Ciro translate Portuguese
287 parallel translation
- Sizin tarafınızdan yazılan birkaç çek kendisi tarafından ciro edilmiş.
- Que quer dizer? - Uns cheques seus foram para a conta dele.
Ciro edilebilir bono olabilir mi?
Aceitariam títulos ao portador?
Ciro görüyor musun?
- Ciro, olha ali!
- Ve Ciro - Hoş geldiniz.
- E o Ciro.
Ciro uyan! Kar yağıyor.
Ciro, acorda que está a nevar!
Ciro çabuk ol, sen de yorgun çocuk gel de paltonu giydireyim sıkı giyin, tamam mı?
Preguiçoso, anda cá. Ajudo-te a vestir o sobretudo.
Memnun kalırsınız umarım, Ciro çabuk, haydi sen de Vincenzo.
Devem estar contentes! Obrigada, Roccuzzo meu, és um anjo.
Hoşça kal anne. Haydi, haydi, haydi!
Cuidado, Ciro.
Ciro dikkatli ol! Haydi iyi işler!
Bom trabalho!
Polisler beni tutuklamaya geldi Ciro.
Foi denunciar-me e vieram prender-me.
Ciro, Bay Traversi'deki işini bıraktı. Akşam kurslarından diploması olduğu için Alfa Romeo onu işe aldı.
O Círo já não trabalha no Traversí, encontrou emprego na Alfa Romeo, porque conseguíu fazer o nono ano.
İstasyonda trenden indiğim zaman. Ciro'yu karşımda bulurum diyordum.
Pensava também que o Ciro estivesse à minha espera na estação.
Simone'nin, Ciro'nun ve bu da senin güzel oğlum.
O Simone, o Ciro e tu aqui, filho meu.
Ciro öyle harika bir çocuk ki inanamazsın.
Sabes, o Ciro tornou-se um rapaz extraordinário, nem imaginas.
Bu çok çirkin bir şey ne kadar çirkin bilemezsin.
É uma coisa horrível, Ciro. Não podes imaginar quanto.
Ciro dur bir saniye.
Ciro, pára um momento!
Ama Ciro, burada mı?
- Ciro, aqui?
Ciro dinle, babam yarın akşam bizim eve gelmeni istiyor niyetimiz ciddi mi değil mi onu soracak.
O meu pai convidou-te para jantar amanhã em nossa casa porque queria falar contigo. Quer saber se temos intenções sérias.
Hoşça kal Ciro!
- Adeus, Ciro.
Ciro gel bir dakika!
Ciro, anda cá um momento.
Bu deliliğe engel olmak için elimizden geleni yapmadık mı?
Ciro, fizemos tudo o que podíamos para evitar esta loucura.
Bana böyle davranamazsın Ciro.
É altura de acabares com esse tom.
Hep beraber Haydi Ciro sen de kalk şu şampanya'yı getir.
Ciro, vai buscar o espumante!
Ciro utanmıyor musun?
Ciro, não tens vergonha?
Hayır Ciro senden iyi değilim.
Não, Ciro, não sou melhor do que tu.
Ciro hayır!
- Ciro, não!
İyi dinle Ciro, ben artık insanoğlunun adaletine inanmıyorum.
- Ouve, Ciro... Não acredito na justiça dos homens.
Ciro gidiyor, yetiş Ciro gidiyor!
- O Ciro está a sair! - Ciro!
Ciro tanrı aşkına bekle lütfen gitme!
Pela memória do nosso pai, não faças isso!
Ambalaj, dağıtım, ciro, zayıf ve güçlü pazar alanları? Bilmeliyim.
Embalagem, distribuição, vendas e boas e más áreas de mercado.
Cyrus.
Ciro.
Yılda ancak yedi bin dollar ciro yapıyor.
Ganha sete mil ao ano a brincar.
Elinizde çek varsa, ciro etmekten çekinmeyin.
Se tiverem um cheque, não temam em preenchê-lo.
Her şey tamam. Çeki ciro eder misiniz?
Está tudo em ordem.
Ciro işlemi ve formun doldurulması tamamlandı.
Endossar e preencher o recibo.
Sayın Bakan sizi bekliyor. Özel bir salon ayırttılar.
Ele espera-a na sua suite privada no Hotel Ciro.
İnan bana, ne kadar çeşit, o kadar ciro demektir.
São estes contratos que contam.
Burada yılda 100 milyon dolar ciro yapan bir işten bahsediyoruz.
Estamos a falar de um lucro anual de cem milhões de dólares.
- Bayan Buttle'ı çeki ciro etmeye zorlarız.
Ir a casa da Sr.ª Buttle, e fazer com que endosse o cheque.
Chris'in annesi ona ciro etmiş çünkü Chris ona birşey almış ; ne olduğunu hatırlamıyorum...,... sonra ben de ona takma tırnak aldım ve o da bana ciro etti.
A mãe da Chris passou-a à Chris. Comprei umas unhas postiças para a Chris e ela endossou-mo.
Ben de sana ciro edip sosisli sandviç alacağım.
Eu endosso-lhe o cheque, para pagar o cachorro.
Ciro hala buradaydı, okula gidiyordu.
Ciro ainda estava em casa, ia à escola.
Ben Ciro'yu 37 yaşımdan sonra doğurdum.
Tive o Ciro depois dos 37.
Planı, elbette ki, Belgravia ve Deniz Aşırı Bankası'nın 90 bin sterlin değerindeki ciro edilebilir tahvillerini çalmak.
O plano dele é, claro, roubar títulos no valor de 90.000 libras do banco ultramarino de Belgravia.
Hayır. Ciro et.
Endossa-o.
Haydi Simone! Ciro!
O café está quase pronto!
Ne aptalım!
É verdade! Ouve, Ciro...
Ciro oğlum benim.
Ciro, filho meu...
- Ciro bakıver kimmiş.
- Ciro, vai ver quem é.
Merhaba. - Haydi, geç kalıyoruz.
- Vem, Ciro.
Roof Garden'da ya da Cirot'da, göl kıyısında?
Ou ao Ciro, próximo do lago?