Cardio translate Portuguese
176 parallel translation
- Elektroşok.
Cardio-estimulante.
- Taşınabilir elektroşoku getir.
Traga-me aquele velho cardio-estimulator portátil
" Yayılmayan Kalp Damar Plağı Azaltma Alternatif Tedavileri.
" Alternativas à Terapia Redutora da Placa Arterial Cardio-Não-Invasiva.
Pediyatrik kardiyoloğuyum.
Sou cardio-pediatra.
Bu mümkün değil!
Cardio estimulador.
O işi bitirdikten sonra, bir protein analizi yapmaya başla ve kardiyopulmoner yenileme prosedürünün 37 adımını yeniden gözden geçir.
Enquanto faz isso, faça uma análise de proteína e então revise os 37 passos de uma reconstrução cardio-pulmonar.
Kardiyo-telsiz dersi almak istiyorum.
Quero ir à aula de cardio-fun.
Sookie için inek biçimli möleyen bir saat aldım Michel için Cardio Salsa kasetleri, Dean'e bir kitap aldım.
Comprei um cronómetro em forma de vaca para a Sookie, cassetes Cardio Salsa para o Michel e um livro para o Dean.
Peki ne çalışmak istiyorsun?
Quer fazer cardio?
Bu ifadeden nefret ediyorum. - Kalp kaslarını kontrol et.
Procura uma Cardio-Miopatica Hipertrófica.
Antrenman yapıyorum.
Eu faço cardio!
Epey antrenman yapıyorsun ha?
- Então, tu fazes muito cardio ou quê?
"Cardio Salsa" yapacaksam hayır.
Não, se isso implicar cardio-salsa.
Kalbini etkileyen bir zehir verdim.
Injectei-lhe uma cardio-toxina.
Bisiklette 5 dakika.
Cinco minutos no cardio.
KPR ( Kalp Masajı ) bilen varmı?
Alguém sabe CPR ( Reanimação Cardio Pulmonar )?
Annem beni yine Cardio Bar'a sürüklemeye uğraşıyor.
A minha mãe está a tentar arrastar-me de novo para o Cardio Bar.
CardioBar, Coop?
- Cardio Bar, Coop?
"cardio" olmana ihtiyacın olduğunu düşünmüyorum.
Acho que não precisas de fazer mais exercício.
15 dakika önce Cardio Bar için cıkmamız gerekiyordu.
Nós devíamos ter saído para o Cardio Bar à 15 minutos atrás.
cardio bara, moda adasına falan gitmek isteyecek...
Ela quer ir ao Cardio Bar, à ilha da moda...
Sadece kalp cerrahıyım.
Sou medico cardio-cirurgião.
Yaklaşık olarak en son 9 : 00 p.m., 6 Nisan 2003'te K Caddesi'ndeki Cardio Deluxe Cimnastik Salonundan ayrlırken görüldü Arabasına kadar bile varamadı.
Foi vista pela última vez às 21 : 00, no dia 6 de Abril de 2003, a sair do Ginásio Cardio Deluxe, na rua K. Não chegou ao carro.
Kalp masajı ve suni solunum hakkında gerçekleri hiç anlatmazlar. Hastanenin dışında iken, yalnıza % 7'lik bir etkisi vardır.
Nunca lhe disseram os factos reais acerca da Reanimação Cardio Vascular ( RCV )... que fora do hospital, apenas é eficaz em 7 % dos casos.
Onu ameliyat edecek olan kardiyo-torasik cerrah.
Ele é o cirurgião cardio-torácico que o vai operar.
Orduda ilk yardım dersi aldım.
Eu tive ressuscitação cardio-respiratória, em Yale
Biraz ağırlık, biraz da kardiyo.
Musculação? Um pouco de cardio?
Koşuyordum. Bilirsin yıllarca aerobik ve yoga yaptıktan sonra, bunun nasıl iyi hissettirdiğini unutmuşum ; üç kere kustum.
Depois de fazer tanto Cardio Barre e yogalates, esqueci-me de como era bom.
Cardio bar?
Cardio Barre?
"Kardiyo" ile başlayan herhangi bir ameliyat varsa karımı bütün gün göremeyeceğimi biliyordum.
Qualquer uma com a palavra "cardio" e eu sabia que não a veria todo o dia.
10 yılllık cardio deneyiminin yüzünde neler yapabileceğini, görmek istemiyorsan, o kirli ellerini benden uzak tut.
Afasta essa pata suja de mim. A não ser que queiras o que 10 anos de Cardio Barre podem fazer à tua cara.
Catherine'in Felci?
O acidente cardio-vascular da Catherine?
En son çocuk bakımı yayınlarını okudum... CPR sertifikam var, organik yemeklerin hepsini oraya koydum... ve çocukların öğrenirken eğleneceği oyunlar da var.
Li todos os últimos periódicos de cuidado com as crianças, tenho o diploma de reanimação cardio-respiratória, guloseimas orgânicas e uns jogos lúdicos muito divertidos para as crianças.
Dr. Hahn, Cristina kardiyoda çok iyidir.
Dra. Hahn, a Cristina é muito boa em Cardio.
Kesin kardiyonun yeni başkanı olarak Erica Hahn düşünülüyordur.
A Erica Hahn até pode ser considerada a nova responsável pela Cardio.
Kardiyo tanrısını korkutup kaçırmaya çalışıyorum
Estou a tentar assustar o Deus da Cardio.
Ameliyatlar bebeğim. Tercihen, kalp.
Cirurgias, cardio de preferência.
Tamam, kardiyak masaja başla.
Certo, começa a ressuscitação Cardio-Pulmunar.
Plastikten, kardiyodan, ortopediden, nörodan ve jinekolojiden geçtim.
O meu corpo foi aprovado por Plástica, Cardio, Orto, Neurologia e Obstetrícia.
O zaman Chase'i kovmamalıydın.
O Foreman e a Cameron estão a fazer a reanimação cardio-pulmonar.
Sabah ağırlık çalışıp üstüne de aerobik yapmış kurt gibi aç birisine ne önerirsin?
O que recomendas a alguém que ficou com um apetite de homem com uma manhã a levantar pesos e a fazer cardio funk?
- Kayıtlar oksijeni ona kardiyak stres testi için verdiğimizi gösterecek.
Os registos vão mostrar que lhe demos oxigénio como parte de um teste de rotina de cardio.
Nabzım 120.
Tenho que prestar atenção ao meu cárdio. 120.
- Mıami Sound Machine'i çalıyorlar.
- "Cardio Salsa."
Ani kalp ve solunum durması.
- Paragem cárdio-pulmunar.
- Kız arkadaşım ile beraber salı ve perşembe günleri gidiyoruz.
Óptimo para o cárdio. Eu e a minha namorada vamos lá às terças e quintas.
Yerine ve basıncına bakarsan kalp masajı sırasında olmuş gibi duruyor.
Consistentes, quer em posição e pressão, com ressuscitação cárdio-pulmonar.
Ve bu kötü bir CPR. ( Kalp-Akciğer Masajı )
E isso é ressuscitação cárdio - pulmonar mal efectuada.
Bunu anladığına inanamıyorum.
A ensinar Reanimação Cardio-Pulmonar a jovens desfavorecidos na Escola Básica Lincoln, da Rua 18. Não acredito que ele percebeu aquilo!
Ve Dr. Burke de ülkenin en iyi kardiyotorasik cerrahlarındandır.
E o dr. Burke é um dos mais notáveis cirurgiões cárdio-torácico do país.
- Kondisyon dersim var. - Ne?
Tenho uma aula de cárdio.