English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Berman

Berman translate Portuguese

320 parallel translation
Onu keşfettim, ben O.J. Berman'dım o da sadece bir çocuktu...
Descobri-a. Sou O.J. Berman. Há uns dois anos...
Bay Berman, resmen tanıştırılmamıştık ama ben Mag Wildwood, Arkansas Wildwood'dan.
Sr. Berman, ainda não fomos apresentados, mas eu sou Mag Wildwood de Wildwood, Arkansas.
Hollywood'dan Bay Berman'la bağlantınız hazır.
Chamada para o Sr. Berman em Hollywood.
Ben O.J. Berman.
Fala O.J. Berman.
- Bay Berman, ben Paul Varjak.
- Fala Paul Varjak.
Bay Berman, ben Fred.
Sr. Berman, fala o Fred.
- Elbette Bay Berman.
- Claro, Sr. Berman.
Teşekkürler Bay Berman.
Obrigado, Sr. Berman.
Princeton'dan Jerry Berman diye biri.
Um tipo chamado Jerry Berman, é de Princeton.
Bu bay Harry Berman ve nişanlısı Judith Browns.
Este é o Harry Berman e a noiva dele, Judith Browns.
Berman GIDA
Berman's CIA. De ABASTECIMENTOS
Dr. Berman, ikinci hata bakın lütfen.
Dr. Berman, por favor atenda a linha dois.
Dr. Berman, ikinci hat lütfen.
Dr. Berman, linha dois, por favor.
Bay Berman, karınızı yatakta başka bir erkekle görünce hangi yılda olduğunuzu konuşmak çok sıradışı bir durum.
Sr. Berman, não é muito natural falar na data quando está a olhar para a sua mulher na cama com outro homem.
Sakin olun Bay Berman.
Tenha calma, Sr. Berman.
Ben odaya girdiğimde, Berman onu tuvalette kıstırmıştı.
Quando entrei no quarto, o Berman já o tinha fechado na casa de banho.
Belki de adam kendini üç kez vurup, silahı Berman'a vermiştir...
Talvez ele tenha dado três tiros nele próprio e dado a arma ao Berman.
Berman silahı nereden aldı?
Onde é que o Berman arranjou a arma?
Berman tabancayı motel odasında bir yerde buldu ve ateş etti.
O Berman obteve a arma algures no quarto e disparou-a.
- Jake Berman'ın avukatıyım.
- Sou advogado do Jake Berman.
B B Homes. Bodine Berman.
Lares B B. Bodine Berman.
Berman ve ölü şahsın şirketlerinden biri.
É outra das suas empresas, do Berman e do falecido.
Müvekkilimiz Bay Berman'la güvene dayalı bir ilişkin olduğunu unutma.
Lembra-te que tens uma relação fiduciária com o nosso cliente, Sr. Berman.
Belki böylece Berman'ın ortağı, Şehir Morgu'nda aletini soğutmak yerine, hala onun karısını kovalıyor olurdu.
Talvez o sócio do Berman ainda andasse atrás da sua mulher, em vez de estar a refrescar a pila na morgue municipal.
Jake Berman'ın vurduğu adamın karısı.
A mulher do tipo que o Jake Berman matou.
- Ne olmuş? Bayan Berman da oradaydı.
- A Sra. Berman também estava.
Orada olsaydınız, Bayan Berman'ı kocanızla beraber yatakta görünce Bay Berman'ın kendini kaybettiğini anlardınız.
Se lá tivesse estado, tinha visto que quando o Sr. Berman viu a Sra. Berman na cama com o seu marido, perdeu a cabeça.
-.. bir de Kitty Berman var.
- E há a Kitty Berman.
Jake ve Kitty Berman, kocamı öldürdü ve sen de yardım ettin.
O Jake e a Kitty Berman mataram o meu marido, e você ajudou.
Berman ve Bodine'in ortak olduğunu niye söylemedin?
Porque não me disseste que o Berman e o Bodine eram sócios?
Ve kendi müvekkilin ile benimkini, Jake Berman'ı koruduğun sürece iş yapmaya devam edeceğiz.
E continuaremos a fazê-lo, enquanto protegeres o teu e o meu cliente, Jake Berman.
Bay Bodine ve Bay Berman, bir San Fernando arazisi işi yapıyordu, ama bu iş ilişkisine ikisinin de güveni yoktu.
Os Srs. Bodine e Berman negociavam parcelas dum terreno em San Fernando, mas era uma associação em que nenhum deles confiava.
Bu yüzden, Bay Berman'ın Bay Bodine'i vurarak öldürmesi, karısının ihanetini kullanarak 6 milyon dolara konan ve bu arada sizi, bilinçli olmasa da suç ortağı olarak kullanan bir adam fikrini akla getiriyor.
Assim, quando o Sr. Berman matou o Sr. Bodine, pode ter sido um homem a explorar a infidelidade da mulher para lucrar em seis milhões, e que se serviu de si, sem saber, como cúmplice.
Bay Berman, geçici cinnet geçirdiğini söyleyecektir.
O Berman vai responder à acusação com insanidade mental temporária.
Öte yandan, Bay Bodine'in öldürülmesinin planlı olduğunu gösteren kanıt varsa, Berman deli değildir, kocasının parası Bayan Bodine'e kalır ve onun da sana dava açmasına gerek kalmaz, tam tersine.
Por outro lado, se houver provas de premeditação no homicídio do Sr. Bodine, o Berman não é louco, a Sra. Bodine fica com o dinheiro do marido, e ela não tem qualquer necessidade de processá-lo, antes pelo contrário.
Berman onu vurmadan hemen önce.
Mesmo antes do Berman o matar.
Berman'ın elini ovuşturması olayına en baştan uyanmalıydım. Ayağındaki ayakkabılar kadar barizdi.
Devia ter suspeitado do nervosismo do Berman desde o início, tão claro como os sapatos que calçava.
Bay Berman, ister eski bir bataklık ya da kuru fasulyeden gelsin, tüm gazlar doğaldır.
Sr. Berman, venha do pântano ou da feijoada, todo o gás é natural.
Sizi cinayetle suçluyordum Bay Berman.
Estava a acusá-lo de assassínio, Sr. Berman.
Kitty Berman.
Kitty Berman.
Özür dilerim Bayan Berman, ben... sizi tanıyamadım.
Desculpe, Sra. Berman, eu... não a reconheci.
Ya siz Bayan Berman?
E a senhora, Sra. Berman?
Bay Berman'ın bu araziyi nereden aldığını biliyor musunuz?
Sabe como o Sr. Berman obteve estas terras?
- Berman'ı izliyordun.
- Pensei que ias seguir o Berman.
Bunun Berman'la olan sorunlarımızla hiçbir ilgisi yok.
Não tem nada a ver com os nossos problemas com o Berman.
Başkomiser Escobar, Berman kayıtlarını yarın istiyor.
O Capitão Escobar quer a gravação do Berman até amanhã.
Berman kayıtlarının kasanda olduğunu düşünüyorum.
Eu acho que a gravação do Berman está no teu cofre.
Berman kayıtlarını yarına kadar istiyorum.
Quero a gravação do Berman até amanhã.
- Berman mı?
- Berman?
Alo, ben Jerry Berman.
Estou?
Orada mı?
Fala Jerry Berman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]