Ayağa translate Portuguese
9,293 parallel translation
- Pekâlâ doktor, ayağa kalk.
- Muito bem, Dr.. - Não... Levante-se.
Kalk ayağa.
Levanta-te.
Ayağa kalkınca konuşuruz.
Voltaremos a falar quando estiver em condições.
Ayağa kalkmasını söyle.
- Manda-a ficar em pé.
Ayağa kalkabilir misin?
Podes levantar?
Endişelenme, en kısa zamanda seni ayağa kaldıracağız, tamam mı?
Não te preocupes. Vamos reparar-te, está bem?
Ares. Ayağa kalk.
Ares, levanta-te.
- Nasıralı İsa adına ayağa kalk ve yürü.
Em nome de Jesus de Nazaré, levanta-te e anda.
Papaza yeniden ayağa kalktığında Wicker Park Wolverines'in hokey hakkında gerçekten bir şeyler bilen bir yardımcı koça ihtiyacı olacağını ilet. - Oh!
Diz ao padre que quando ele estiver de volta nos seus próprio pés novamente, os Wicker Park Wolverines vão precisar de um treinador assistente que saiba realmente alguma coisa sobre hóquei.
Bu gece Ayağa-Yumulma partisi varmış.
Diz aqui que há uma festa sapato-kake esta noite.
- "Ayağa-Yumulma" mı?
"Sapato-kake"? O que é isso?
Ayağa kalk da canını biraz daha yakayım.
- Levanta-te, para magoar-te mais.
Birlikte Gotham'ı ayağa kaldırıp, ihtişamını iade edebiliriz.
Juntos, restituiremos Gotham à sua glória.
Bonnie ayağa kalk!
Vamos, Bonnie. Levanta-te!
Ayağa kalk!
Levanta-te!
Bonnie, kalk ayağa!
Bonnie, levanta-te!
- Ayağa kalk.
- Levanta-te.
- Ayağa kalktım.
- Levantei-me.
Ayağa kalkıyor.
Cresceu.
Ayağa kalk!
Levantem-se!
Ayağa kalk ya da öl!
- Está bem. Levantar-me ou morrer!
Ayağa kalk.
De pé.
Eğer ayağa kalkarsanız birkaç dakika içinde kan kaybından ölürsünüz.
Se se levantar, vai sangrar em minutos.
Lütfen herkes ayağa kalksın.
Podem, por favor, pôr-se todos de pé.
Hadi Julio, ayağa kalk.
Vamos Julio, levanta-te.
Hadi ayağa kalk.
Vamos, levanta-te.
Ayağa kalk.
Levanta-te meu.
Seni ayağa dikmek için içeri sızıp erzak bulmaya çalışacağım.
Vou bisbilhotar e ver se encontro algumas provisões, para te podermos dar alguns pontos.
Ayağa kaldırın!
Solta-a!
- Kalk ayağa o zaman.
- Pois. Junta-te a mim.
Bilmiyorum ama hayat seni hayal kırıklığına uğrattığında bazen bir saniyeliğine ayağa kalkıp dik durmak iyi gelir.
Não sei, mas às vezes quando a vida não te corre bem, tens que te levantar por um segundo.
Ayağa kalkın.
Levantem-se
Şimdi, Amerika'nın her yerdeki Müslümanların zihnini yozlaştırdığına ve onları, ayağa kalkıp kendilerini özgürleştirmekten alıkoyduğuna inanıyordu.
Agora acreditava que a América estava a corromper as mentes dos muçulmanos em toda a parte, e impedindo que estes se emancipassem e libertassem.
Pekâlâ doktor, ayağa kalk.
- Muito bem, Doutor. Levante-se. - Não, por favor.
Arakladığınız tişörtler hakkında birileriyle görüşmek istiyoruz. Burayı ayağa kaldıracağız.
Precisamos conversar com alguém sobre as malditas camisolas que nos roubaram.
Ayak parmağı kemiği Bağlıdır ayağa
O osso do dedo é ligado ao osso do pé
Ayağa kalk. Direneceğiz. Ayağa kalk.
Imponha-se!
Ayağa kalk. Diren.
Imponha-se!
Hayır, ayağa kalk.
Não, de pé, quero vê-lo representar.
Onu tekrar ayağa kaldırmama yardımcı olamadı.
Não tinha servido de nada levá-lo lá para cima.
- Tekrar ayağa kalktığını biliyorum.
- Sei que estás em recuperação...
Ayağa kalkmak mı?
Em recuperação?
Ayağa kalk.
Levanta-se.
İntikamcılar ayağa kalktığında zalimler kaybeder.
Quando os Avengers surgem, os tiranos caem.
- Ayağa kalk!
Levanta-te!
Unutma, arka ayağa kas içi enjeksiyonu uygulamak için... Siyatik sinirlerden uzak duracaksın.
Lembra-te, para injecções intramusculares atrás da perna... afasta-te do nervo ciático.
Ayağa kalk.
Levanta-te.
Tamam, herkes ayağa.
Muito bem, toca a levantar
Onu gerçekten ayağa kaldıracağım.
Vou iniciar tudo.
Daha fazla siyahi saldırıya uğramayacak. Ayağa kalk.
Imponha-se!
Ayaga kalkın.
Todos de pé.