English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Castillo

Castillo translate Portuguese

353 parallel translation
Felix Castillo'nun bana yaptığına bak.
Vê o que o Felix Castillo me fez.
Ben Teğmen Castillo, yeni patronunuz.
Sou o Tenente Castillo. O vosso novo chefe.
Teğmen Castillo? - Sonny Crockett.
- Tenente Castillo, Sonny Crockett.
- Castillo'ya yüzme bildiğini söylemiş.
Ele disse ao Castillo que sabia nadar.
Hey Castillo, ben Tubbs.
- Castillo, é o Tubbs.
TEĞMEN CASTILLO : Frank Doss 1943 yılında bir cinayet davasında hüküm giymiş. TEĞMEN CASTILLO : 15 yıl yatmış.
O Frank Doss foi condenado por assassinato em 1943 e esteve preso 15 anos.
TEĞMEN CASTILLO : 1960 yılında da Johnny Cannata ile Las Vegas, Atlantik Şehrinde ortak olmuş.
Em 1960, tornou-se sócio do Johnny Cannata. Las Vegas, Atlantic City.
TEĞMEN CASTILLO : Şimdi ise bu ikisi Miami'deki en büyük kumarhanelerin öncülüğünü yapıyor.
Agora estão a espalhar a actividade do jogo legalizado a Miami.
TEĞMEN CASTILLO : Daha evvel pek çok kez tutuklanmışlar ancak sicillerine hiç hüküm işlememiş.
Foram presos várias vezes, mas nunca foram condenados.
TEĞMEN CASTILLO : Morty Price ile Cannata ve Doss'un bağlantısı Las Vegas'daki maceralarına kadar dayanıyor.
O Morty Price está com o Cannata e o Doss desde que começaram a trabalhar em Las Vegas.
TEĞMEN CASTILLO : Dorothy Bain ise bu soruşturmada soru işareti.
A Dorothy Bain é um ponto de interrogação.
TEĞMEN MARTIN CASTILLO : Yukarıdakilerden..
O Cannata e o Doss.
TEĞMEN MARTIN CASTILLO : Switek ile Zito, Shelborne'da videolu takibe başlıyacaksınız.
Switek, Zito, quero que vigiem o Shelbourne.
TEĞMEN MARTIN CASTILLO : Gina ile Trudy, hanımlar sizler otel'de garson kılığındasınız.
Gina e Trudy, quero que tentem arranjar trabalho no hotel.
TEĞMEN MARTIN CASTILLO :
- Crockett, Tubbs...
TEĞMEN CASTILLO : Crockett.
Crockett!
TEĞMEN CASTILLO : Deminki olay için Seni "Morty Price" soruşturmasından aldım.
Foste retirado do caso Morty Price.
Castillo haklıydı, kanki, Her ne kadar doğru olanı yapsan da herifin ağzını yüzünü sikiyordun- -
O Castillo tem razão. Estás muito próximo do...
Castillo biraz garip.
O Castillo está estranho.
( Vice Amiri Teğmen Martin Castillo ) Birisi tarafından ülkeye sokulmuş olmalı.
Ele teve de ser trazido por alguém.
Uzun zaman oldu, Castillo.
Há quanto tempo, Castillo...
- Castillo... senin problemin, ne zaman geri çekilmen gerektiğini hiç bilmemendi.
Castillo, o seu problema era nunca saber recuar.
( CIA Ajanı Dale Menton ) Eğer Narkotik Büro'da çalışırkenki anılarını hatırlatmamı istiyorsan.. ( CIA Ajanı Dale Menton ) Türkiye Cumhuriyetindeki kürt terör örgütü 1978'de PKK'ya Lao Li'nin elinden satılan ( CIA Ajanı Dale Menton ) tüm uyuşturucuları ve silahları deşifre ederek Bütün CIA politik çıkarlarını riske attın, Martin Castillo efendi!
E, caso não esteja informado sobre a História recente, esse é o último lugar a que temos acesso nessa parte do mundo.
( CIA Ajanı Dale Menton ) Şimdi, başka bir şey var mıydı, Teğmen Martin Castillo?
Deseja mais alguma coisa, tenente?
( Teğmen Martin Castillo ) Burada, Miami'de.
Aqui, em Miami. - É refém?
Castillo, senden saklanan yok.
Castillo, ninguém se esconde de si.
Hoşça kal, Castillo.
Adeus, Castillo.
Castillo, hammadde ticareti ile ilgili gerçekleri anlıyor gibi gözükmüyorsun.
Castillo, não parece compreender a realidade dos valores.
Ben bu şehre, saygıdeğer bir vatandaş olmaya geldim, Castillo.
Estou aqui, Castillo para me tornar um cidadão honesto.
- Castillo'nun gözlem ağı ne çapta?
A vigilância do Castillo é muito apertada?
( Teğmen Martin Castillo - Vice Amiri ) Miami Vice!
Polícia de Miami!
( Teğmen Martin Castillo - Vice Amiri ) İki torunun da tutuklandı.
Os seus dois netos foram detidos.
( Teğmen Martin Castillo - Vice Amiri ) 50 kilo eroin satmaya çalışırken yakalandılar.
Foram apanhados a tentar vender 50 kg de heroína.
( Teğmen Martin Castillo - Vice Amiri ) Bilmek istersin diye düşündüm.
Pensei que quisesse saber.
Hey, Teğmen Castillo. Kaydettim.
Tenente Castillo, consegui!
- Washington'la kısa bir telefon görüşmesi, Castillo.
Basta uma chamada para Washington, Castillo. Errado!
Castillo'ya ne diyeceğim?
O que direi ao Castillo?
Kusura bakma, ama Castillo beni bilgisayar odasında yakaladı.
Lamento, mas o Castillo apanhou-me na sala dos computadores.
( Castillo ) Bilemiyorum Oldukça Hassas Görünüyor.
Não sei, parece-me uma hipótese muito ténue.
( Castillo ) Rico. ( Tubbs ) Efendim?
- Meu tenente?
Castillo, Traynor teşkilatını silkelemek istiyor, bakalım neler düşecek.
O Castillo quer abanar a organização Traynor, para ver o que de lá cai.
- Teğmen Castillo. - Tubbs.
- Tenente Castillo...
- Teğmen Castillo, eğer resmi bir suçlama olmayacaksa... - Hayır.
Tenente Castillo, a menos que tencione fazer acusações...
Castillo, herifin uzaktan kumanda patlatıcısı olduğunu biliyoruz.
Castillo, sabemos que o tipo tem um detonador de rádio.
( Teğmen Martin "Marty" Castillo ) Switek, Crockett'in botunun yanına pusmanızı istiyorum.
Switek, quero que montes guarda ao barco do Crockett.
( Teğmen Martin "Marty" Castillo ) Yardımın için tekrar sağol, Frank
Muito obrigado pela ajuda.
( Teğmen Martin "Marty" Castillo
Um pescador viu-a debaixo do pontão.
TEĞMEN CASTILLO : Seni derhal odamda görmek istiyorum!
Quero falar contigo no meu gabinete.
( Teğmen Martin Castillo ) Kız nerede?
Onde está ela?
( Teğmen Martin Castillo ) - Rehine mi?
- Quem?
( Teğmen Martin "Marty" Castillo ) - Bağlantıda kalalım Frank.
Vamos dando notícias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]