English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bodrumda

Bodrumda translate Portuguese

1,071 parallel translation
Yerleşince sana bodrumda bir karanlık oda yaparız.
Assim que puder, mando fazer-te uma câmara escura na cave.
Yani bodrumda öylesine bir kutunun içinde, tarih sırasına göre düzenlenmiş olarak ayrı ayrı özenle poşetlenmişlerdi.
Estavam numa caixa na cave, por ordem cronológica e encapadas individualmente.
Bir ara girecektir eminim. Ama şimdilik, Bodrumda bir icat üzerinde çalışıyor.
Quando deixaram de ser novidade, ficaram ali a apanhar pó e a chorar por comida.
- Art ile bodrumda.
- Acho que está na cave com o Art.
Bodrumda bağlı biri mi var yoksa Rub?
Tem alguém preso na adega, Reub?
Bodrumda.
Está na cave.
Her neyse, bodrumda çalışıyordum.
De qualquer modo, estava a trabalhar na cave.
- Bodrumda da konuşabiliriz.
- Podemos falar na cave.
Bütün eski kapılar bodrumda.
As portas velhas estão na cave.
Bodrumda kalmanı istiyorum Helen.
Quero-te lá em baixo na cave.
Aşağıda bodrumda odamız var.
Temos espaço na cave.
Bodrumda korku için konuştuklarımızı anımsa.
Lembras-te do que dissémos do medo?
Bodrumda biraz Napolyon kanyak var.
Tenho "brandy" Napoleão na cave.
O hala bodrumda Kyle.
Ele ainda está na cave, Kyle.
İsterseniz bodrumda kalsın.
O Ed fica na cave, se você quiser.
Seni bodrumda göreceğim.
Eu vou-te ver lá em baixo na cave.
- Bodrumda.
- Na cave.
Bodrumda bir kurt adam var.
Na cave, está um lobisomem.
Bodrumda bir tane var.
Temos uma no sótão.
Sen bodrumda güvende olursun.
Na cave ficas a salvo.
Buck iki haftadır bodrumda kilitli. Dişilerle hiçbir temas kurmadı
O Buck está fechado na cave há duas semanas sem qualquer contacto com as cadelas.
Diğer eşyalarınla beraber bodrumda bir köşede duruyor.
Junto ás outras coisas. Numa caixa no canto da cave.
Peki, bu ne kadardır bodrumda?
Então? Há quanto tempo estava na cave?
Yeni kiracı, bodrumda yaptığın hazırlığı beğendi mi?
Então, o que o nosso novo inquilino pensa sobre o que fez na cave?
Bodrumda ne yaptınız?
O que você fazia Para baixo na cave?
Ev zencisi evde yaşardı, sahibine yakın büyük evde, bodrumda ya da tavan arasında.
A casa Negra viveu na casa, próximo a seu mestre,..... na grande casa, ou no porão ou em cima no sótão.
Balığın içinde, Kinderstrasse 99 numara adresi yazılıydı. Akrabalarım orada, Berlin'in arka sokaklarında bir bodrumda saklanıyorlardı.
Dentro do peixe havia uma nota com o endereço 99 KinderstraBe, onde meus parentes se escondiam ;
Acaba benim gibi bir yatakta mı yatıyor yoksa soğuk bir bodrumda yere mi kıvrılmış diye merak ettim.
Me perguntava se estaria em conforto, ou encurralada em um sótão gelado.
Bodrumda saklanacak bir yer biliyorum.
No sótão. Sei onde nos esconder-mos.
Bodrumda koltuk üstünde iki maymun diye düşünüyorum.
Parecem dois macacos num sofá, numa cave qualquer.
Leprikan gördüm! Bodrumda bir Leprikan var!
há um duende no sotão.
Bodrumda... - Hayır bu tarafta.
Para a cave.
Bodrumda! Durdur onu!
Quer a última moeda.
- Bodrumda bir şey yok.
- Nada na cave.
Bodrumda yaşayan doktor sevdiği kızdan korkmaya başladı.
O médico que vive na cave está com medo da mulher de quem gosta.
Görünüşe bakılırsa bodrumda, bölümünüzden pek çok kişi var.
Muita da sua gente resolveu fazer uma visita ás caves...
Ama evinizin serseriler tarafından yağmalandığını ve ailenizin ağızlarında çorap bodrumda bağlandığını farz edin.
Mas suponha que a sua casa seja atacada por marginais a sua família amarrada na cave, com meias na boca.
Bodrumda bir yerde.
Algures lá em baixo na cave.
Bodrumda.
A minha cave.
Bodrumda yatan gerçek ama.
Bem, o que está na cave é real.
Sadece bodrumda tanrı içkisi sağlar. Bir de 5 yarda ve lanet olası ne Jimmy?
Consegui um pouco de álcool e 500 perus.
Bir bodrumda insan öldürdüler, silah kaçakçılığı yaptılar...
eles mataram pessoas, numa cave faziam tráfico de armas...
Bodrumda aletlerim var.
Eu tenho prioridade na cave.
Her zamanki gibi bodrumda.
Bem, ele está na cave como de costume.
Bu zerafet bu... malesef bu parlak, hasta beyinli bir yumurcak tarafından bilinmedik, dağınık, bir bodrumda bulundu ve yayınlanmadı!
Esta maravilha encontra-se aqui na cave deste... desconhecido, desarrumado, inédito, mas infelizmente brilhante fedelho mal-educado!
O lanet bodrumda çok fazla zaman geçiriyorsun. Evde misin değil misin hiç bilmiyorum.
Passas tanto tempo naquela maldita cave, que eu nunca sei se estás em casa ou não.
Üç tane çocuğum var, ve hepsi de bodrumda gömülü.
Eu tive três filhos, e estão todos enterrados na cave.
Görünüşe bakılırsa, kaçıran kişi bu süre zarfında onu bir bodrumda kilitli tutmuş.
O raptor dela manteve-a trancada numa cave o tempo todo.
Evet, ama o bodrumda kilitlendiğini söyledi... bilirsin, yani, cezbediciydi.
Ele disse : "preso numa cave". Isso é chato.
Eğer çatıda ve ya bodrumda işe yarar bir şey varsa, gidip alacağız.
Há uma pequena janela no telhado ou na cave. Entramos e trazemo-lo.
Bodrumda bir okuma bölümü olduğunu nasıl bilebilirdim?
Como iria saber que ele tinha uma sala de leitura no porão?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]