English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Cleary

Cleary translate Portuguese

183 parallel translation
14 yıldır oturup kalkıp günah işleyen Cleary kardeş artık ıstırabını dindirecek. - Şükürler olsun!
O irmão Cleary, pecador de longa data, seja na vertical, seja na horizontal, vai celebrar o ofício.
- Evet? - Jim Cleary birinci hatta.
Jim Cleary na linha um.
Duydun mu, Cleary?
Ouviste isso, Cleary?
Frank. Willebrandt haberinden Wharton ile ilgili kısmı çıkartın. Onun yerine Cleary'nin haberini koyun.
Frank, para o artigo da Willebrandt, vamos esquecer o Wharton, e seguimos a peça do Cleary como guia.
6 numara Cleary'yi kontrol edin.
Vá ver Cleary no andar seis.
Cleary, yeni bir yedek algılayıcı takın.
Cleary, instale um sensor sobressalente.
Son kitabın bitiminde lan doktor Cleary " e gitmiş ama atı düşmüştü. Lan omzunu ve kaburga kemiklerini kırdı ve doktora hiç ulaşamadı. Bu yüzden onu kurtaran şey kesinlikle kan nakli olamaz.
Ian montava para o Dr. Cleary ao final do último livro, mas seu cavalo caiu e a Ian se lhe rompeu seu ombro e as costelas e não localizaram o doutor,..... e não poderia fazer qualquer transfusão de sangue experimental que lhe salvasse a vida.
Ve doktor Cleary, Misery "nin Evelyn Hide" nin uzun süreden beri kayıp kızı olabileceğini tahmin ediyor çünkü arı sokması sonucu görülen koma nadir bir şey kalbim yerinden çıkacak gibi!
E então o Dr. Cleary deduziu que Misery poderia chegar a ser sua filha à muito perdida..... devido a raridade das picadas de abelhas, meu coração só estalou!
- Bay Cleary.
- Sr. Cleary.
- Geri zekalı Cleary! - Geri zekalı ahmak!
- Aquele cabrão do Cleary!
Bunu ödeyeceksin Cleary! Ödeyeceksin.
Eu apanho-te, Cleary!
Cleary, Fransızcıda kopya çekmekle suçladı.
Raios, o Cleary acusou-o de copiar em frente à turma toda.
Cleary hasta beyinli, sen de öyle, dört gözlü!
O Cleary é um tipo nojento, e tu também, cérebro de 4 olhos!
- Cleary kopya çektiğini söylüyor.
- O Cleary diz que ele copiou.
Her zaman gittiğiniz yerlere gitmeyin... Vaughan'ın yerine, Cleary'nin yerine...
Evitem os locais habituais, o Vaughan's, o Cleary's...
- Merhaba, Kenneth Cleary'i arıyoruz.
Estamos à procura de Kenneth Cleary.
Tamam, bak... Cleary'nin karısı, Anderson'ın yüzüğünü takıyor.
Ouçam, a mulher do Cleary tinha o anel da Harper Anderson.
Yüzüğünü tanıyacaktır ama daha önemlisi... ona tecavüz edeni teşhis edebileceğini söylemişti.
Ela vai identificar o anel, mas, mais importante ainda, disse que podia identificar o Cleary como sendo o violador.
Cleary'nin karısının faydası olmadı.
A mulher do Cleary não ajudou.
Kenneth Cleary'yi de tanımıyorlar.
- Não. E nem conhecem o Kenneth Cleary.
Cleary'de Harper Anderson'ın yüzüğü var.
O que o Cleary tem é o anel da Harper Anderson.
Sabıkası yok ve Cleary'ye çalıntı mal aldığını kabul etmesini söyleyecek iyi bir avukatı var.
Não tem cadastro, mas sim um bom advogado que o vai safar da condenação por posse de objectos roubados.
Stabler, Cleary hakkında ne bulursa çıkartıyor. Munch da onun avukatını zorluyor.
O Stabler está a ver se descobre os podres do Cleary enquanto o Munch dá a volta ao advogado.
Birkaç saat sonra Cleary'yi bırakacağız.
É quase meia-noite. Daqui a umas horas, soltamos o Cleary.
Eve Cleary, 19 yaşında.
Eve Cleary, 19 anos.
Jennifer Lopez Eve.
Eve Cleary a imitar a J. Lo.
Britney Spears Eve.
Eve Cleary a fazer de Britney.
Affedersin Jack, Eve Cleary hakkında bir şey buldum.
Desculpa, Jack, Eu tenho dados novos da Eve Cleary.
Evet, Eve Cleary.
Sim, Eve Cleary.
- Eve Cleary, VIP partisinde miydi?
- A Eve Cleary fez parte das pessoas com acesso à sala VIP?
Ve bildiğiniz kadarıyla Eve Cleary adında kimse gönüllü olmadı.
Por aquilo que sabe, ninguém com o nome de Eve Cleary foi voluntária.
Eve Cleary'nin başına her ne geldiyse sabah cumartesi sabahı saat iki ila dokuz buçuk arasında geldi.
Então, o que quer que tenha acontecido à Eve Cleary... aconteceu entre as 2 e as 9 e meia da manhã, de sábado.
Konu Eve Cleary.
A moral da história é a Eve Cleary.
Sosyal Güvenlik'ten Eve Cleary ismi yasal bir isim mi değiştirme mi araştırmasını istedim.
Já tenho a Segurança Social a averiguar se Eve Cleary... é um nome legalmente alterado.
Sana Eve Cleary hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
Gostaria de lhe colocar algumas questões acerca da Eve Cleary.
- Özel Ajan Cleary.
- Agente Especial Cleary.
Diş kayıtlarına göre kimliği belirsiz kurban, Marissa Cleary.
Os registos dentários confirmam que a Jane Doe era Marissa Cleary.
Bay Cleary, bulduğumuz kanıtlar arasında oğlunuzun- -
Sr. Cleary, nós não encontrámos nenhuma prova que sugere que o seu filho...
Adı Marissa Cleary.
O seu nome é Marissa Cleary.
O mektubu Marissa Cleary imzalamadı.
A Marissa Cleary não assinou esse bilhete
İlçe merkezinden Gary Childs Woodlawn'dan John O'Neil ve Steve Cleary onlar da iyi, ama çok fazla yok.
John O'Neil e Steve Cleary em Woodlawn. Estes conseguem, mas não são muitos.
- Neden Bay Cleary?
- Porquê, Mr.
- Özel hayatına saygısızlık olduğu için.
Cleary? - Respeito a privacidade dela.
Havalı kilit nerede Bay Cleary?
Onde é a fechadura, Mr. Cleary?
Colleen'in kocası ya da erkek arkadaşı var mıydı Bay Cleary?
Mr. Cleary, sabe se a Colleen tinha marido, namorado...?
- Bakan Cleary?
- Secretário Cleary?
Cleary'lerin düğünü.
São os Clearys.
Bakan Cleary'nin ekonomik politikaları üzerine birkaç makale.
Alguns artigos sobre a política económica do Secretário Cleary.
- Claire Cleary.
- Claire Cleary.
- Cleary...
- De facto...
Arthur Cleary. Arthur, Glady nerede?
Arthur Cleary.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]