Ağır ol bakalım translate Portuguese
198 parallel translation
Ağır ol bakalım, kim kime aşık?
Devagar ao falar de amor!
- Ağır ol bakalım!
- Aguenta um minuto!
Ağır ol bakalım.
Calma aí!
Ağır ol bakalım. Kendi imkânlarınla kurtar.
Se vieres, vais ter de te safar sozinho.
- Ağır ol bakalım.
- te tranqüilize.
- Ağır ol bakalım kazma.
- Tem calma, parvalhão!
- Cartwright, ağır ol bakalım.
Cartwright. Pare.
Ağır ol bakalım, Cafer.
Mais devagar, Jafar.
Ağır ol bakalım.
Pára.
Ağır ol bakalım! O şey bir servet değerinde.
Isso vale uma fortuna, tem cuidado.
Hey, ağır ol bakalım!
Oh devagar!
Ağır ol bakalım.
Acalma-te.
Ağır ol bakalım pislik, Frankie zamanı geldi.
Alto aí. Está na hora do Frankie.
Hey ağır ol bakalım.
Mais calma aí...
Ağır ol bakalım Hızlı Gonzales.
Velocista.
Ağır ol bakalım!
Ei, ei!
Ağır ol bakalım biraz.Kızımla böyle konuşabilirsin ama oğlumla asla.
Agora espera um minuto. Tu podes falar com a minha filha dessa maneira, mas não com o meu filho.
Ağır ol bakalım.
Calma, "aviador".
- Evet. - Ağır ol bakalım.
Isso, descanse a mãozinha.
Ağır ol bakalım Trance. Onlar misafirler için.
Ei devagarinho com isso Trance o champanhe é para convidados.
- Ağır ol bakalım Nicholas. Polis, Shepherd'ın restorandan Jessica'yı aradığını öğrendi.
A polícia localizou uma chamada que o Shepherd fez à Jessica do restaurante.
- Ağır ol bakalım bayan.
- Calma, senhora.
Ağır ol bakalım.
Desiste...
Ağır ol bakalım.
Calminha...
Ağır ol bakalım.
Pelo amor de Deus.
Ağır ol bakalım.
Tem calma.
Ağır ol bakalım Sanki çok şey istiyorsun yine
Podes começar a travar Parece que queres avançar
Ağır ol bakalım Sanki çok şey istiyorsun yine
Então força nos travões Parece que estás a querer mais
Ağır ol bakalım Sanki çok şey istiyorsun yine
Por isso força nos travões Parece que tu queres mais
Hey, hey, hey, Dex ağır ol bakalım.
Dex, calma aí.
- Ağır ol bakalım.
- Mais devagar.
Ağır ol bakalım, Kung Fu Tonny.
Acalma o Kung Fu Tonny.
Ağır ol bakalım. Hak ettin.
Mas agora estás lixado, desta estás fodido e bem fodido!
Ve sen şimdi bana kalkmış bunu diyorsun... Ağır ol bakalım.
E agora vais dizer-me que isto...
Ağır ol bakalım, Nelson.
Não tão depressa, Nelson.
- Ağır ol bakalım anlatıyorum işte.
Esta história é minha.
Hey, ağır ol bakalım Mater.
Ei, ei, calma aí, Mate.
Ağır ol bakalım, arkadaş.
Calminha!
Ağır ol bakalım.
Vê bem o que dizes!
Ağır ol bakalım.
Ei. Tem calma.
Ağır ol bakalım.
- Fala baixo.
Ağır ol bakalım. Biraz dikkatli ol.
Tem mais calma, meu.
Ağır ol bakalım, Scherbatsky.
Mais devagar, "Scherbotsky".
Ağır ol bakalım, yaşlı adam.
Calma com o raio das mãos!
İnşallah o frengili aletini... - Ağır ol bakalım.
Espero que a sua pila infectada com sífilis...
Ağır ol bakalım.
Devagar. Logo vês melhor depois.
Ağır ol, bakalım.
Tal cuidado tirai do coração.
Ağır ol bakalım.
Calma aí.
Dur bakalım dostum! Ağır ol!
Ei, whoa, meu, espera um segundo.
Ağır ol. Dik dur bakalım, iri dostum.
Firme ai, amigão.
Ağır ol. bakalım.
Volta atrás. Volta atrás.