English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Clark

Clark translate Portuguese

9,188 parallel translation
Gidenler sadece Clark ve Owens, çünkü birisi onların Mckinney ve Kline ile beraber Bratton Gould'a gideceklerini öğrenmiş.
Bem, o Clark e o Owens só estão a ser dispensados, porque alguém descobriu que se vão mudar para a Bratton Gould. - Vão?
- Panik yapmıyor. Clark, Owens, McKinney, Kline. Bunlar sadece beşinci yıl değiller.
O Clark, o Owens, o McKinney, o Kline, não são apenas pessoas do quinto ano.
Şey... Sandım ki Clark'ı kendin için soruyorsun...
Pois, é que pensei que estivesses a perguntar pelo Clark, porque estavas...
Clark'ı bilirsin.
Conheces o Clark.
Normal bir hayat istiyorum Clark.
Eu quero uma vida normal, Clark.
Clark'la birlikte olduğumu bilsinler diyorum.
Estou a dizer que as pessoas saberiam que estou com o Clark.
Ben her zaman tehlikedeyim Clark.
Eu estou sempre em perigo, Clark.
Evet, Clark böyledir işte.
O Clark é assim. Demorou um ano a contar aos pais.
- Ben bunu istemem. - Sen sus Clark.
- Não quero isso.
Clark yapmamamız gerektiğini biliyorum ama belki de benimle çalışması için ofisinden başka birini atayabilirler.
Clark... Sei que não devemos fazê-lo, mas talvez pudessem mandar outra pessoa para trabalhar comigo.
- İyiyim, Clark.
- Bem, Clark.
Dikkatin dağınık gibi, Clark.
Pareces distraído, Clark.
Dünyadan Clark'a.
Terra chama Clark.
İşten bahsetmek istemiyorum, Clark.
Não quero falar de trabalho, Clark.
Seni bekliyordum, Clark.
Estava à tua espera, Clark.
Clark?
Clark? Estás bem?
Bu arada o nerede?
! Quem sou eu, o Lewis e / ou o Clark?
Clark bu film için Brennan'ın yanında çalışıyor olacak.
O Clark vai trabalhar com a Brennan no filme.
Eğer Clark burada olmasaydı Jeffersonian bir kuruş bile toplayamazdı.
Se o Clark não aparecesse, o Jeffersonian não ganhava um centavo.
Kutsal Süpermen, sen ki tayt giyersin Clark Kent senin adın tek ulustur amacın, Zod ile savaşırken...
Ave Super-Homem, que vestes collant, Clark Kent seja o teu nome, venha a nós o reino de Zod...
Amanda Clarke'ın kardeşi olduğunu söylüyor.
Ele diz que é o irmão da Amanda Clark.
Kendini vurdur bana yiğidim Clark!
Vem-te dentro de mim, Clark!
Clark.
Clark... Estou apaixonada por ti.
Göze göz, Clark.
Olho por olho, Clark.
Clark, dün gece Martha'yla konuştu.
O Clark teve uma conversa com a Martha ontem à noite. - E então?
Anne, baba, Clark'la tanışmanızı istiyorum.
Mãe, Pai, apresento-vos o Clark.
Ben ilişkimizi başkalarına anlatmayı yeğlerdim, Clark. Bir binanın çatısına çıkıp bağırmak isterdim.
Adorava partilhar a nossa relação, adorava gritá-la aos sete ventos.
Evet, seninle evlenirim Clark.
Caso contigo, Clark.
Günümüzde çağdaş kadınlar bunu yapmıyor, biliyorum ama ben Bayan Clark Westerfeld olmak istiyorum..
Sei que não é o que as mulheres modernas fazem hoje em dia, mas eu quero ser Mrs. Clark Westerfeld.
Clark, sen bunca boktan yılın ardından kainatın bana her şeyin yoluna gireceğine dair gönderdiği bir işaretmiş gibi birden bire ortaya çıktın.
Clark, tu... Tu apareceste do nada como um sinal do universo de que, após muitos anos maus, as coisas iam correr bem.
Her şey yoluna girecek mi, Clark?
As coisas vão correr bem, Clark?
Clark, seni uyandırdığım için üzgünüm. İçeri buyur.
Clark, desculpa ter-te acordado.
Üzgünüm Clark ama aileme söyleyemeyeceksek bunu yapamam.
E lamento, Clark, mas não posso fazer isto se não pudermos contar aos meus pais.
Clark, beklemek istemiyorum. Bu hafta sonu evlenelim.
Clark, não quero esperar, vamos casar-nos este fim de semana.
Tam da Clark'ın anlattığı gibiymişsin.
- Obrigada. - É tal como o Clark a descreveu.
Clark Westerfeld ve Martha Hanson mı?
Clark Westerfeld e Martha Hanson?
Martha Anne Hanson bu adamı, Clark Herbert Westerfeld'i iyi günde, kötü günde, ölüm sizi ayırana dek kocan ve hayat arkadaşın olarak kabul ediyor musun?
Martha Anne Hanson, aceita este homem, Clark Herbert Westerfeld, como seu marido e companheiro, nos bons e maus momentos, até que a morte vos separe?
Clark Herbert Westerfeld bu kadını, Martha Anne Hanson'ı iyi günde, kötü günde, ölüm sizi ayırana dek karın ve hayat arkadaşın olarak kabul ediyor musun?
Clark Herbert Westerfeld, aceita esta mulher, Martha Anne Hanson, como sua esposa e companheira, nos bons e maus momentos, até que a morte vos separe?
Sen ne olarak yetiştirildin, Clark?
- Como foi educado, Clark?
Methini çok duyduk, Clark. Gerçekten mi?
Ouvimos falar muito de si, Clark.
Seninle tanışmak da güzeldi, Clark.
Também foi ótimo conhecê-lo, Clark.
Dostum, Lewis'in yanında Clark vardı.
Amigo, o Lewis tem o Clark.
Bu Clark mı?
É o Clark?
Bruce'un ailesi, Clark'ın inişi.
Os pais do Bruce, a chegada do Clark.
Clark ve Nash.
Clark V Nash.
Ama benimle konuşabilirsin. Onun Clark olduğunu biliyorum.
Eu sei que ele é o Clark.
Clark eve döndü!
O Clark voltou!
O kim olduğunu bilmek ve ailesiyle beraber olmak istiyor.
- Cala-te, Clark.
Benim de, Clark.
Eu também, Clark.
Lewis ve / veya Clark mı?
Archer!
Clark'ım benim.
Meu Clark.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]