Brianna translate Portuguese
301 parallel translation
Dennis, Brianna...
Dennis, Brianna...
Brianna Thomas, 18 haftalık. İlk gebeliği.
Brianna Thomas, grávida de 18 semanas.
Ya Brianna Thomas?
E a Brianna Thomas?
- Ya başka bir Brianna Thomas gelirse?
E se aparecer outra Brianna Thomas?
Brianna mıydı...
Brianna... Não.
Brianna nasıl?
Como está a Brianna?
Brianna, dostum, senin üzerine mi yıkıyor?
A Brianna está a fazer-te sentir culpado?
- Brianna nasıl şu an da?
Como se aguentou a Brianna?
Brianna... kahretsin, ona bir şey olmasına izin vermeyeceğimi bilmiyor musun?
Brianna, sabes muito bem que não deixarei que lhe aconteça nada, certo?
Dinle, Brianna hatırlattı da. Tutmamız gereken kimi sözler var.
Ouve, a Brianna recordou-me que temos promessas para cumprir.
İkiz kızları Brianna ve Gabrialla üvey annem ile birlikte gelmişti
Com a minha nova madrasta veio as suas duas filhas : Brianna e Gabriella.
Ben Gabriella ve Brianna kostümlü mezuniyet dansından alacağım.
Vou buscar a Gabriella e a Brianna ao Baile de Halloween.
Brianna!
Brianna!
Ve biz Brianna and Gabriella.
E nós somos Brianna e Gabriela.
Hey Brianna.
Ei, Brianna.
Bu da Brianna, iş arkadaşım.
Esta é a Brianna, uma amiga com quem trabalho.
- Bu Dan ve bu da Brianna. - Selam.
- Esta é a Brianna.
Hayır.
- Sabias que ele estava a entregar 2 milhões em diamantes lapidados a Brianna Corsini esta manhã? - Não.
Madelyn Hibbins, Brianna Withridge Kontes Margaret Isobel Thoreaux kara büyü yapmaktan suçlu bulundunuz.
Madelyn Hibbins, Brianna Withridge Condessa Margaret Isobel Thoreaux foram consideradas culpadas de exercer a obscura arte, feitiçaria.
Brianna.
Brianna.
Brianna benim onunla polis merkezine gitmemi istiyor ve..
A Brianna diz que quer que eu a acompanhe à esquadra e...
Brianna'ya bunun için karakola gidebileceğini mi söyledin?
Disseste à Brianna para ela ir à esquadra?
Brianna'yı bu işin içine sokamayız.
Não há necessidade de chatear a Brianna com esta treta.
Fotokopi dükkanıma gelip benimle konuşan aynı y.vşak. Ve şimdide Brianna'ya bu saçmalıkla mı geliyor?
O mesmo que veio à minha loja de fotocópias, com umas tretas, e agora, vem chatear a Brianna.
Ve gerçek şu ki eğer polisler bunun intihar olmadığını söylerse Brianna bunu her şekilde duyar.
A verdade é que, se os polícias lhe disserem que o filho não se suicidou, a Brianna vai acabar por saber, seja como for.
Brianna Barksdale seni aradı.
- Brianna Barksdale ligou à tua procura.
Şu an Brianna'yla mı görüşüyorum?
É a Brianna?
Ama Brianna sıkboğaz ediyr.
Mas a Brianna não pára de me ligar.
- Hayır, siktir et Brianna'yı.
- Que se lixe a Brianna. - O quê?
Biliyorsun, Brianna şehir merkezine gidp bir dedektifle konuştu.
A Brianna foi à esquadra, falar com o tal detective.
Bunu senin yapamayacağını biliyordum. Brianna da bu boku yapmazdı.
Sabia que não conseguirias fazer aquilo e a Brianna também não o faria.
Diğer tarafa kaydı, adamım. Sena, bana ve lanet olası Brianna'ya ulaştılar.
Se falasse, apanhavam-te a ti, a mim e à maldita Brianna!
Ne olduysa oldu, Brianna.
Com o que aconteceu lá, Brianna.
- Bu da eşim Brianna.
- Minha esposa, Brianna.
- Brianna.
- Brianna.
- Brianna, çalışıyor musun?
- Brianna, você trabalha?
Andy ve Brianna hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum. Nerede oturuyorlar, memleketleri neresi, nerede haşarat gebertiyorlar nerede doktorluk yapmış, nerede okumuş...
Quero tudo sobre Andy e Brianna... onde eles vivem, onde está a casa de campo, onde caçam... onde praticava medicina, onde estudou.
Andrew Lincoln 1988'de Brianna Douglas'la evlenmiş.
Andrew Lincoln casou-se com Brianna Douglas em 1988.
Brianna da seni görmek ister.
Brianna quer vê-lo.
Brianna, Brianna, içeride seni bekliyorlar.
Certo. Ryana, Ryana. Sim.
Brianna, vurmuyoruz.
Brianna, não se bate.
Brianna
Brianna.
Eğer doymama hastalığım varsa ve tartışırsam, bu Brianna'nın kıçındandır.
Se houvesse um argumento para a bulimia, o cu da Brianna seria a resposta.
Brianna aslında bu konuda çok iyi. Hatta yaz boyunca biraz kilo bile verdi.
Bem, a Brianna é a melhor da equipa, apenas ganhou peso durante o verão.
Hey, Brianna.
Brianna...
Kilon, Brianna.
Estás pesada, Brianna.
Mesela bir kız var o kadar kilolu ki sanki iki tane Brianna var gibi.
Têm uma miúda tão gorda, que parece ter engolido duas Briannas.
Oh, hayır.
Oh, não, Brianna.
Brianna. Bişey var.
Algo está errado.
- Bak, Brianna- -
Ouve, Brianna.
İki milyon değerinde tıraşlanmış elması bu saban Brianna Corsini'ye teslim edeceğini biliyor muydun?
- Não