English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Azgın

Azgın translate Portuguese

1,216 parallel translation
Kapa çeneni! Azgın küçük hayvan!
Cala-te, nervosinho!
Hem o azgın bir aptal değil.
E ele não é só um estranho.
Çünkü iblis vaktinin kısıtlı olduğunu bilerek azgın öfkesiyle size geldi.
Para o diabo desceu cheio de ira contra ti, ele sabe que ele tem pouco tempo! "
Evet, orospu, sürtük, azgın küçük fahişe.
Puta! Continua!
Yani bu kesinlikle azgın bir dönem.
Bem, estas são com certeza alturas "quentes".
Egomuzun azgın sularına kapılarak kendimize isimler verdik, sınırlar için savaştık ve herkesten çok şey bildiğimize inandık.
Por actos desesperados de ego... nós damos a nós mesmos nomes, lutamos por linhas nos mapas... e fingimos que a nossa luz é melhor do que a luz dos outros.
Uzak durun, azgın kediler.
Vão-se embora, gatos!
Ve içeri geldiğinde bir ermin kadar azgın olur.
Invariavelmente ela volta sempre mais inovadora.
Bu gece onu yatağında bir başka azgın ermin gibi bekleyeceğim.
Esta noite, ela vai encontrar-me à sua espera inovador como ela.
Gurusuyla yaşadığı ruhani deneyimden sonra Samantha kendini uzun zamandır hissetmediği kadar hayal kırıklığına uğramış ve azgın hissetmeye başladı.
Depois de uma noite de leitura espiritual com o seu guru jeitoso, a Samantha começou a sentir coisas que já não sentia há muito tempo.
Kendimi daha önce hiç azgın bir köpek olarak görmedim Ama onu korkutuyor olabileceğimden endişeliyim.
Nunca me considerei... Sabes, um cão com cio. Tenho medo de a assustar.
Wall Street kodamanı, yazlık evimde yapılacak Doğu Hampton usulü düzüşme-festivali için iki azgın kız arkadaş arıyor....
Figurão de Wall Street procura duas amigas fogosas para uma festa de sexo em East Hampton, na minha casa de férias.
Azgın köpeklerin seni parçalıyor olmaları gerekiyordu.
Um grupo de cães ferozes devia estar a desfazê-lo em pedaços.
Donna, merdivenler liseli azgın bir köpeği durdurmaz.
Donna, escadas não vão parar um tarado de colegial.
Olta ipi liseli azgın bir köpeği durdurmaz.
Arame farpado não vai parar um tarado de liceu.
Biz etraflarında dolaşıp azgın bir fare gibi kızları öpmeyiz.
Nós não nos enganamos uns aos outros como um puto que beija outras raparigas.
Tabii aklını kamışından uzak tutabilirsen, azgın çocuk.
Se é que consegue deixar de pensar em porcaria durante um bocadinho.
Acayip bir şey, şu azgın teke dediklerinden.
É espantoso. Ele é um velho tresloucado e lascivo...
"Azgın Benny" olarak tanır.
... por "Benny, o Virilha", "Sammy, o Nariz"...
Onlar da "öylesine" ya da "azgın" diye etrafa mesaj verseler.
E diriam coisas como "superficial" ou "excitante".
- Bu azgın herif de kimmiş...
- Quem é o gajo com o falso...
Selam Cake, seni azgın at!
É o Keek. Olá Keek, meu lobo esfomeado.
Oberon'a şakalar yapar onu güldürürüm. İri yarı, umursamaz bir aygırı ayartmak için azgın bir kısrak kılığına girerim.
Sirvo a Oberon e faço-o sorrir quando um cavalo gordo trato de iludir, relinchando com ilusório brio como uma égua no cio.
Ve morgda kocaman, azgın bir adam tarafından gebertilmiş gibi duran iki tane ceset yatıyor.
E temos dois cadáveres na morgue que parecem haver sido mortos por um grande esmagador em série.
Lütfen Tanrım, Theresa'nın suçu Değil. kanapenin üzerindeki azgınlıklar hep verem yüzündendi.
Por favor, Deus. Não foi culpa da Theresa. A excitação no sofá era da tuberculose.
" Bayan, çok azgın bir adamım ama tohumumu karıştırmam.
Eu disse : Sou um verdadeiro fodilhão e não misturo a minha semente.
Ve yeni ben, azgın olduğumda asılıyorum... çünkü bana bu departmanda yardımcı olmuyorsun.
E o novo eu masturba-se quando se sente excitado... já que, claro, não me vais ajudar nesse departamento.
- Selam Arvid. Şu domuzlar gerçekten azgın hayvanlar, değil mi?
Olá Arvid.
"Azgın yarasalar kaçmış" mı?
Que temos morcegos com raiva à solta?
- Artık kapıyo aç seni azgın köpek.
Anda lá e carrega no botão para abrir a porta. Sim, querida.
Bir grup azgın üniversiteliden örnek almak zor olmasa gerek. - Sağ ol!
Não será difícil conseguir amostras de estudantes excitados.
Gece 3'e kadar dışarıda kalıyor, öğlene kadar uyuyor, yağlı Çin yemeklerini ısmarlıyor ve kendimi azgın hissettiğim zamanlarda herzaman orada olacak arkadaşlarımı arıyordum.
ficar fora até às três e dormir até ao meio-dia, pedir um take-away no mesmo chinês, e ligar a velhos amigos que me ouviam sempre, quando me sentia... inquieta.
İşte lra... azgın bir alabalık gibi üstümde çabalıyordu.
Então o Ira atirou-se para cima de mim como uma truta com cio.
Ayrıca, onun azgın bir moruk olduğunu duydum.
Para além disso, ouvi dizer que era um velho lascivo.
Ben geldim ve azgınım.
Estou em casa, e estou excitado.
Azgın herif!
Bravo!
Sharon, çok azgın görünüyorsun.
Sharon, estás voluptuosa.
Bu herif hala en azgın köpek.
Aquele tipo continua a ser um grande pinga-amor.
Onu sevip, azgın bir kurbağaya dönüştürdüler.
Amaram-no até mais não e transformaram-no num sapo.
Kendimi kaymış ve azgın hissediyorum.
Estou a murchar, sinto-me picante.
# Kıyıya vurmuş azgın bir dalgayım...
Sou como uma onda do mar Que na praia vai rebentar
"Ana kuzusu" "Bakire" "Azgın"
menino da mamã virgem - excitado
Ve ben bunu gördüğümde azgın akıntılar adımı haykırıyorlardı.
Para mim, a corrente rugia o meu nome.
Azgın küçük bir ressammış, öyle mi?
Pintorzinho assanhado, hã?
Oh, evet, tabi eğer sarhoşların üstüne hücum etmesini, azgın iş adamlarını seviyorsan.
Oh, yeah, se gostares de andar no meio de bebados e homens de negócios excitados.
Peter'ı liseli azgın kızlar gibi süzüyorsun.
Andas à volta do Peter como uma menina de escola excitada.
Eğer oraya girmek istiyorsan bu kampanya yazın postalanması gerekiyor Ki böylece benim hayatımdan çıkıp gideceksin seni azgın domuz.
A propaganda tem de ser enviada hoje para ganhares e saíres da minha vida sua cabra ulcerosa!
Azgın hissetmeye başladın mı?
Já te sentes excitada?
- O azgın bir embesil.
- Um imbecil incrível.
- Azgınsın.
- Deixa-o estar.
O gerçekten hep duyduğumuz azgın köpeklerden mi?
Ele é o cão raivoso que se diz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]