Benziyor translate Portuguese
17,943 parallel translation
İyi birine benziyor.
Parece ser boa pessoa.
- Bana benziyor sanki.
- Parece que é parecido comigo.
- Yok artık. - Biraz benziyor.
- Sim, um bocadinho.
- Çene kısmı benziyor.
- Sim, no queixo.
Bana benziyor!
Ele é parecido mas é comigo!
Onlar hortlağa falan benziyor, anladın mı?
São como o papão e merdas assim, sabes?
- Mel Brooks'un kıçına benziyor.
Pelo cu do Mel Brooks.
- Gözleriniz ona benziyor.
- Vocês têm os olhos dela.
Kız kardeşin gittikçe daha çok annene benziyor.
As tuas irmãs estão a ficar mesmo parecidas à tua mãe.
- Şehrin o kısmı çok ıssızdır. - Viraneye benziyor.
- Essa zona da cidade é assustadora.
Kime benziyor?
O quê?
Silah satışı sırasında yapılan bir soyguna benziyor.
Parece ter sido um assalto a um negócio de armas.
Virginia Slim senden iş çıkacağa benziyor.
Virginia Slim talvez se revele muito útil.
Bu kız bana çok benziyor.
Essa rapariga parece-se comigo.
Çocuk amcası ve büyük-büyük babasına benziyor.
O rapaz é como o seu tio e o seu bisavô.
Diyelim ki kardeşiniz ya da kuzeniniz tutuklandı. Kendisi yapmamış olmasına rağmen sırf mağaza soyan birisine benziyor diye.
O vosso irmão é preso porque é parecido com alguém que roubou uma loja, mas não foi ele...
Ve bayilerin hepsi birbirine benziyor.
Os franchises são todos iguais.
İyi bir kadına benziyor.
Parece uma mulher decente.
Hepsi birbirine benziyor.
Parecem todos iguais.
"Kaderin" bana köleliğe çok benziyor gibi geliyor Eretria.
Bem, o teu destino parece-me escravatura, Eretria.
Sesi Morgan Freeman'a biraz olsun benziyor mu?
Ele soa, mesmo que remotamente, como o Morgan Freeman?
- Tanıdığım birisine benziyor.
Parece alguém que conheço.
İyi bir gence benziyor.
Ele parece um óptimo homem.
- Gus iyi birine benziyor.
O Gus parece ser um bom rapaz.
Tadı erkeklerinkine benziyor.
Sabe a homem.
Hayır, daha çok artık polis olmayan biri tarafından yapılan bir sorgulamaya benziyor.
- Não, é mais um interrogatório por um homem que não é mais um polícia.
- İğrenç birine benziyor.
Ele parece ser um tipo nojento.
Bu herif aynı babama benziyor.
Esse tipo parece o meu pai.
New York'un 70'lerdeki hâline benziyor. Temizleyin.
É muito "Nova York, nos anos 70." Limpe tudo.
Dövmedeki adam Tom Hanks'e benziyor üstelik!
Ele parece o Tom Hanks!
Fazla benziyor çünkü.
São demasiado alternativos.
Kızlara göre neye benziyor?
Como é? - Para as raparigas.
Gerçekten bilmek istiyor musun neye benziyor?
Queres mesmo saber como é?
Keşke sevmeseydin çünkü dallamaya benziyor.
Seria melhor que não o amasse, parece um perfeito idiota.
Vahşi bir hayvana benziyor. Sizin dünyalar iyisi çocuklarınıza hiç benzemiyor.
Ele parece um animal selvagem, tão diferente dos seus adoráveis filhos.
Sihirli bir çubuğa benziyor.
Parece uma varinha mágica.
FaceTime'a çok benziyor.
É como o FaceTime.
Gördüğüm her sokuk kediye benziyor.
É parecido com todos os gatos que eu já vi.
Şeftaliye benziyor.
Isto é cor de pêssego?
Elbise parçasından başka mı neye benziyor?
Para além das cortinas furadas?
Bu gerçekten ölü bir geyiğe benziyor.
Parece um alce verdadeiro morto.
Tatlım, gittikleri yerin websitesine bakıyordum şimdi... güzel bir yere benziyor.
Querido, estou a ver o website de Esalen e não tem nada de porco.
Standupçılara benziyor.
Ele parece um tipo às direitas.
Gerçekten buna benziyor olabilir mi?
Ele parecer-se-á mesmo assim?
Bana benziyor mu sence?
Acha que ele se parece comigo?
- Bu şeye benziyor ; sanki sınava girmişsin de geçme notu... - 72.
- É como fazer uma prova... - E precisar de acertar 72 %.
- Buna gözünü kısarak bakarsan bir şeylere benziyor.
- Mulder... - Esta aqui... se semicerrares os olhos, parece algo.
"Ama Mulder, bu bir kaçığın paranoyakça zırvalarına benziyor."
"Mas, Mulder, isso parecem os delírios paranóicos de um louco".
Bu güzel bir soruşturma planına benziyor.
Isso parece ser um óptimo plano de investigação.
Bu sivilceye benziyor.
Isso parece um chupão.
Ama evet, bayağı benziyor.
Sim, fico muito parecido com isso.