porque a corte da Áustria exige uma etiqueta muito rigorosa. O mesmo protocolo que a corte espanhola. E eu hei-de zelar para que se mantenha como está.
Avusturya İmparatoriçesi olacaksan hayat tarzını değiştirmen lazım.
Não me obrigues a dizer-te a toda a hora que mudes de vida Se aspiras a ser a Imperatriz da Áustria.
Müstakbel Avusturya İmparatoriçesinin hayatına!
Deus dê muitos anos à futura Imperatriz da Áustria.
Bavaria'dan sevgili nişanlım Prenses Elisabeth'e bir kez daha Avusturya topraklarına hoş geldin diyor ve yeni yurdunda onu sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.
Saudamos a nossa amada pátria e a princesa Isabel da Baviera que Até hoje noiva do imperador da Áustria.
Avusturya onun ikinci evi ve yeni yurdu olacak ve sevgili Elisabeth yeni yurdunda birlikte çok mutlu saatler geçireceğiz.
Fica patente a felicidade que temos ao recebemo-la na sua nova casa. Que Áustria seja para ti um segundo refugio. E que te possamos oferecer tudo
Avusturya kilometrelerce uzakta.
A Áustria fica a quilómetros daqui.
Avusturya'nın savaşlarını kilometrelerce uzakta savaşmaya inandığım için mi?
Ou porque acredito em lutar pela Áustria, a 3 000 km daqui?
Avusturya'da, refakatsiz ata binmem imkânsızdı.
Na Áustria seria impossível para mim andar sozinha.
Şekerim Avusturya İmparatoriçesini görmek istiyorsan Macaristan'a gitmelisin.
Bem, minha querida, se quiser visitar a Imperatriz da Áustria, tem que ir à Hungria.
... Avusturya İmparatoriçesi olmaya ramak kalmış birisinin hislerini anlamak zor değil.
Quando alguém esteve tão perto de se tornar Imperatriz da Áustria, não é realmente difícil de perceber.
Avusturya İmparatoru, bir artistin eniştesi mi olacak?
O Imperador da Áustria tornar-se cunhado de uma actriz?
Hiç olmazsa Sissiyi düşünseydin. Ne de olsa Avusturya İmparatoriçesidir.
Devias pelo menos ter pensado na Sissi, uma vez que ela é a Imperatriz da Áustria.
Senle nişanlanmak üzere Annemle İschl'e gediğimde hakkında bildiklerim, yakışıklı olduğun ve Avusturya İmparatoru olduğundu.
Quando vim com a minha mãe a Ischl para ser a sua noiva, não sabia nada sobre si, a não ser que era bonito e que era o Imperador da Áustria.
Avusturya ile İtalya arasındaki ilişkiler şu anda çok iyi değil, Majeste.
As relações entre a Áustria e a Itália não são neste momento as melhores, Vossa Majestade.
Durumu daha da kötüleştirecek şeyler yapmamalıyız. Hele son savaştan sonra Avusturya'nın yalnız kaldığı düşünülürse!
É por isso que tudo o que puder piorar as coisas deve ser evitado, especialmente desde que a Áustria ficou completamente isolada depois da última guerra.
Ben de ayni şeyi söyleyecektim. Örneğin, bu buluşma Milano ve Viyana'ya yapılacak resmî bir ziyaretle birleştirilirse İtalya ve Avusturya ilişkileri bakımından büyük bir hamle olurdu.
Por exemplo, se a reunião for combinada com uma visita oficial a Milão e a Viena, isso seria uma boa estratégia relativa às relações entre a Áustria e a Itália.
Ama Avusturya ile İtalya'nın ilişkileri şu an o kadar kötü ki bunu iyileştirmek için her türlü özveride bulunulmalıdır.
Sim, concordo com o Ministro, meu caro Franz.
İtalyan toplumu aşırı Avusturya karşıtıdır İmparator ve İmparatoriçenin yapacağı ziyaret bu bakımdan bir takım olaylara gebe olabilir.
Por isso convidei-os para Trieste a fim de discutirmos quais as precauções a tomarmos devido a esta situação.
Ne düşünüyorlar acaba? İmparator ve İmparatoriçe locaya girdiklerinde Avusturya millî marşını çalmayabilirler. Ama bu...
As pessoas que trouxemos tiveram que prometer aos seus amos e patrões que recusariam qualquer tipo de respeito ao Imperador e a Imperatriz.
Peki Avusturya mı yoksa İsveç kökenli mi?
Do clã austríaco ou suíço dessa família?
O, Avusturya Alplerinin en ünlü kadın avcısıdır.
Ele é o destruidor de corações mais famoso dos Alpes austríacos.
Sadece Almanya'da veya Avusturya'da değil, onlardan her yerde var.
E não estão só em Alemanha ou Áustria...
Avusturya'dan bir hediye getirdim.
Trouxe-lhe uma lembrança da Áustria.
" Tüm Avusturya'yı alın.
"Invadam a Áustria. Tomem-na."
Ekselansları, Avusturya-Macaristan bakanı ve Barones Von Riedel.
Bem-vindo, Príncipe Tuan, á legação britânica de Sua Majestade.
Eğer diğer güçler kalırsa Avusturya da seçeneksiz kalacaktır.
Se as outras potências decidirem ficar, a Áustria não terá outra opção.
Sonuç olarak Çin hükümeti, Amiral Sydney komutasındaki İngiliz, Alman Rus, Fransız, Amerikan, Japon, İtalyan ve Avusturya silahlı güçler birliğinin derhal ve şartsız olarak silahlarıyla birlikte çok acil olarak Pekin'den ayrılmalarını talep ediyor.
... e, portanto, considerando a agressão gratuita pelas forças armadas da Grã-Bretanha, Alemanha, Rússia, França, Estados Unidos, Japão, Itália e Austria, sob o comando do Almirante Harold Sydney, o Governo Imperial Chinês exige a rendição imediata e incondicional das forças armadas destas nações, em Pequim. E a entrega de todas as suas armas.
Biz Almanya, Avusturya ve Macaristan'dan geldik.
Não se apresse. Somos da Alemanha, Áustria e Hungria.
Salzburg, Avusturya. 1930'ların son Altın Günleri'nde.
Salzburg, Áustria, nos últimos dias áureos dos anos 30
Ortada asılı kocaman Avusturya bayrağını fark etmişsinizdir.
Deves ter reparado na ostentação da bandeira austríaca, na entrada.
Bir Avusturya halk dansı.
É uma dança do folclore austríaco.
Karımın vatanı Avusturya'da çok güzel av hayvanları var, yabani horoz mesela.
É o galo dos bosques. - De noite?
Avusturya'nız çok güzel!
- A sério, gostas?
Söylesene, Avusturya'ya ilk gelişin mi Nene? - Hayır, Tirol'dada bir araya gelmiştik.
Não já estive uma vez no Tirol.
Avusturya'daki katı kutlamalardan gına geldi.
Tive a minha dose de festas formais na Áustria.