English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Chestnut

Chestnut translate Portuguese

154 parallel translation
Philadelphia'da bir bilardo salonunda çalışıyor. 1700 Chestnut Sokağı.
Está a trabalhar no salão de jogos de Filadélfia, no no 1700 de Chestnut. - Que faço eu aqui?
Galiba Chestnut'tı.
Penso que é Chestnut.
Tekrarlıyorum... Chestnut ve 10. caddelerde tıkanıklık var...
Repetindo... que... as ruas de Chestnun até décim...
Chestnut'un güneyinden çevreyoluna kadar taranmasını istiyorum.
Quero patrulhar desde Chestnut até à passagem.
Chestnut Caddesi'nden geçtiğimi hatırlıyorum...
Eu estava a descer a rua Chestnut.
Oda arkadaşım bana Clinique'ini verdi, çünkü o Chestnut Hill'lı ve...
Mas o meu colega emprestou-me o Clinique dele, porque é de Chestnut Hill e tem...
Daha önce adresin 1 268 Chestnut'tı.
Ao... preparar o seu serviço notei que já tinha tido cabo... na Chestnut 12681 / 2.
Chestnut Hill'de.
Chestnut Hill.
Ve tabi ki bazıları,... o gece bir kaç zenci çocuğun Chestnut Hill'e gelmiş olduğunu düşünüyordu.
E, é claro, algumas pessoas pensaram que um gang de pretos tinham vindo naquela noite a Chestnut Hill.
Hala Chestnut Hill'de oturduğunu sanıyordum.
Pensei que ainda vivesse em Chestnut Hill.
Ne yani, Chestnut Hill'deki evini satıp,... bütün eski hayatını geride bırakıp, öylece çekip gidebilecek misin?
Por isso vendeu a casa em Chestnut Hill, arrumou a sua vida anterior e pensa que pode apenas fugir disso?
Onunda Chestnut Hill'de,... eskiden oturduğumuz eve yakın bir evi var.
Ela tem uma casa em Chestnut Hill. Era... era perto de onde costumavamos viver.
Chestnut lnn'e hoş geldiniz.
Bem-vindos ao Chestnut Inn.
İçeride Morris Chestnut, Shaquille O'Neal ve Jim Carrey'nin fotoğraflarına bakıyordu.
Vem pelas fotografias de Morris Chestnut Shaquille O'Neal, Jim Carrey.
Victor aşağıda buluşalım.
Viktor, vai ter comigo á 5ª com a Chestnut.
Sana doğru geliyorlar.
5ª e Chestnut. Eles vão na tua direcção.
Bunları bowling salonundan çaldım.
Roubei esses na Chestnut Lanes.
Hey, pazar sokağının altından ve kalabalığın içinden geçmek zorundayız. Sonra köprünün üzerindeki araç kontrol noktasının sonuna.
Temos de ir pela Rua Market e virar à direita na Chestnut depois sobre a ponte até ao veículo do ponto de controle.
Pazar sokağının altına gitmenizi istiyorum, Kalabalığı geçip doğruca bu yöne, soldaki iki evi kontrol edeceksiniz. - Şüpheli direnişçi faaliyetleri bildirildi.
Quando saírem esta noite, quero que vão pela Rua Market, passem a Chestnut, aqui, as duas primeiras casas à esquerda os serviços secretos dizem que são
Pazar sokağının altına, ağaçlı yoldan aşağı geliyoruz. Köprüdeki araç kontrol noktasına.
Vamos pela Rua Market, viramos à direita pela Chestnut, por cima da ponte até ai veículo do ponto de controle.
Efendim. "Pazar yolu ile ağaçlı yol kavşağında direnişçilerin saldırısına uğradık"
Fomos atingidos por uma IED na intersecção da Chestnut com a Market.
Chestnut Pappardelle'i tercih ederdim.
Devo dizer que prefiro o Pappardelle com castanhas.
1000 Chestnut ve 918...
1000 Chestnut e 918...
Boston Polisi Chestnut Hill Köyü'nde bir ceset bulmuş.
A Polícia de Boston acaba de encontrar um corpo em Chestnut Hill Village.
Ajanlar morga ve McCallister'ın Chestnut'taki bankasına doğru yola çıktı.
Agentes vão a caminho da Morgue e do banco do McCallister em Chestnut Hill.
800, Chestnut Hill.
Chestnut Hill 800.
Stark, Chestnut Hill Meydanı 400 numarada kalıyor.
O Stark mora na Praça Chestnut Hill 400.
18.cadde ve şehirdeki tüm birimler 1260 East Chestnut'taki City North bankasında silahlı soygun yapılıyor.
Unidades do 18º e da municipal, assalto em progressão no Banco City North, rua East Chestnut, no 1260.
Chestnut Hill'deki hayatından nefret ettiğini sanıyordum.
Pensava que tinhas odiado a tua vida em Chestnut Hill.
Çok geç kalmadan Chestnut Square'e gitmek istiyorum da.
Quero chegar ao Chestnut Square antes que seja tarde demais.
Soyledigin seyler sacmalık, Chestnut.
Tudo o que está a dizer é porcaria.
- Bizim icin kotu haber, Chestnut. Butun bolge bu gravyer peyniri uzerinde duruyor.
- Para nosso azar, senhor toda a região assenta num queijo suíço.
Chestnut da elinden geleni yapıyor olsa gerek.
Tenho a certeza que estão fazendo tudo o que podem, correcto?
... ve Archibald Chestnut, demirci.
E o Archibald Chestnut é ferreiro.
Ben, Starbucks'tayken Chestnut kafana çifte mi attı?
- Sim. A aberração do Chestnut não te irritou enquanto eu estava em Starbucks?
Chestnut'la sığınaktan başka bir insan seçmek üzereydik tam.
O Chesnut e eu estávamos a pensar ir buscar outro ser humano ao abrigo.
Bana bakma. Onu Chestnut aldı.
Não olhes para mim, o Chestnut é que o comprou.
Peki ya bu Chestnut, baban ve senin olduğu resim ne?
E esta contigo, o Chestnut e o teu pai?
O resimi babamın Chestnut'ı bana aldığı gün çekildik.
Foi quando o pai comprou o Chestnut.
Chestnut Hill'de kapalı bir otoparkta daire şeklinde bir ağaç kümesi görülmüş.
Um círculo perfeito de árvores surgiu, de repente, num estacionamento em Chestnut Hill.
Chestnut.
Chestnut! Não é preciso gritar, ele é um campeão.
Chestnut'ın kokusu değil o, Brooklyn'in kokusu.
Não é o Chestnut, é Brooklyn.
Şimdi Chestnut'a hoşça kal deyip, bu işle ilgilenmeye başlıyorum.
Vou despedir-me do Chestnut e pôr-me a caminho.
Chestnut.
Chestnut!
Teşekkürler, Chestnut.
Obrigada, Chestnut.
Chestnut! Yapamam ben bunu.
Chestnut, não posso fazer isso!
Chestnut!
Chestnut!
Hadi ama! Hadi, Chestnut. Yapmam gereken bir sürü ıvır zıvır iş var bugün.
Vá lá, Chestnut, tenho muita porcaria para fazer hoje.
Merhaba, Chestnut.
Olá, Chestnut!
Günaydın, Chestnut.
Bom dia, Chestnut, está um lindo...
Chestnut...
Olá, Chestnut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]