Bandit translate Portuguese
79 parallel translation
- Haydut, Cole Porter söylüyor.
- "The Bandit Sings Cole Porter".
"Smokey and the Bandit 3."
Smokey e o Bandido III.
"Smokey Is The Bandit."
Smokey é o bandido.
Smokey'nin Bandit'i becerdiğini başka nerede görürsün?
Quantas vezes podemos ver o Smokey a comer o Bandit?
- Şimdilik tek bilgimiz, Smokey ve Haydut oldukları.
- Por ora, é o Smokey e o Bandit.
L'il Bandit'imi kim alırsa, onu öldüreceğim.
Eu mato quem comprar o "Bandidinho".
Keltoş tele çarpar, kafası kopar... L'il Bandit yavaşça durur.
O careca toca no fio, e fica sem cabeça, o "Bandidinho" para num sítio seguro.
Smokey ve Bandit.
Smokey and the Bandit.
Hayır, hayır bu filmi bir daha izlemek istemiyorum, ben güneyi sevmem.
2 : 00, Smokey and the Bandit. Não, não, não. Eu disse-te que Eu não queria ver esse outra vez.
Jackie, Smokey vs. Bandit tartışmamızdan beri... ikimiz hiç bu kadar aynı fikirde olmamıştık.
Oh, meu Deus. Jackie, já não estávamos de acordo desde o combate "Smokey vs Bandit"
Benim adım Haydut.
Chamo-me Bandit.
- Ne haber, Haydut?
- Como estás, Bandit?
- Bir seferde bir pençe, Haydut.
- Uma pata de cada vez, Bandit.
Asla umudunu kesme, Haydut.
Nunca desistas, Bandit.
Annem bir hayduta ilgi duyuyor.
A mãe tem um fraquinho pelo Bandit.
Sen Dalton'sun o da Red Kit.
Ela é o... Smokey e tu o Bandit.
Smokey and the Bandit ekibine, "10-4" dediğimi ilet.
E dá cumprimentos meus aos actores do "Smokey and the Bandit".
Mannex Bandit Queen gibi üç gemiyi daha işleten kuruluştur.
Mannex Corporation. Eles são donos do "Bandit queen", e três outros barcos.
Beyler, bu Bandit Queen :
Cavalheiros, este é o Bandit Queen.
Bandit Queen'de kendine bir temizlik işi bulmayı başardı.
Ele conseguiu assegurar um beliche no corpo de guardas do Bandit Queen.
Bandit Queen'de müşterileri taciz etmek yasaktır.
Não há nenhuma fraternização com os clientes no Bandit Queen.
Bandit Queen kumarhanesinin bürolarına açılan bir tünel kazdık...
Nós escavámos até perto dos escritórios do Bandit Queen.
Bandit Queen eşsizliğin bir simgesi.
O "Bandit Queen" é um local de pecadores.
Bandit, Tala, Ipod...
Bandit, Tala, Ipod...
Ve bu yıla özel, "Smokey and the Bandit" filmindeki arabayla fotoğraf çektirin.
E este ano, tirem a vossa fotografia dentro do carro do Smokey and the Bandit.
Bu yıl Smokey and the Bandit filmindeki arabayı gösterecekler.
Este ano têm o carro do Smokey and the Bandit.
Sen Kardan Adamsın. Nasıl olurda sen hep Haydut oluyorsun?
Porque é que tu és sempre o Bandit?
Çünkü ben bıyıklıyım. Haydut olmak için bıyıklı olman lazım.
É preciso ter bigode para ser o Bandit.
Hey, millet. Smokey and the Bandit filmindeki arabayı görmek için sadece iki gün kaldı.
Só têm mais dois dias para ver o carro do Smokey and the Bandit.
Belki Haydut kızı geri almak zorunda kalmazdı. Ama başka bir filmdeki erkeğin birinin kaldığını görmüştüm.
O Bandit nunca teve de recuperar a rapariga, mas já vi um filme em que o tipo do Ferris Bueller o fez.
Hadi, Haydut, daha uzun bir yolumuz... ve az zamanımız var.
Bandit, temos um longo caminho e pouco tempo para lá chegar.
Ve bugün sen Haydut'sun.
E hoje, vais ser o Bandit.
Smokey and the Bandit gibiydi, Burt Reynolds gibiydi lan.
Vamos, meu! Isso foi tão, fumador e o bandido. Merda do Burt Reynolds agora mesmo.
Anubix
Bandit, guicn e Phoenix0
Çok ateşli Sally Field'in kuyruğunda... sana şans dilerim.
Obrigado pela boleia, Bandit. Boa sorte a dar alguns estalos nesse rabo bom da Sally Field.
Chubby Marketin önündeyiz. "Smokey ve Askılı Haydut" ismini verdiğimiz... ... soyguncuların güvenlik kamerası kayıtlarına ulaştık.
Estou em frente ao Mercado do Chubby onde obtivemos filmagens exclusivas das câmaras de segurança com o último assalto dos criminosos com a estranha alcunha de "Smokey and the Tube Top Bandit."
Pazarı, haydut arabası'nı getirdiğimden beri böyle görmemiştim.
Já não via o stand assim desde que trouxe o carro Bandit.
Söylentilere göre, bu araba Smokey and the Bandit filmindeki arabalardan biriymiş.
Sabes, os rumores dizem que aquele carro é um dos carros que entrou no filme Smokey and the Bandit.
Haydut arabası satılmadı. Kural kuraldır.
Nnguém vendeu o carro Bandit.
Don, pazardaki her araba satılacak demişti.
O carro Bandit? O Don disse todos os carros no stand.
Haydut arabası da bir araba ve pazarda. Dur bir dakika.
O carro Bandit é um carro e está no stand.
Bu L'il Bandit ve acı çekiyor.
E está a sofrer.
Hem bu "Elveda Güzelim" kız filmi gibi değil mi?
- Não tem Smokey ou o Bandit. - Yeah! Sim, e mais, o The Goodbye Girl, não é, tipo, um filme para raparigas?
Sadece Haydut değil.
E não só o Bandit.
Smokey and the Bandit te ne?
- O que é o Smokey and the Bandit?
Haydut demek istedin.
Bandit, queres tu dizer.
Ben haydudum.
Eu sou o Bandit, tu és o Snowman.
Haydut olsa ne yapardı, haydut?
- O que é que faria o Bandit, Bandit?
Bandit daha baştan kızı kaybetmezdi.
- Para começar, não a teria perdido.
Haydut arabası.
O carro do Bandit.
54 Bandit. Tanrım, çok hızlılar.
54, Manning na 3.