English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Chronos

Chronos translate Portuguese

95 parallel translation
Chronos'tan ayrılmadan önce Makine Dairesi'nde üç gün geçirdim. Çıplak ellerimle cihazı parçalarına ayırdım...
Antes de deixarmos Chronos, passei três dias na sala das máquinas a desmontar o dispositivo com as minhas próprias mãos e depois a voltar a montá-lo.
Olağanüstü Chronos.
Chronos, o Magnífico.
Daha çok Hödük Chronos'a benziyor.
Parece mais Chronos, o Imbecil.
Kulağa geldiği kadar kötü bir şey değil ama Chronos 24 saat boyunca gözaltında olacak.
Não é tão mau como parece, mas... o Chronos ficará preso nas próximas 24 horas.
Bart Simpson sahaya çıkıyor, sopası Cronos'un çocuklarına açlığı gibi topa aç görünüyor.
Bart Simpson na base, o bastão dele tem fome por um home run, como o Chronos pelos seus filhos.
Bana söz verdiğin o Chronos Safıri nerede?
Onde está a Safira Cronos que me prometeste?
Chronos Safır'ini bulacağız. Ve bulduğumuz zaman kimse bizi durdurmayı başaramayacak.
Vamos encontrar a Safira Cronos e quando a encontrarmos... ninguém poderá deter-nos.
Kıyamet Cihazını durdurmak için Chronos Safır'i gerekli.
A Safira Cronos é necessária para impedir a destruição.
Chronos'u hemen OSS'e getirin.
Entrega imediatamente a Cronos à OSS.
O Chronos Safır'i mi?
Isso é a Safira Cronos?
- Chronos Safır'i bekleyebilir.
- A Safira Cronos pode esperar.
Chronos'a ihtiyacımız yok. Yani kolye Rebecca'da kalabilir.
- E a Rebecca pode ficar com o colar.
Ben arayıcı 17. Chronos Safır'in yerini bulduk.
Daqui Procurador 17, já localizámos a Safira Cronos.
Tekrarlıyorum. Chronos Safır'in yerini bulduk.
Repito, localizámos a Safira Cronos.
Chronos Safır'ini elinizden kaçırmayın!
Não percam o rasto à Safira Cronos!
Chronos'u o baş belası çocuklardan almak zorundayım.
Só me falta recuperar a Cronos que aqueles putos metediços têm.
Chronos Safır'i aldılar.
Eles têm a Safira Cronos!
"Kıyamet Projesi fılmi 1936 Chronos Safıri'nin, Kıyamet Aletini durdurabilecek tek element olduğu keşfedildi."
Teste do Projecto Destruição, 1936. A Safira Cronos. Descobriu-se que é o único elemento capaz de neutralizar a Máquina da Destruição.
Chronos Safır'i aldık.
Temos a Safira Cronos.
OSS kasasına girmemiz gerekiyor. Zaman Tutucu'yu yakalayıp... Chronos Safır'ini bulup Kıyamet Aletini durdurmak için kullanacağız
Temos de entrar na caixa-forte da OSS, apanhar o Guardião do Tempo, recuperar a Safira Cronos, usá-la para neutralizar a Máquina da Destruição, e claro, salvar o mundo.
OSS gök yüzünden gelen bir çare olan Chronos Safır'ini kullanarak deneyi sona erdirdi.
A OSS cancelou as experiências com uma solução que caiu literalmente do céu, a Safira Cronos.
Chronos!
A Cronos!
- Evet bu Chronos'un simgesi. - Kim?
- Ai foi, esse é o símbolo do Chronos.
Chronos'u nasıl bulacağız?
Mas como é que apanhamos o Chronos?
Chronos sonucunu bildiği yarışlara oynuyor.
Ele... o Chronos está a apostar em corridas em que ele já sabe o resultado.
Burada Chronos'u çağırmak için onu geleceğini söylemeye zorlamalısın yazıyor.
Diz aqui que podemos invocar o Chronos "para o obrigar a dizer-lhes o seu futuro."
Çünkü Chronos'u çağırmak sorun değil.
Porque invocar o Chronos não é o problema.
Bekle eğer Chronos'u öldürürsem burada kalırım.
Espera, se eu... se eu matar o Chronos... fico aqui preso.
"Sammy, Snider'in Chronos olduğunu öğrendik."
"Sammy, parece que o Snider é o Chronos."
"Chronos'un izini bulduk."
" Apanhamos o Chronos.
Şimdi Dean'in Chronos ile tam olarak karşılaştığı zamanı biliyoruz.
Agora, sabemos a data exacta em que o Dean tinha as mãos no Chronos.
Chronos!
Hey, Chronos? !
- Ben de Chronos, zaman tanrısıyım.
E eu sou Chronos, o deus do tempo.
Chronos!
Chronos!
Chronos'tan Komuta Merkezine.
Chronos para Comando.
Onun adı Chronos.
Seu nome é Chronos.
Neden Chronos bize saldırıyor?
Porque está Chronos a atacar-nos?
- Adı Chronos.
Seu nome é Chronos.
Chronos belli ki beni yakalamak için gönderilmiş.
Chronos foi claramente enviado para me capturar.
Chronos denen adam sana ateş ederken gemiye doğru hızlıca koştuğunu gördüm.
Vi a tua corrida de 40 jardas na nave com o tal Chronos a disparar contra ti.
Senin o gemiye doğru hızlıca koşman o iki dangalağa rağmen Chronos'a kafa tutman?
Ver todos vocês a voltar para a nave, até mesmo aqueles dois idiotas, para enfrentar o Chronos?
Chronos'un saldırısının kötü sonuçlarından biri de bu oldu.
E houve outra infeliz consequência do ataque do Chronos.
Chronos, hatta Vandal bile karşılaşacağımız tek düşmanlar olmayacak.
Chronos, mesmo o Vandal, não serão os únicos inimigos que enfrentaremos.
Chronos Dalgagüdücü'ye saldırdığında yan gemi zarar görmüştü.
Quando o Cronos atacou a Waverider, o Jumpship sofreu danos.
Adı Chronos.
O nome dele é Chronos.
Chronos beni yakalamak için gönderildi.
O Chronos foi enviado para levar-me de volta.
Chronos 1970'lerde sıçramayı yaptığımızda bizi takip etmiş olmalı.
O Chronos deve ter-nos seguido quando saímos dos anos 70.
- Chronos hâlâ takip ediyor.
- O Chronos está a perseguir-nos.
Bakalım şimdi Chronos nasıl takip edecek bizi?
Vamos ver se o Chronos quer mesmo seguir-nos.
- Füzeler başka bir şeyi hedef alıyor.
Os mísseis estão atrás de outra coisa. Chronos.
Peki ya Chronos?
E a Cronos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]