Bodyguard translate Portuguese
41 parallel translation
Castranova, onun bodyguard'ı ve şoförü... biz bu sabah gözetlemeyi bitirdikten sonra vurulup öldürüldüler.
O Castranova, o guarda-costas e o motorista foram atingidos e morreram ao saírem de manhã da casa vigiada. Por quem?
- Bodyguard mı? Evet.
- Guarda-costas?
Dedikodular... Baron'un kızının yeni bir bodyguardı varmış.
Os rumores dizem que a filha do Barão, está a precisar de um guarda-costas.
Ve, şimdi, başarınızın şerefine hit sinema filmi The Bodyguard'ın tema şarkısı.
E agora, em honra do vosso feito, aqui está a música do filme "O Guarda-Costas".
Kız bir evde sürekli bodyguard kontrolü altında tutuluyor.
Porque a mulher não quer ter o trabalho de carregar a sua própria criança.
- Ziyaretçilerden çok bodyguard var.
Há mais guarda-costas do que convidados.
Lütfen arkadaşım ve bodyguardım Bruno'yla tanışın.
Por favor conheçam o meu amigo e guarda costas, Bruno.
Bodyguardının sana düelloya giderken eşlik etmesi gerekmez mi?
Não devia um guarda costas conseguir acompanhar-te no meio de um tiroteio?
Eli, yarım düzine bodyguard ile gelmiş.
Não sabia o que fazer. Ele trouxe meia dúzia de guarda-costas.
- Yüz metrelik bir bodyguard,
- O seu guarda costas de cem metros.
Sen polissin atlet değil Sen benim bodyguardım değilsin.
Tu és um polícia, não um atleta. Tu és um guardião, não meu guarda-costas.
Hadi, Bay Bodyguard.
Vamos, Sr. Guarda-costas.
Demek sen bodyguard'sın?
E o senhor é o guarda-costas?
Bir zamanlar bodyguard idim.
Usei para ser guarda-costas.
Şirket bana da bir bodyguard sağlıyor.
A companhia de segurança providencia-me um guarda-costas.
- Bodyguard Marcuel ile ilgili? Düşman listesindeki 4 numara? Yolanda'ya fazlasıyla dikkat edene kadar Bone'un bodyguard idi
- Marcel, o homem de que falaste o número quatro da lista de inimigos era o guarda-costas do Bone até ele se interessar pela Yolanda.
Sonra havaalanının yanındaki kulübe gittik orada da bodyguard bizi dışarı attı.
Então encontramos este selecto ninho erótico perto do aeroporto e foi aí que o segurança nos pôs para fora.
Hey, bu cümleler "Bodyguard" filmine ait değil mi?
Isso não é do filme "O Guarda-Costas?" Vá lá.
Şu tekno klübü Posers'taki bodyguard'ı tanıyorum.
Então, eu conheço o segurança deste clube techno, o Posers.
- Bodyguard seni kesiyordu.
Aquele segurança queria-te. A mim?
Ardından "The Bodyguard" filminde yardımcı başrol oyunculuğu yaptı.
Ela entrou no filme "O guarda-costa".
peki ya Annie ve bodyguard ın ifadeleri?
E o depoimento da Annie e do segurança?
Kapıdaki bodyguard'ı geçmemiz gerekecek.
Temos que passar por aquele segurança.
Biz bodyguard değiliz, Ajan.
Não somos guarda-costas, agente.
Bir bodyguard bile onu yapabilir.
Até um guarda costas o conseguia fazer.
Robin Hood mu, The Bodyguard mı?
Robin Hood ou O Guarda-costas?
! Üçüncü soru. Bodyguard filminde, Costner'ın korumakla görevli olduğu kadın şarkıcı kimdir?
Terceira questão, no filme "O Guarda-costas", quem protagoniza a diva cantora que Costner é designado para proteger?
"Obsessed," "My Bodyguard," "Cape Fear," "Swimfan."
"Obsessiva", "O Guarda-Costas", "Cabo do Medo", "Fixação"...
Iyi, mechanic - çizgi-bodyguard.
Agora viajas com o teu próprio mecânico?
Sezon 14.
Episódio 14 "Bodyguard of Lies"
The Bodyguard filmini milyon kere izledikten sonra karar vermiştim.
Pensei nisso depois de vermos "O Guarda Costas" mil vezes.
Olabildiğince iyi bir bodyguard ol, biri fark edecektir.
Sê apenas o melhor guarda-costas que puderes ser, - e alguém irá notar.
Bundan sonra bodyguard olmayacak mıyız?
Já não vamos ser guarda-costas?
Dün gece kişisel bodyguardı Mei Ling tarafından giyinme odasında bulunmuş... adam cinayet zamanında baygın ve büyük ihtimalle alkollüymüş.
- Ontem à noite a Coco foi encontrada no seu camarim pela sua guarda-costas, Mei Ling... Ela estava desmaiada e possivelmente bêbada durante o homicídio.
Bodyguardı, Mei Ling, bilinçsizdi.
A guarda-costas dela, Mei Ling, estava inconsciente.
Hey, belki de bodyguard birşeyler biliyordur.
- Talvez a guarda-costas saiba algo.
Fisher, bodyguard nerede?
- Fisher, onde está a guarda-costas?
Bodyguard'ı iyi halletmişsin.
Bom trabalho com a guarda-costas.
Benim ülkemde, bir bodyguardın ilişki yaşaması yasaktır.
No meu país é proibido um guarda-costas ter uma relação.
Sizin bodyguardınızım.
A sua guarda-costas.
Aaron, kuzeninin bodyguardı, Ray McQueen.
Aaron.