Bulurum translate Portuguese
4,130 parallel translation
Birini bulurum.
Vou encontrar alguém.
Ama istiyorsan, akraban hakkında daha fazla şey bulurum.
Não posso ter lá gente a bisbilhotar. Mas se quiseres, eu descubro mais qualquer coisa sobre esse teu parente.
İhtiyacım olanı vermeyeceksen, başka birini bulurum.
Tudo bem. Não me queres dar, então vou encontrar alguém que dê.
Onu nasıl bulurum?
Como o encontro?
Ben yapacak bir şeyler bulurum.
Sou capaz de me entreter sozinha.
Ancak durum şöyle ya onu oradan çıkarmak için bir yol bulursunuz ya da bunu yapabilecek başka birini bulurum.
Mas é o seguinte. Ou arranjas um plano para tirá-la de lá, ou arranjo outra pessoa.
Nereye gidersen git seni bulurum.
Para onde fores... eu vou encontrar-te.
Bahse girerim ne olduğunu bulurum.
Aposto que consigo descobrir.
Bir yolunu bulurum.
Vou arranjar uma maneira.
Ay'a saldırmak istiyorum desen gidip bir uzay aracı bulurum.
Queres invadir a lua, e vou encontrar o próximo foguete.
Bir şeyler bulurum.
Eu encontro qualquer coisa.
Tamam, dakikalar içinde bulurum.
Está bem? Uns minutos.
Megatron doktorumuzu tutsak olarak tutmak niyetindeyse hiçbir şey talep etmemesini çok tuhaf bulurum.
Se o Megatron quer fazer o nosso médico refém, acho curioso que não tenha feito exigências.
Hayır, kendim bulurum.
Não, eu dou com ela sozinha. Estás atrasado.
Bulurum ben onu.
Vou encontrá-lo.
Yapacak birini de bulurum.
E encontrarei alguém que o faça.
O zaman Tony Gianopolous'dan kurtaracak bir yol bulurum.
Então, acharei outra forma de nos livrarmos do Tony Gianopolous.
Akıllı bir rakip bulurum diyordum ama senin de kostümlü bir deliden farkın yok.
Pensei ter encontrado um adversário tão inteligente, quanto eu... mas és apenas mais um lunático, num traje.
Sihirbazların üstadı sayılabilecek bir bilgisayar korsanını bile ele geçirme safhası sırasında telefon araması yaparsa bulurum!
O Major tem negócios contigo. Deixa-me ligar-te, e ninguém se magoa.
Sen isimleri kontrol et. Ben çocuğu bulurum.
Verifica os nomes que eu vou encontrar o miúdo.
Söylediğin şeyler değilse, seni bulurum.
Se não for o que prometeste, eu encontro-te.
Bir bebek bakıcı bulurum.
Se calhar posso conseguir uma ama.
Bulurum. Bazı ısı sinyalleri alıyoruz.
Detectamos algumas assinaturas térmicas.
Seni bulurum, Ezra!
Vou encontrar-te, Ezra!
Her zaman bulurum.
Encontro sempre.
Vaktinde bitiremezse, onun da yerine başkasını bulurum.
Sabe, eu vou substituí-lo quando ele falhar os prazos.
Bana gerçeği anlatmak istemiyorsan ben de kendim bulurum.
E, se não queres contar-me a verdade, eu mesma a descubro.
Bir yol bulurum.
Encontrarei uma forma.
Eminim onları bulurum.
Sei que elas vão aparecer.
Onu nasıl bulurum?
Como é que o encontro?
Seni bulurum sonra ben.
Venho ter contigo no fim da noite!
Cesetleri neden ben buluyorum bilmiyorum ama belki bununla mücadele etmeyi bırakırsam olay gerçekleşmeden önce bulurum. Belki o zaman senin gibi birinin bir şeyler yapması için yeteri kadar zamanı olur.
Não sei porque sou eu que continua a achar os corpos, mas talvez se eu parasse de tentar combater isso, encontrava-os antes de ter acontecido, talvez com tempo suficiente para que alguém como tu fazer algo a respeito disso.
- Ona en iyi avukatı bulurum.
Já tratamos disso.
Ayaklarım üstüne doğrulunca takip edip bulurum belki.
Talvez o procure quando recuperar.
Peki nerede bulurum bu Ajan - -
Não é aqui. - Então onde posso encontrar... o agente...
Bu şeyin bir kilidi varsa ben bulurum.
Se uma dificuldade aparecer, encontrarei forma de a contornar.
O zaman başka bir yol bulurum ben de.
Então descobrirei outra maneira.
- Beni dinle sahil çocuğu her zaman bulurum!
- Ouça aqui, rapaz da praia...
Genelde teselliyi kitabımızda bulurum.
Encontro sempre conforto na Bíblia.
Yolu kendim bulurum.
Obrigado. Eu sei o caminho.
Kendim bulurum, sağol.
Eu encontro-o sozinha, obrigada.
Onu kendim bulurum.
Vou encontrá-lo no meu.
Merak etme. Bir yolunu bulurum.
Não te preocupes, encontrarei uma maneira.
- Ben bulurum. Onu hiç böyle görmemiştim? Bana karşı mesafeli davranıyor.
Vêem como ele me tem tratado, ultimamente?
- Ben gidip onu bulurum.
- Eu vou e tento encontrá-la.
Hep bir yatak arkadaşı bulurum.
Faço muito sexo.
Seni bulurum.
Eu encontro-te.
Bu rodeo doktorunu nerede bulurum?
Onde é que posso encontrar este médico do rodeo?
Ben bir yolunu bulurum.
Eu encontrarei uma maneira.
Kendim yolu bulurum.
Sei onde fica a saída.
Gidecek bir yol bulurum.
- Eu desenrasco-me.