Bama translate Portuguese
83 parallel translation
Alabama'da.
- Contra''Bama State''.
Adım Bama Dillert.
Sou Bama Dillert.
Söylesene Bama.
Diz-me uma coisa, Bama.
Çok özür dilerim. Bama Dillert ve Rosalie.
Este é o Bama Dillert, e esta á a Rosalie.
- Merhaba Bama.
Olá, Bama.
- Bir şey olmadı aslında. - Resmi bir şikâyet var Bama.
- Oiça, houve uma queixa formal
Bama.
Bama.
Bama?
Bama?
Bama!
Bama.
- Sence de hüzünlü değil mi Bama?
- Bama, não achas que é triste?
Biliyor musun Bama, onu yeğeninin yanında görmeliydin.
Sabes, devias tê-lo visto com a sobrinha.
Bama'yla gitmemin sebebi beni sürekli olarak görmezden gelmendi.
Agora ouve, eu só me fui embora com o Bama porque tu continuavas a ignorar-me.
- Bama.
- Bama.
Bama, tahmin et. Yüz milyon yıl geçse aklına gelmezdi.
Bama, adivinha. não vais adivinhar, nem num milhão de anos.
- Gerçekten evleniyoruz Bama.
Não, vamos, a sério, Bama.
Bama, böyle konuşmaya hakkın yok.
Bama, não tens o direito de dizer isso.
- Lütfen Bama, benimle evlenmek istiyor.
- Bama, por favor, ele quer casar-se comigo.
Bama, lütfen işimi bozma.
Bama. Bama, por favor não estragues tudo.
- Lütfen Bama, beni öldürür bu.
- Por favor, Bama, isso matava-me.
Bama burada olmalıydı.
Bama devia ter estado vindo.
Bama, ne yapıyorsun burada?
Bama, que estás aqui a fazer?
Bama bir söz vermiştin.
Fizeste uma promessa.
Sesin harika geliyor BAma yüzün net görünmüyor Hadi.
A tua voz soa tão bem mas a tua cara não está grande coisa
Ala-lanet-bama'dasın.
Estás no raio do Alabama.
'Bama.
'Bama.
O zaman bir uçağa atlar ve hayatımızın geri kalanını o parayı harcamakla geçiririz.
Depois, a'Bama e eu apanhamos um avião e passamos o resto da nossa vida a gastar.
Kahretsin! Bombalar ve çarpışmalar, kötü kombinasyon.
Bombas e beatas não se misturam, Bama.
- Yürü,'Bama!
- Vai,'Bama!
Alabama'da 4 yıl, Huntsville'de 6 ve Florida'da da 3 yıl yattı.
Esteve quatro anos preso em Bama e seis em Huntville mais três na Florida, em Indian River.
Ortağının kör bir'Bama çocuğu olduğunu hiç söylememişti bana.
Nunca me disse que o seu parceiro era um preto cego.
Peki,'Bama. Neden şuraya çıkıp bana neyin var neyin yok göstermiyorsun?
Certo, vá para o piano e me mostre o que sabe.
Peki,'Bama.
Certo, negro.
'Bama fena değil.
- O negro não é ruim.
Sen ve'Bama, burada, İskemle'de bir haftaya ne dersiniz?
Não gostavam de formar um conjunto?
Peki ya'Bama?
- E o negro?
Kingman, Barstow... Öyleyse, Gossie,'Bama'ya otel bulmak için endişelenmene gerek yok.
Não se preocupe com a hospedagem dele.
Roy! "Bama'ya gitmeyi seviyor muyuz" diye mi soruyorsun?
Fala no plural, como se tivesse estado lá.
Benimki Bama.
Sou o Bama.
Neden sana Bama diyorlar o zaman?
Então porque te chamam Bama?
Bama'yı görmek için Cleveland'e gitmem gerekmedi.
Afinal não precisei de ir a Cleveland para encontrar o Bama.
bama boy : neden seni yanlama yaparken görmüyorum?
bama boy : porque nunca te vi a fazer derrapagens?
Bama bir izin kağıdı yaz, lütfen?
Justificas-me as faltas?
Lanet Alabama'ya gittiğini gazetelerden okuyacak halim yoktu.
Não recebi a informação de imprensa em que tu estavas em Ala-caraças-bama.
Deniz Piyade Sınıfı'nda size Alabama Teknik'te devam edebileceğiniz hiçbir şey öğretmediler mi?
Não há nada que o Corpo de Fuzileiros tenha-lhe ensinado que o senhor possa continuar no'Bama Poly?
- Doğru karar Bama.
- Dê as cartas, Bama.
- Bama.
- Bama?
- Bama da benim amcam.
- Bama é meu tio.
Bama'ya ne oldu?
O que foi, Bama?
Bama, Connie ikinci hatta.
Bama, ó a Connie na linha dois.
- Bama, şu sesi kıs.
- Baixa o volume.
Doğru söylüyor Bama.
Ele tem razão.