Capitan translate Portuguese
79 parallel translation
Senin için, Kaptan Ahab.
Capitan Ahab, para ti.
- O zaman Kaptan Ahab kim?
- Quem é o Capitan Ahab?
El Capitan'daki bir arkadaşım vardı. .. domuzu yabancılara havlardı.
Conheci um gajo, em El Capitan... que ensinou um porco a ladrar aos estranhos.
Bu piçleri, Kaptan Dağına götürüp, kafalarını patlatalım. Ne diyorsun Steve?
Vamos levar estes filhos da mãe a Capitan Mountain, e rebentar-lhes com os miolos.
Kaptan dağlarından uzaklaşma nedeni, adamların orada olmamasıdır. Murphy'nin adamları! Onlar, bizi Lincoln'da bekliyor, değil mi?
Queres tirar-nos de Capitan, porque os teus homens... os homens do Murphy, esperam-nos em Lincon.
El Capitan Dağı'na tırmanma rekorunu kırmam mümkün değil.
Lamento, mas o recorde de subida livre do "El Capitan", não corre o risco de ser batido.
Bu sersem, Kaptan Hook'la savaşamaz.
Vão seguir esse baboso contra o Capitan Gancho?
- İyi günler, kaptan.
Buenos dias, el capitan.
El Capitan'ın tepesine 1 8 saat 23 dakikada tırmandım.
Escalei El Capitan em 18 horas e 23 minutos. Consigo resolver isto.
Sanırım... sen benim taşaklarımı Derekyala, Capitan.
Parece que podes "derelamber" os meus tomates, Capitan.
El capitan.
El Capitan.
- El capitan mı?
- El Capitan?
Keith, El Capitan'e tırmanmak için Yosemite'e gitti.
O Keith foi a Yosemite para escalar El Capitan.
Komiser Alameda.!
Capitan Alameda!
Komiser, bana herşeyi anlatıyor musunuz? Evet, tabi ki.
Capitan, está a contar-me tudo?
Komiser, mükemmel haberlerim var.
Capitan, tenho novidades excelentes.
- Burası biraz sıcak, komiser. - Tabi ki.!
- Está um pouco quente aqui, Capitan.
Komiser, söylediklerinin bir kelimesine bile inanmamalısınız!
Capitan, não pode acreditar nas palavras dele.
- T-Para " diyenler de var... ... ama en çok El Capitan olarak tanınıyorum.
Há quem me chame T-Dinheiro, mas sou mais conhecido como El Capitan.
El Capitan.
El Capitan.
El Capitan'ı kaya tırmanışı için imkânsız hâle getiren buzdur.
Foi o gelo que fez de El Capitan o maior desafio de escalada em rocha.
Biz El Capitan'a "Koca Adam" diyoruz.
Chamamos "Big Daddy" ao El Cap.
Leo, El Capitan'daki tutunacak birkaç platformdan birini bulmalı.
Leo tem de encontrar um dos poucos refúgios que El Capitan tem para oferecer.
Bazı dağcılar geceyi El Capitan'da geçirmek için hazırlanıyor. Yarın tırmanmayı umut ediyorlar.
Alguns escaladores preparam-se para passar a noite em El Capitan, na esperança de escalarem no dia seguinte.
- El Capitan.
- El Capitan,
- İmkân yok kaptan.
- Não podemos, El Capitan.
İmkânı yok Kaptan.
Não posso, El Capitan.
Kaptan, ne zamana varacağız?
"Capitan". Qual é o nosso ETA?
Yüzbaşı Wright madalyalı bir donanma subayı ve DOD'nin üyelerinden biriydi.
O Capitan Wright era um oficial naval altamente condecorado e um membro valioso do DOD.
Yüzbaşı Wright'ın ölümü bu küçük grup dışında kimseyle paylaşılmayacak.
Não pode ter nenhuma discussão sobre a morte do Capitan Wright com ninguém fora deste grupo.
ONI'deki görev bitince Ajan Levin buraya atandı. Yüzbaşı Wright Pentagon'a gitti.
Depois da ONI, o Agente Levin foi transferido para aqui e o Capitan Wright para o Pentágono.
Yüzbaşı Wright'ı zaten öldürmüştün.
Já mataste o Capitan Wright.
El Capitan'i de almış.
Levou o El Capitan!
Ee bu iş nereye gidiyor kaptan?
Então... para onde achas que isto se encaminha, mi capitan?
El Capitan için bir banka hesabı açtım.
Eu juntei umas econômias para este tipo, El Capitan.
El Capitan için son bir ödeme.
Um último pagamento para El Capitan.
Kaptan, bu adamın paramı bana vermesini talep ediyorum.
Capitán, quero que devolva meu dinheiro.
Davey, Kaptan Hollister'in bahsettiği Bayan Riggs'i gidip bulsam iyi olur.
David, iréi procurar a mulher de Riggs. a mulher de quén nos falou o capitán Hollister, vens?
Kaptan Hollister sizi görmemi söyledi.
O capitán Hollister disse que viesse ve-la.
- Kaptan Hollister'ın arkadaşımısın?
- É amiga do capitán Hollister?
Gizemli Ada'ya, tıpkı Kaptan Grant'in Çocukları'ndaki gibi.
À ilha misteriosa, como os "Os filhos do Capitán Grant".
"Yüzbaşı" nın ne zaman altıpatlarını kullanma şansı bulacağını merak ediyordum.
Estava a ver quando é que El Capitán teria uma chance de usar a sua pistolinha.
Komutanım, komutanım duydum.
Capitán, capitán, estou a ouvi-lo.
- Belki de tahta bacağını cilalıyordur.
"El Capitán"? Talvez esteja a encerar a sua perna de pau.
Kaptan, nereye gideyim?
Capitán, para onde vou?
- Que pasa, Capitan?
Dr. Nivara.
Bayan Kaptan ya da her neyse işte demeliydin.
Ouve! Sou a Srta. Capitán Patrón Cosa para ti!
Kaptan Blaine sizi görmek istiyor.
- O Capitán Blaine quer vê-los.
- Ben de 1979'da El Capitan'a tırmanmıştım.
Eu fiz o El Capitan em 1979.
"Le Capitan Marvel." Neden hareket edemiyorum?
Porque é que não me posso mover?
- İyiyim, iyiyim yüzbaşım.
Muy bien. Muy bien, Capitán.