Broad translate Portuguese
91 parallel translation
Martinique Hotel'e taksiyle gittin.
Apanhou um táxi para o Hotel Martinique na 32nd e Broad.
Sevgili David, 30 Broad Street, New York adresinde bulunan Larrabee..... lndustries şirketinin küçük ortağısın.
Caro David, és um sócio minoritário das Indústrias Larrabee, sitas ao número 30 da Broad Street, Nova Iorque.
Broad caddesinde.
Na rua Broad.
Ana Merkez. Trances sahilinde bulunuyoruz Broad Beach Road'a yaklaşıyoruz.
Pombal-mãe, estamos na Praia Trancas vamos para a estrada da Praia das Gajas.
- Broad Street'te Riverside Athletic var.
- Riverside Athletic na Bread Street.
132 Broad Sokağına gidin.
Vão até ao 132 Broad Street.
- 132 Broad Sokağı. "
- 132 Broad Street.
- But if you resist, babe " - Tamam, 132 Broad Sokağı.
- Ok, 132 Broad Street.
- Broad sokağı mı?
- Broad Street?
- 130 Broad.
130 Broad.
- Sizde kimsiniz...
- Whose broad stripes - Quem raio são voçês- -
- Broad Street girişi açık.
- A porta do outro lado está aberta.
The broad jump.
O salto gigante.
Beş George 4-96 Broad Wasteland yolunda. Şey, 3 gündür bu devriye bölgesinde çalışıyorum.
Bem, tenho feito esta ronda desde à três dias.
Broad Caddesi 3366 numaradayım!
Estou em 3366 Broad Street!
Sara Elaston... Broad and Locust Halk Merkezinde işçi. Ruhun için dua ediyoruz.
Sara Elaston... assistente social do Centro Comunitário Broad and Locust... oramos por sua alma.
- Hiçbir şey 149 Broad Caddesi.
- Nada. 149 Broad Street.
İrlandalı örgüt yarın sabah Broad Caddesi tren istasyonunda kalabalığın en yoğun olduğu saate saldırı plânlıyor, bomba ile.
Grupo dissidente irlandês planeia atacar estação de comboios em Broad Street, amanhã de manhã, hora de ponta, uma bomba.
Broad Caddesine saldırı plânlıyorsunuz.
Vocês estão a planear atingir a estação de Broad Street.
- Bombalamayı durduruyormuşuz sanmalı.
O Harry deve acreditar que estamos mesmo a tentar parar a bomba de Broad Street.
Broad Caddesi istasyonunda gözcülük için çatı gerekiyor.
Preciso de um tecto a ruir na estação de Broad Street.
Şimdi Broad Street'de bir plakçıda çalışıyor.
Agora trabalha numa loja de música em Broad Street.
Haberin olsun Broad ve Kennedy kavşağındaki yollar kapalı.
E para que saibas, fecharam a Eastbound Broad e a Kennedy Crossways.
Broad Sokağı tüneline giriyor.
Ele vai seguir pelo túnel de Broad Street.
Broad Beach'teki. Mimari Derleme'deki. Mükemmel.
É aquela do "Architectural Digest".
Lucky Broad.
- Miúda sortuda.
Broad Street'te dolaşırken buldum.
Encontrei-o a pedir boleia na Broad Street.
Broad Caddesi'ndeki pastaneye git. Biraz simit al. Tamam mı?
Vai ao supermercado e traz bolinhos para todos.
- Taksi mi? Broad Beach'ten Malibu'ya mı? Limuzin kadar pahalı.
Um táxi para Broad Beach, em Malibu, é quase como uma limusina.
EV Life Broad'un ofisi 1. hatta.
Tenho o Eli Broad na linha um.
Konferans görüşmesi var. Rektör Kroll ve medya labaratuvarı için bağışçılarlaydı.
Tem aquela teleconferência com a Reitora Kroll e o Eli Broad
"Broad Street Bully" i hayalarından vurmak için.
Para acertarem nos tomates do Broad Street Bully.
Solo, şuradan sağa, Broad'a dön.
Solo, vira ali à direita.
4331 Broad Sokak, Saugus.
- Rua Broad, 4331, Saugus.
4331 Broad Sokak.
- Rua Broad, 4331.
4331 Broad Sokak, Saugus.
Ele está na Rua Broad, 4331, em Saugus.
4331 Broad Sokak.
Rua Broad, 4331.
Bilirsin, "Ana Cadde" gibi Büyük Cadde gibi. Michigan Bulvarı gibi.
Por exemplo, Main Street, Broad Street, Michigan Avenue.
Üç beyfendinin bulunduğu bir limuzin ana caddede başka bir araçla çarpışmış.
Três homens estavam numa limusina que colidiu com outro carro na Broad Street.
Ve sıradaki diğer haberimiz size dün aktardığımız, Prestij Bank'ın maskeli üç şahıs tarafından soyulması
outra notícia, continuando a história que lhes deixamos ontem, 3 mascarados armados aparentemente roubaram o banco Prestige na esquina da Broad e Olney.
Adam 13 bir 10-30 olayı bildirildi. 550 Kuzey bölgesi gecekondu mahallesinde.
Adam 13, está a haver um 10-30 em 550 South Broad nos bairros.
Karı mı... ne tuhaf bir kelime...
Broad... que mundo mais estranho...
Annapurna, Broad Peak, Makalu.
Annapurna, Broad Peak, Makalu.
Tamam, yarın sabah arabanda bir sorun çıkacak ve okula 7 numaralı Broad sokağı otobüsüyle gidip Earhart Bulvarındaki durakta ineceksin.
Amanhã de manhã vai ter um problema no carro, apanhe o autocarro número 7 na Broad Street para a escola e saia na paragem da Earhart Boulevard.
7 numaralı Broad Sokağı otobüsüne bin. Earhart Bulvarında in.
Apanhe o autocarro número 7 na Broad Street para a escola e saia na paragem da Earhart Boulevard.
- Aklında ne var? Broad Caddesi'nde turlamak.
Passear na rua Broad.
İnanılmaz.
Fica em Broad Beach.
Lucky Broad.
- Miúda Sortuda.
Lucky Broad, Kentucky Rascal.
Miúda Sortuda, Kentucky Rascal, Better Off Sailing.
Yok, yeniden düzenleme ben alırım.
- Não se faz isso ao Eli Broad.
Şuan Broad Sokaktan geçiyor..
A cruzar a Av. da Broad...