English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Chubby

Chubby translate Portuguese

170 parallel translation
- Özür dilerim Chubby.
- Desculpa, Chubby.
Chubby Bannister, Valerie Maynard.
Chubby Bannister e Valerie Maynard.
Chubby seni götürsün.
A Chubby leva-te lá.
Anlaşılan sen benimle geliyorsun Şişko.
Vais ter de vir comigo, Chubby. Traz os mantimentos.
Bir duble hamburger, bir çiliburger, iki porsiyon kızarmış patates ve...
Um Chubby Chuck duplo, duas batatas fritas e...
Şişko!
Chubby!
- Diyettesin sanıyordum, Domdom.
Pensei que estavas de dieta, Chubby.
"Domdom" yazıyor.
Aqui diz... Chubby!
Pekâlâ, Domdom, yavrum. Kavanozdaki tüm jelibonları yemen gerek.
Chubby, querido... tens que comer todo este recipiente de gelatina.
- Hey, Dombili, iyi oyundu, kanka.
Ei, Chubby, bom jogo.
- Domdom, meyveli dondurma?
Chubby, gelado de frutas e chocolate?
Aramızda kalsın ama, Chubby Charles ile aranızda ne var?
Aqui só entre nós, que se passa contigo e o Chubby Charles?
Rubenstein'ı iki muhasebeciyle Chubby Charles hesabına kaydırdım.
Troquei os clientes do Rubenstein pelo cliente do Chubby Charles.
- Hadi, Chubby.
- Vá, gorducho. Sai do caminho.
Chubby, arabalar kasabadan ayrılmasın.
Rechonchudo, os veículos permanecerão aqui na cidade.
Çin'e gidip Chubby diye bir klip çekmek istiyorum.
Quero ir à China gravar um vídeo musical com o título de "Gordinho".
Çek Chubby Hubby'nin arasına sıkıştığı için özür dilerim.
Lamento que o cheque se tenha colado à Concha Nata.
Bu olay Chubby Checker dansından bile daha karmaşık. Elimizde kayıp bir katil var.
Isto é mais complexo do que o twist do Chubby Checker.
Yani anlayacağın, Chubby Franklin sokağın karşısında yaşadı.
Então estás a ver, Chubby Franklin viveu na casa em frente,
Chubby Franklin hep böyle bir surat yapardı.
Chubby Franklin vai sempre fazer uma cara assim.
Chubby Franklin ne zaman suratını yapsa, biz de bu suratı yapardık.
E quando viu Chubby Franklin a fazer a careta, todos nós fazemos esta,
Chubby Checker alacağım.
Vou pedir um Chubby Checker com...
İçinde her şeyden olan Chubby çizburger, az yağlı patates kızartması ve kola.
Um Chubby Cheese com tudo. Um pacote médio de batata frita e uma Cola.
Chubby's'e hoşgeldiniz.
Bem-vindo ao Chubby.
Evet, çift Chubby...
Um Chubby duplo, um Chubby Chubby, um duplo duplo, um Chubby...
Çift katlı Chubby çizburger.
Quero um duplo, um Chubby cheese duplo.
- Bir tane mi, iki tane mi dediniz?
- Era um ou dois Chubby Cheese?
- Daha günün ortası, Chubby Chucker sahnede şarkı söylüyor.
- A meio do dia, eles têm o Chubby Checker a actuar.
Bu şarkıya bayılırım.
Adoro essa canção. Chubby Checker?
Peki, Ben de birgün... 200 dolar çaldığımızı duydum,... ve sen o paranın yarısını Club Chubby'de... o kızın kurallarını bozmak için harcadın. Ki ; kız da bozmuştu.
Tu gastaste a tua metade no Club Chubby a convencer aquela miúda.
Club Chubby'e gidip kucak dansı yapmak ister misin?
Queres uma dança de colo no Club Chubby?
Orası Club Chubby, Randy.
É o Club Chubby.
Club Chubby'de ne kadar çalıştın?
- Quanto tempo trabalhaste no Club Chubby?
Chubby.
Chubby.
Richard Chubby Camden şehrindeki en zengin kişiydi.
Richard Chubby era o homem mais rico do Condado de Camden.
Club Chubby'de her türlü eğlence var, hadi ne duruyorsunuz!
Há todo o tipo de divertimento no Clube Chubby. Venha até cá!
Chubby'den para alabilmek için fazla ümitli değildim.
Não tinha com grandes esperanças em pedir dinheiro ao Chubby.
Chubby, paranı geri alacaksın, söz veriyorum.
Chubby, recebes o dinheiro de volta, eu prometo.
Catalina'nın bir süre Club Chubby'de çalıştığını biliyorduk.
Sempre soubemos que a Catalina tinha trabalhado no clube Chubby.
Club Chubby, değil mi?
Clube Chubby, não era?
Chubby Klübündeki çoğu dansçı, sadece dans edermiş.
A maioria das bailarinas de lá apenas dançavam.
Bu sayede Chubby adamın adını ve bir aile şirketi olduğunu hatırladı.
Logo, o Chubby sabia o seu nome e que tinha um negócio familiar.
Catalina'nın Chubby Kulüb'e dönecek olması beni çok mutlu etmişti. Çünkü bu, Joy'u yakında hapisten çıkarabileceğim anlamına geliyordu.
Estava contente por a catalina estar disposta a voltar ao Club Chubby, porque significava que ia conseguir tirar a Joy da cadeia em breve.
Bunu yaptığın için teşekkür ederim Chubby.
Obrigado por fazer isso, Chubby.
Catalina tüm bu Chubby Kulübü olaylarından ötürü kızgındı.
A catalina estava furiosa com esta história do Club Chubby.
Eğer Chubby, iyi para getirecek bir dansçı arıyorsa ben ona, o karıdan çok daha fazla para kazandırırım.
Se o que o Chubby precisa é uma bailarina que faça dinheiro, então vou eu dançar e ganhar mais do que ela alguma vez ganhou.
Chubby her zaman Joy'u bikini ile görmeyi arzu etmişti diğer insanların da bundan hoşlanacağını düşündü ve hiç yanılmadı.
O Chubby sempre quiz ver a Joy em biquini, e pensou que o resto das pessoas também... e tinha razão.
Joy herkesin önünde kustuktan sonra Chubby anlaşmayı feshetti.
Após ela ter vomitado a primeira fila toda, O Chubby cancelou o negócio.
Chubby kefaletini geri alır almaz, Joy'u almaya geleceklerdir.
Assim que o Chubby retirar a fiança eles vêm buscar a Joy...
Mektup adamını arıyordum. Sonra da vardiyası için Catalina'yı Club Chubby'ye bıraktım.
E dei boleia à Catalina, que tinha turno no Club Chubby.
Hey çocuklar, Chubby Checker.
Ei, rapazes, este é o Chubby Checker.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]