Büyüdüm translate Portuguese
2,058 parallel translation
- Ben büyüdüm baba
Eu já sou uma menina grande.
Ben artık büyüdüm.
Já não sou um nenhuma criança!
Ben babamın motorcu dükkanında 3 erkek kardeşle büyüdüm beni deli gibi kollarlardı
Eu cresci na loja de motas do meu pai leões.
Büyüdüm. Bunu yapan tek kişi bendim.
E fui o único a fazê-lo.
Ben Atlanta'da büyüdüm. Eğer orada bir randevuyla sabah da görüşüyorsanız, o kız arkadaşınız demektir.
Fui criado em Atlanta e, por lá, se dormimos com uma rapariga, ela passa a ser nossa namorada.
Bir tenis ailesinde büyüdüm.
Cresci numa família de tenistas.
Ben büyüdüm, anne. 12 yaşındayım ve tüm acayip duyguları hissetmeye başladım. Ve "o konuşmayı" yapacak bir babam yok.
Tenho 12 anos e estou a ter estes sentimentos estranhos e eu não tenho um pai para... ter "aquela conversa".
Büyüdüm.
Eu cresci.
Dindar bir ailede büyüdüm, düzenli olarak ayinlere katıldım. "Bar mitzvah" törenim yapıldı.
Cresci numa família religiosa, recorro regularmente às minhas orações, fizeram-me o Bar Mitzvah,
Evet büyüdüm diye başaramam sanma.
Claro, já lá vai muito tempo, mas já era mais velho do que tu.
Ben orada büyüdüm.
Eu cresci lá.
Sonra büyüdüm ve yolumu kaybettim.
Aí eu cresci.. ... e perdi meu rumo.
Büyükbaba Ted'in peşinde bu ormanlarda büyüdüm sayılır.
Praticamente, cresci nestes bosques, atrás do meu avô Ted.
Sadece paradan bahseden bir babayla büyüdüm.
Jake, cresci com um pai que só falava de dinheiro.
Onunla birlikte büyüdüm.
Cresci com ele.
Bunun gibi petrol platformlarında fırtınalar atlatarak büyüdüm.
Sim, pois, eu fui criada no meio de tempestades e em plataformas como esta.
Hanımefendi, ben dağlarda büyüdüm.
Senhora, fui criado nas montanhas.
Dentwich Ormanı yakınlarında büyüdüm.
Eu cresci nas proximidades da floresta de Dentwich.
Burada doğup büyüdüm.
Nasci e cresci cá.
Biliyorum çünkü ben de Cemetery Junction'da büyüdüm ve o okula gittim.
Mas eu tenho a certeza porque cresci em Cemetery Junction e frequentei aquela escola.
O bataklıkta büyüdüm ben!
Cresci lá.
Büyüdüm, yetişkinim.
Não sou um miúdo.
Burada büyüdüm ben, O zamanlar kullanırdım.
Cresci aqui. Antes conduzia.
Bir yetimhanede büyüdüm.
Fui criado em um orfanato.
- Hayır, çünkü ben büyüdüm.
- Não, porque eu cresci.
Küçücüktüm. Birden büyüdüm.
Eu era criança, e de repente já não sou mais.
Ben burada büyüdüm sayılır.
Pode dizer-se que cresci aqui.
Chicago'nun varlıklı bir ailesinde doğup büyüdüm.
Nascido e criado em berço de ouro, em Chicago.
İzlanda'da doğdum, California'da büyüdüm.
- Nasci na Islândia... e fui criado na Califórnia.
- Ben de büyüdüm.
Eu cresci.
Buralarda büyüdüm.
Cresci neste bairro.
Çünkü İrlandalı şahin avcılarının arasında büyüdüm.
Descendo de uma longa linhagem de falcoeiros.
Üzerinde büyüdüm.
Eu cresci em cima duma.
Wyoming'te büyüdüm.
Cresci em Wyoming.
Ne sanıyorsun, batı kıyısında büyüdüm diye sosyal bilinçte olmayan doğruyla yanlışı ayırt edemeyen tiplerden olduğumu mu sandın?
O que acha? Que lá porque cresci em Westside sou um daqueles socio sei lá, um daqueles delinquentes que não distinguem o bem do mal? !
Çok büyüdüm.
Cresci muito, estou tipo...
Ben de senin yakınlarında büyüdüm, Croydon'da.
Eu cresci na mesma rua que tu, em Croydon.
- Biraz büyüdüm.
- Cresci um bocado.
Ben artık büyüdüm.
Eu cresci.
Ancak babamla seyahat ederek büyüdüm.
Mas cresci sempre a viajar com o meu pai.
Çiftlikte büyüdüm.
Cresci numa quinta.
Ben Gilling'de büyüdüm. O da orada papazdı.
Eu cresci em Gilling onde ele foi vigário.
Seni bilmem ama ben savaşarak büyüdüm.
Quanto a ti não sei, mas eu fui educada para dar troco.
Neredeyse onunla büyüdüm sayılır.
- Fui desmamada com isso.
Bu fabrikada büyüdüm.
Eu cresci nesta fábrica.
Tıpkı böyle bir küçük kasabada büyüdüm.
Cresci numa pequena cidade, tal como esta...
Böyle bir evde büyüdüm ve yürümüyor.
Cresci numa casa assim, e não dá bom resultado.
Biliyor musunuz çocuklar, özürlü bir kız kardeş ile büyüdüm.
Sabem, meninos, cresci com uma irmã deficiente.
Hayır, hayır, Dan. Kentucky'de büyüdüm.
Não, não Dan, eu cresci em Kentucky.
Evet buralarda büyüdüm.
Sim, criei-me por aqui.
Kevin, ben büyüdüm artık. Eve durum raporu göndermiyorlar.
Mas não interessa, porque vou desistir.