English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Buffet

Buffet translate Portuguese

460 parallel translation
Ufak bir açık büfe ayarladım.
Pedi um buffet.
Yine de diplomatik bir resepsiyonda gerçek bir akşam yemeği yeme ihtimali...
Todavia, a prespectiva de jantar um buffet numa recepção duma embaixada...
Hazmı kolay, ekmek arası olacak.
como se fosse um buffet, sirvam-se..
Hem yemekli vagon.
E é uma carruagem de buffet e...
Sadece büfesi var.
Só tem um buffet.
EROS'UN TAPINAĞI SENELİK ALEM VE AÇIK BÜFE
O TEMPLO DE EROS BUFFET E ORGIA ANUAL
Tamam pastanı al ve büfenin arkasındaki masaya koy.
Pegue no seu bolo e ponha-o na mesa do fundo, atrás do meu buffet.
Kadınlar ve çocuklar bir bambu büfesi yapıyorlar.
As mulheres e as crianças cozinham um "buffet" de bambu :
Beyler, büfe için tam zamanında geldiniz.
Cavalheiros, chegaram a tempo do buffet.
Aynı senin salata barın gibi.
Como no buffet de saladas.
- Ne yapabilirim? - Canınız ne isterse.
Se quizer, pode ir para o seu quarto - tem lá um'buffet'.
Büfede ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
Podia dizer-me o que está no buffet?
- Bu gece soğuk büfe düşündünüz mü?
- Pensou, porventura, num buffet frio para esta noite, Mr Spica?
Ben ve ortağım enfes bir soğuk büfe hazırlamıştık.
Meu companheiro havia preparado para nós um grande buffet.
Geliyorum sahneye bir dilim keseyim şu iri İtalyan sucuğundan.
Bom! Vou subir ao palco e, como num buffet, cortar às fatias esta mortadela de Itália!
Bernard Buffet gerçekten takdir ettiğim bir sanatçı.
Um artista que eu realmente aprecio é Bernard Buffet.
Buffet ( büfe )'den bahsetmişken işte geliyor.
A propósito de petiscos, eles aí vêm!
Kahvaltı için Fransız pastası. Öğle yemeği, Birleşmiş Milletler yemeği.
Para o pequeno-almoço, croissants e almoço buffet de comida étnica.
Hiç kimse tabii Warren Buffet ya da Jimmy Buffet degilsen bir hissenin artmasi, düsmesi, durmasi ya da döngü içine girmesini kestiremez.
Ninguém... ok, se você for Warren Buffet ou Jimmy Buffet... ninguém sabe. Se uma acção vai subir, descer ou se vai andar em círculos, nem mesmo os corretores da bolsa, ok?
Kadehimi, catering firmasına ve kilisede damadın ailesinin limuzinine pisleyen güvercine kaldırıyorum.
Quero fazer um brinde. Ao pessoal do buffet.
- Açık büfe kahvaltı denediniz mi? .
- Já experimentou o nosso buffet?
En sevdiğin yemek var ; ciğer.
É o seu preferido : "buffet de fígado"!
Güzel. Salata barını açtılar.
Que bom, abriram o buffet das saladas...
Daha çok açık büfe gibi birşey.
É mais tipo um buffet.
Harika bir olay, insanlara kanepe ikram ederek yardımcı olmak!
Que bela ocasião! Ajudar pessoas através de um "buffet"!
1.49 dolara şehirdeki en iyi yemek, Clark.
É o melhor buffet por $ 1.49 da cidade, Clark.
- Vejeteryan açık büfesiyle.
- Com um buffet macrobiótico. Boa!
Yani açık büfe aşk bitti mi?
Com que então o buffet do amor acabou.
Kendimi salata büfesinde çok uzun süredir durduğu için...
Sinto-me como aquelas coisas do buffet de saladas, que ninguém toca...
- Bu tabakları büfenin üstüne koyabilirsin.
Pode pegar os pratos e colocar no buffet.
Sadece bedava içki ve açık büfe yemek için gelen, tanımadığımız yüzlerce insanın olduğu büyük bir düğün istemiyorum.
Eu só não quero um grande casamento- - centenas de pessoas que não conhecemos... que só lá estão para as bebidas grátis... e para o buffet tudo o que conseguires comer.
Çünkü hastanenin çocuk bölümünü açık büfe gibi görüyordur.
Porque é que ele ia estar a olhar para a ala das crianças, como se tratasse de um buffet?
- Açık büfeleri var.
Eles têm buffet de pequeno-almoço.
Bir düşünsene.
Bronzeares-te à beira da piscina, matinés com desconto, para não falar de vários clubes de strip com um buffet bastante saboroso. Pensa nisso.
Açık büfeye gidelim.
Vamos atacar o buffet.
Bu bir büfe, adamım.
É um buffet.
Salata barınızdan iyi bir suikast filmi olur.
Deviam filmar o vosso buffet de saladas.
- Aşkın büfe masası.
- O Buffet do Amor.
Soğuk büfe solda, şarap ve şampanya sağda.
Buffet frio à esquerda, vinho e champanhe à direita.
Tadının daha iyi olduğunu biliyorum ama görünüşü tatsız kantin yemeklerine benziyor.
- É como sabe melhor, mas parece aquela comida de prato quente das buffet? Não parece?
Yiyebileceğin kadar yemek.
Um Buffet "tudo-que-conseguir-comer" Oh.
Yarın sabah benimle Mel'in Büfesi restoranında buluş.
"Vai ter comigo ao restaurante Mel's Buffet amanhã de manhã".
Büfeye uğrayın, bir şeyler alın.
Sirvam-se à vontade do buffet.
Şimdi bir Jimmy Buffett şarkısı çalmak istiyoruz. Ama o çalanlardan telif parası istiyor.
Agora, gostávamos de tocar uma música do Jimmy Buffet, mas ele cobra às pessoas para a tocarem.
Her şey var. Açık büfe.
De todo, é um buffet.
Bedava bir açık büfe?
Um buffet de borla?
Aslında, Açık büfe değil.
Na verdade, não é bem um buffet.
Başka sorularınız varsa büfeye doğru ilerleyelim.
Se não houver mais questões... Vamos ao buffet.
- Çocuklar.
O Buffet está servido!
- Ama ben soğuk büfe istemiyorum.
- Mas eu não quero um buffet frio.
Demek büfe buradaymış.
O buffet completo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]