Banner translate Portuguese
301 parallel translation
Kule her iki ülkenin de kontrolü altında, ama Amerikalılar onların zillerinin "The Star-Spangled Banner" ı
A torre está sob controlo dos dois países, mas os americanos dizem que os sinos não tocam "The Star-Spangled Banner"
Ezbere bildiğim tek şarkı milli marştır.
A única que conheço de cor é The Star-Spangled Banner.
Bak, bebeğim, buralarda, "O Sole Mio" bir tür "Altın varaklı" özlem türküsüdür
Olhe, boneca, aqui "O Sole Mio" é como o "The Star-Spangled Banner" em casa.
- Bayan Maier, BJ. Bu Dr. David Banner. - Selam Bayan Maier, nasılsınız?
Srª Maier, BJ, este é o Dr. David Banner.
- Dr. Banner? - Evet?
Dr. Banner?
Öyle olsun Dr. Banner ancak ben öyle kolay pes etmem.
Está certo Dr. Banner. Mas eu não desisto facilmente.
4 : 05, Dr. Banner gördüğü rüyanın etkisiyle göz kımıldanmaları yaşamaya başladı.
4 : 05. Dr. Banner exibe movimento rápido do olho, indicando estado de sonho.
Dr. Banner kendine...
O Dr. Banner tem...
Yüksek basınç odasındaki artık Dr. Banner değil.
O Dr. Banner já não se encontra na câmara de pressão.
David Banner bir katil değil.
- David Banner não é um assassino.
- Biz David Banner'dan bahsetmiyoruz.
- Não estamos a falar de mim.
Bu yaratık David Banner'ın aşırı gelişmiş hali. İlkel duyguları zapt edilemez durumda.
A criatura é uma extensão do David, com as emoções primárias à solta.
Terbiye edilmemiş olabilir, basınç hücresini cehenneme çevirmiş olabilir, ama öldürmeyecek, çünkü David Banner öldürmez.
É indisciplinado, pode rebentar com uma câmara de pressão, mas não mata porque o David Banner não é capaz de matar.
Dr. Banner, ben Scotty.
Dr. Banner, é o Scotty.
Dr. Banner?
Dr. Banner?
Dr. Banner?
Dr. Banner? David Banner?
Dr. Banner, bu öğlen sizin adınıza kayıtlı bir otomobil bulduk kenara devrilmiş vaziyetteydi, kavşak yolunun kuzey tarafında.
Encontrámos um automóvel registado em seu nome na Crossway Road.
Ben Dr. Banner olmak istiyorum, Dr. Jekyll değil.
Quero ser o Dr. Banner e não o Dr. Jekyll.
Banner! Banner!
Banner!
Tanrım, Banner!
Meu Deus, Banner!
- Yıldızlarla Süslenmiş Bayrak'ı biliyor musun?
Sabe o The Star-Spangled Banner? - O quê?
Hücum Kumanda, Bilyarsk ile Kızıl Sancak Filosu arasında ağır şifreli haberleşme işaretleri görüyor.
O Comando está a detectar sinais de comunicações codificadas entre Bilyarsk e a Frota Red Banner.
Kızıl Sancak Filosu'nun tüm gemilerini alarma geçirin.
Envie um alerta a todos os navios da Frota Red Banner.
Banner, gerçek adım bu...
Banner. - O meu nome é...
Banner, tabii ya,
- Banner! Mas é claro...
Doktor David Banner, Princeton, Stanford.
Dr. David Banner... Princetown... Stanford...
- "Star Spangled Banner."
- "Star Spangled Banner".
Memnun oldum. Teğmen ve albay Baner.
- Tenente-coronel Banner.
Kozlar içki kaçakçısı haydutların elindeyken, Springfield kasabayı temizleyebilecek ve gangsterleri vurabilecek tek adamı göreve çağırdı, Rex Banner.
Com barris de rum em lugares importantes, Springfield chamou o único homem capaz de limpar a cidade e matar os gangsters Rex Banner!
Rex Banner.
Rex Banner!
Hiç vakit kaybetmeden, aynı bir balıkçının ıstakoza saldırması gibi Rex Banner da içki kaçakçılarına saldırdı.
Sem perder tempo, Rex Banner atirou-se aos contrabandistas como um cão a um osso.
Banner'ın gelmesiyle, kasabadaki alkol ve suç tarihe karıştı, ben de öyle.
Com o Banner, o álcool e o crime acabaram nesta cidade. E eu também acabei.
Unutma, bundan kimseye bahsetmeyeceksin, ne annene, ne Rex Banner'a, kimseye!
Mas lembra-te, não fales disto a ninguém. Nem à tua mãe, nem ao Rex Banner, a ninguém.
Rex Banner'mış. Ne aptal herif!
Rex Banner, grande tolo!
Bu, Rex Banner için hiç mutlu bir doğum günü değil.
Não é um aniversário feliz para o Rex Banner.
"Bana bak, Rex Banner. Yeni bir şapkam var."
"Olha para mim, Rex Banner, tenho um chapéu novo!"
- Hey Banner, nasıl gidiyor?
- Que tal vão as coisas, Banner?
Eminim Rex Banner'dan gerçekten nefret ediyorsundur, ha? Kimden?
- Deves odiar a sério o Rex Banner.
Millet, Rex Banner alkole karşı savaşınızı kazandı!
Rex Banner venceu a vossa guerra contra o álcool!
"Yeşil Dev 2" nin, 72. sayısında Dr. Bruce Banner'ın bulduğu...
No O Incrível Hulk, número 72, O Dr. Bruce Banner descobriu...
Hey Carol, "David Banner, tekerlerini patlattım" desene.
Carol, diz-me : "David Banner, furei-te os pneus."
David Banner, az önce tekerlerini patlattım.
"David Banner, furei-te os pneus." Não tenho remédio.
Bayan Banner ve onun kardeşi her zaman böyle şeyler yaparlar.
Estão sempre prontos a ajudar, a senhorita Banner e o seu irmão.
Teşekkür ederim, bayan Banner.
Obrigada pelo elogio, Senhorita Banner.
Size Ralph Banner'ı sunuyorum.
Apresento-lhes Ralph Banner.
Değil mi bay Banner?
Não é verdade, Sr. Banner?
Bay Banner biliyor.
O senhor Banner sabe.
Değil mi bay Banner?
Diga-lhes, senhor Banner!
Ve buna ilerleme diyorlar ama biz ne diyoruz bay Banner?
E eles dizem que é o progresso. Mas como é que nós o chamamos? Sr. Banner.
Hepimiz Virginia'nın çocuklarıyız.
e que passou a ser o guardião da original "Star-Spangled Banner".
Başta içki yasağının iyi bir şey olduğunu düşünmüştüm.
BANNER BANE BEBIDAS