Binin translate Portuguese
1,557 parallel translation
Stromos'ta binin üzerinde ruh var.
Há mais de mil almas a bordo da Stromos.
Binin şu lanet bota.
Entrem na porcaria do barco.
Buna binin!
Entrem no meu.
Binin hadi!
Subam!
Siz ikiniz asansöre binin, ben merdivenleri kullanacağım.
Desçam os dois de elevador ;
Çabuk binin.
Depressa! Entrem!
- Arabaya binin.
Entrem para o carro.
Yılda 4 binin üzerinde ihbar gelir.
- Recebemos mais de 4.000 chamadas por ano.
- Binin artık.
- Entra lá.
St. James'e gitmek istiyorsanız, 27'ye binin.
James apanhem o 27 ou o 31 para Marble Arch.
Sonra yolun karşısından 6'ya binin.
Depois do outro lada da rua apanhem o 6 ou 27 para The Strand.
Hadi, gidelim. Binin, binin.
Vamos, vamos lá.
Binin arabaya.
Entrem no carro.
Binin.
Entrem.
- Arabaya binin.
- Entrem!
Atlarınıza binin.
Montar.
Gerekirse altı binin iki katını, üç katını ödeyin. Sizin hatanız yüzünden en yakın arkadaşınızın kılına bile zarar gelmemeli.
Dobrai seis mil, depois triplicai... antes que um amigo assim descrito perca um fio de cabelo... por culpa de Bassânio.
Binin. Arabaya binin.
Entrem, Entrem no carro!
Minibüse binin. İçeri!
Mete-te na carrinha.
- Hadi, arabaya binin, bayan.
- Para dentro do carro.
İşte bu, bu gece ki kırk beş binin ve bu da benim beşim.
Estes são os teus US $ 45 mil desta noite... e estes são os meus US $ 5 mil.
- Kızlar, binin arabaya.
- Entrem, meninas.
Hadi, binin!
Vamos embora! Saia daí ou eu disparo!
Binin Bayan Maitland!
Suba, Sra. Maitland!
İşte sermaye. 10 binin tamamı.
E aqui está o que nos emprestou. Os 10 mil, inteirinhos.
Asansöre binin.
Agora entrem no elevador!
Hemen o arabaya binin ve yola çıkın.
Todos vão para casa, portanto entrem no carro e saiam já.
Manhattan'da yirmi binin üzerinde abonesi var. - Buna diğer ilçeler dahil değil.
- 20 mil assinantes só em Manhattan.
- Arabaya binin.
- Vamos entrar no carro.
Sen sadece kurtardığım sekiz binin ne kadarını bana vereceğini kararlaştır.
Tu só tens de decidir quanto dos oito que poupas são para mim.
Arabaya binin.
- Entrem no carro.
Ancak bir pislik 60 binin yarısını uçak için harcardı.
Só um imbecil é que gasta 30 mil num voo quando o trabalho só paga 60.
- Senin yüz kırk binin var.
- Tu só tens 140.000.
Karavana binin.
Entre na carrinha.
Sadece karavana binin, lütfen.
Entre na carrinha, por favor.
Binin.
Entre.
Ben şirin bir tayyareyim. Bana binin.
Eu sou um avião bonito, sobe a borto.
Arabaya binin.
Vai para a carrinha.
- 12 binin hepsini bitirdin mi?
- Estoiraste os 12 mil?
Tepelerine binin, beyler.
Avancem, cavalheiros.
Binin şu minibüse.
Entre na maldita carrinha!
Binin hadi.
Subam.
Arabaya binin.
Entrem para o carro.
- Arabaya binin.
- Entrem para o carro.
Trene binin.
Podem ir.
Ben işaret verince, asansöre binin.
Quando eu der o sinal.
Hadi, binin arabaya.
Vamos tontos, toca a despachar.
Binin!
entra!
Arabaya binin.
Entrem.
Binin, bana ne!
Força.
Binin.
Suba...