English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bul onu

Bul onu translate Portuguese

1,205 parallel translation
Bul onu. Sarı sayfalara bak.
Qual é o problema?
İyi, bul onu o zaman.
- Não estou ciente da relação. - Então encontra-a.
- Lüfen bul onu.
É véspera de Ano Novo.
Bul onu...
Quero uma coisa. Tudo bem.
Bul onu!
Encontra-a!
Git bul onu!
Vai procurá-Ia!
- Git bul onu!
- Vai procurá-Ia!
Git bul onu.
Vai procurá-la.
- Bul onu.
- Descubra-o.
Bul onu, Lee.
Traz-mo, Lee.
- Bul onu Atley.
- Encontra-o, Atley.
Pekala. Bul onu.
Está bem, encontra-a.
Git ve bul onu. Ve sev onu.
Vai ter com ela e ama-a.
Bul onu.
Encontre-a.
bul onu.
Encontra-o.
Onu bul. Sonra da beni.
Encontre-a e vão ter comigo.
- Uçağa binmeden onu bul.
- Contacte-a.
Onu bul ve öldür!
Encontra-o e mata-o!
Nerede olursa olsun, Onu bul
Onde quer que esteja, achem-no.
Onu bul ve işi bitir... çünkü kimse benden bir kaybeden yapamaz.
Encontra-o e acaba o trabalho, porque ninguém faz de mim um perdedor.
Onu bul.
Encontra-a.
-... için onu becerecek birini bul.
-... para foder e deixar o meu em paz?
Onu bul hemen, Ned. Buradan gitmenin zamanı.
É hora de partirmos deste lugar!
Onu bul.
E encontrá-lo.
Onu canlı bul.
Encontre-a viva.
Bir yolunu bul ve onu buraya getir.
Deveis arranjar forma de a trazer aqui.
Buradan çıkınca, onu bul.
Quando saíres, procura-o.
Onu kendin bul.
Encontrai-o.
Ona şatoda kalacak uygun bir yer bul ve onu hayatın pahasına koru.
Arranjai-lhe aposentos condignos aqui no castelo e protegei-a com a vossa vida.
Git bul onu, Dan.
- Não sei.
Git, iyi bir kız bul ve onu elinden kaçırma.
Procure uma mulher em condições e não a largue... etc.
Beni dinle. Kendine iyi bir kız bul sonra onu buraya getirip benimle tanıştır.
Encontra uma rapariga simpática e trá-la para casa para me conhecer.
Hükümetinizin aradığı bilgi herneyse onu bul ve git.
Obtem lá a informação que o teu governo quer... e vai-te embora.
Anladım. Onu bul, beni ara o kadar.
Se o encontrares, chama-me.
Önce kalsiyum al. Sonra iblisi bul, onu gebert ve kitapları bana getir.
Primeiro carregas-te de cálcio, depois encontras o tal demônio, mata-lo e trazes-me os livros.
- Evet. Lütfen onu bul.
- Procure-o.
Sen onu yoldan çıkardın, sen ona ev bul!
Tu deixas-te o estático entrar, agora encontras-lhe tu uma casa.
GPS'de yerimi bul ve onu bana getir!
Têm-me no GPS, tragam-na até mim!
Şimdi git telsizci Wentz'i bul, kimse görmeden onu depo amirliğine getir.
Procure o tipo da rádio, o Wentz, e leve-o discretamente ao escritório.
- Onu bul ve geri getir.
- Vai procurá-lo. - Trá-lo de volta.
Teşkilattan önce onu bul.
Encontre-o antes da agência.
Gidip onu bul.
Procurem-no!
- Onu bul Atley.
- Encontre-o, Atley.
- Git ve onu saracak bir şeyler bul. Onu bu şekilde dışarı çıkartamazsın.
Embrulha-a nalguma coisa, não a podes tirar dai assim.
Bul onu.
Encontra-a.
Sen kötülüğün kaynağını bul. Biz de onu böcek haline döndürürüz.
Descobrimos as origens e introduzimo-la na sua reflexão de insecto.
-... o seni bulmadan sen onu bul.
- e encontra-o antes de ele vos encontrar.
Onu bul ve öldür.
Encontra-o e mata-o.
Onu bul!
Encontrem-no!
Briggs, onu bul ve çabucak buraya getir.
Briggs, vê se o encontras.
Şimdi, zırlamayı bırak ve gidip onu bul!
Deixa-te de tretas, levanta o cú do chão e vai procurá-lo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]