Cartman translate Portuguese
391 parallel translation
- Cartman da ne olduğunu bilmiyor.
- Aposto que o Cartman também não sabe.
Geceleyin uykunu alamamışsın gibi görünüyor.
Cartman, parece que não dormiste grande coisa.
- Onlar ziyaretçilerdi.
Não era um sonho Cartman, eram visitantes.
- Cartman, sana anal bir sonda mı verdiler?
Eles fizeram-te uma sondagem anal, Cartman? Não!
Onlar gerçekti.
Eu disse-te que eles eram reais, Cartman.
- Neden bu kadar komik şekilde yürüyorsun?
Porque é que estás com um andar tão esquisito, Cartman?
- Gördüğün ziyaretçiler, bunlar mıydı?
Cartman, aqueles são os mesmos visitantes que viste?
Cartman'sorun.
Pergunte ao Cartman.
- Lanet olsun, Cartman!
- Raios, Cartman!
- Tamam, şimdi osuruk alevini kesebilirsin.
Está bem Cartman, já podes parar de peidar fogo.
- Şimdi bize inanıyor musun?
- Agora acreditas em nós Cartman?
Cartman, Kenny'i öldürdüler.
- Cartman eles mataram o Kenny.
- Kapayın çenenizi, çocuklar.
Calem-se. Ele está morto, Cartman.
Cartman'ı almalıyız.
Temos de ir buscar o Cartman.
- Korkaklık yapma.
- Não sejas um medricas, Cartman.
25 metrelik bir uydu çanağı, kıçından dışarı taşıyor.
Cartman, tens uma parabólica de 4 metros a sair-te do cu!
Cartman hala dönmedi.
O Cartman não aparece.
Hey, Cartman.
Ei, Cartman.
Bu bir rüya değil, Cartman.
Isso não foi um sonho.
- Cartman'ın domuzunu kullanabiliriz.
- Podemos usar a porca do Cartman. - Deixa a Fluffy fora disto!
Filim ile Cartman'ın domuzunu birleştirmeye.
Para juntar os genes de porco com o meu elefante.
Olmaz, Cartman. Yumoş ve filimi birleştirmeliyiz.
Vamos a juntar a Fluffy e o meu elefante.
Kapa çeneni, Cartman!
Cala-te, Cartman!
- Dene de gör. Cartman'ın domuzunu almalıyız.
Temos que ir buscar o porco do Cartman.
Cartman'ın domuzunu falan alamazsınız.
Não, não têm. Deixem o Fluffy fora disto.
Evet, Stan. Cartman'ın domuzunun, hamile olup olmadığını öğrenmeliyiz. Görüşürüz.
Temos que ver se a porca do Cartman está grávida.
- Lanet olsun, Cartman!
- Merda, Cartman!
- Cartman, osurdu!
- O Cartman peidou-se!
- Devam et, şişko. - Hadi, Cartman. Sadece seni sinirlendirmeye çalışıyor.
- É esse o espírito, miúdo.
- Bu orospu çocuğunun yaptığına inanamıyorum! - İşte, Cartman.
- Eu não acredito neste filho da puta!
Anneme bir orospu diyemezsin, Cartman!
Não chames cabra à minha mãe, Cartman!
- Seni aptal Cartman, yaptığımız iş doğal görünmeli ki başımız belaya girmesin.
- Por que não lhe damos um tiro? - Tem de parecer natural
- Cartman'dan daha şişman - Evet.
- Ela é mais gorda que o Cartman.
Cartman, bu paylaşma günü. O evet haklısın.
Esta é a altura do ano em que nós devemos partilhar.
Sen ne dedin Cartman? Belki de ilerde sen aç ve fakir kalmalısın
Tem cuidado com o que dizes porque também podes vir a ser pobre um dia.
- Cartman nerede?
- Onde está o Cartman?
Cartman'dan daha çok sevmiştim onu.
- Gosto mais dele do que do Cartman.
- Cartman! O nasıl bir kostüm öyle?
- Que espécie de fato é esse.
- Gördün mü, Cartman? Annen kapakta.
- Vês, a tua mãe aparece na capa.
Şekerleri yerken, Cartman'ın annesinin yaramaz fotoğraflarına bakabiliriz.
Podemos comer em casa do Cartman e ver as fotografias porcas da mãe dele.
Cartman, o fotoğrafların hepsi, geçen ay çekilmiş.
Cartman, aquelas fotografias foram tiradas há um mês.
- Cartman'dan bile daha şişko. - Evet.
- Ela é mais gorda que o Cartman.
Cartman, seni cimri. Yılın bu zamanında, paylaşımı desteklemelisin.
Esta é a altura do ano em que nós devemos partilhar.
Söylediklerine dikkat etsen iyi olur, Cartman. Sende bir gün aç ve fakir olabilirsin.
Tem cuidado com o que dizes porque também podes vir a ser pobre um dia.
- Hey, Cartman nerede?
- Onde está o Cartman?
Evet. Onu Cartman'dan daha çok sevmiştim.
- Gosto mais dele do que do Cartman.
- Ava gitmeye hazır mısın, Cartman?
Preparado para ir à caça?
Endişelenmeyin, Bayan Cartman, bir icabına bakarız.
Não se preocupe, nós cuidamos dele.
Merhaba, Bayan Cartman.
Olá, Sra. Cartman.
- Sakın korkma, Cartman.
- Não te assustes, Cartman.
Belki, annen bana da bir öpücük verebilirdi, Cartman.
Talvez a tua mãe me possa dar um beijo também.