Beans translate Portuguese
146 parallel translation
Beans!
Beans!
- Beans.
- O Beans.
Kurufasülye, sebze ve öğlen için et.
They'll have some beans, vegetables and meat for lunch.
Hava kirliliğini önlemek için tabakları azaltalım.
Here, we'll halve the vegetables and the beans.
Vur şuna, Beans!
Acerta, Beans!
- İyi. # That's what Beans told Cornbread
* é disso que Feijões told Cornbread
- # Beans and Cornbread had a fight
- * Os feijões e Cornbread teve uma briga - C'segunda-feira, homem.
- Hadi, dostum. - # Beans grabbed Cornbread by the toe
- * Feijões Cornbread agarrados pelo dedão do pé
# Beans said "Cornbread, let me go"
* Os feijões Cornbread, let dito mim vai "
# That's what Beans said to Cornbread!
é disso que Feijões ditos para Cornbread!
Hmm, beans and weenies *.
Feijões com salsichas.
Ona, bir sokak çetesinin yanına vereceğimizi söyleyelim, fasulye konserveleri ve bir ton da rüya.
I say we give him a hobo pack on a stick, a can of beans and a pocketful of dreams.
Bunu biliyorum Beans.
Eu sei, Beans.
Al parayı Beans.
Fica com o dinheiro, Beans.
Teşekkürler Beans.
Obrigado, Beans.
Dinle Beans.
Escuta Beans.
Haklıyım, değil mi Beans?
Não é, Beans?
Beans'i gördün mü anne?
Mãe, viste o Beans?
Beans'i hemen kafesine koy.
Agora põe o Beans na gaiola dele.
- Beans'in annesi burada gömülü.
- A mãe do Beans está enterrada aqui.
Annene hoşça kal de, Beans.
Diz adeus à tua mãe, Beans.
Beans?
Beans?
- Beans öldü.
- O Beans morreu.
Beans iyi bir kurbağaydı.
O Beans era um sapo bom.
Gibbs, bu sabah DC Beans'te birden karşıma çıktı.
O Gibbs surpreendeu-me no café esta manha.
ABM'nin çete başı Beans olmadan önce... sadece Beans idim, Philadelphia sokaklarında arkadaşlarıyla koşturan... 11 yaşında sıradan, pislik bir velettim. Dört kişiydik. P
- Nut, Baby Boy, D-Nice... e eu... todos os dias, cada dia... procurando brigas, roubando bolsos... costumávamos subir no trem... assaltar as pessoas para tirar o seu dinheiro... roubávamos armazéns com pistolas de brinquedo.
Ben Beans değilim. Seninle oynamaktan sıkıldım.
Para que vou te chamar?
Beans'den ödemeli bir aramanız var.
Caralho. Os matones também precisam amor, verdadeiro?
Evet, kabul ediyorum.
Tem um telefonema a cobrar de Beans.
- Hey bebek, ben Beans.
Aceita os encargos?
Beans diye birini tanımıyorum.
Sou Beans. Que contas, Boo?
Alo!
Foda-se, Beans!
Loco! Bu iğrenç bir şey.
Esta manhã lhe mostramos essa fita a teu amigo Beans.
Sustalı için senden kaç para aldı?
Beans? Que tipo de nome é esse?
Evet. - Beans.
Sou uma maldita lenda.
Bok gibi şımartıldım.
Beans.
Beans ile yaşadığım ufak olay aslında bana yardımcı oldu.
Pobreza.
"Beans and Cornbread had a fight" ]
Os feijões e Cornbread teve uma briga
- Ya da "Spil the Beans".
- Como "Tremores".
Küçüklüğüm pek de sıradan geçmedi. Benim malımı nasıl alırsın, manyak mısın? Bana paramı ver!
Antes eu era um Beans... o conhecido líder do ABM... uma travessa média de 11 anos... correndo pelas ruas de Filadélfia com meus amigos.
Ben Beans.
Muitos negros encontram Mohammed quando os encarceram.
Ben Beans.
Oi, nena.
N'aber bebek?
Sou Beans.
Beans mi?
Quem?
Hey, benle oynamayı kes ahbap.
Beans?
Beni dinle. Ben oynamıyorum tamam mı?
Sim, pois, não conheço nenhum Beans.
Seni sikeyim Beans!
Preso!
Bu kasedi, sabah dostun Beans'e gösterdik.
Homicídio premeditado.
Beans?
Realmente achei que ia morrer.
Beans, kendini bir katil olarak görüyorsun, değil mi?
Sim.
Şimdi ofisimden siktir git.
Acredita que és assassino, Beans? Queres matar algo?