Coche translate Portuguese
165 parallel translation
Kuluçkaya yatmaktan bahsetmiyorum, ama hamilelikle ilgili endişemi anlamalısın.
Não costumo remoer, mas deve ter notado a minha preocupação no coche.
Sen bir fayton çevir.
- Chama um coche.
Arkadaşım fayton bulmaya gitti.
O meu amigo foi chamar um coche.
Cadde arabalarından birisi evimizin önünde durmuş ve o arabadan hayatıma Matmazel girmişti.
Nova Iorque estava a tornar-se cosmopolita... e nenhuma casa era considerada na moda sem uma donzela francesa. Sim. Assim, um dia um coche da Quinta Avenida parou em frente da nossa casa... e para fora do coche e dentro da minha vida veio Mademoiselle.
- Evet. Lütfen bir araba çağır.
- Por favor, chame um coche.
Bir araba çağır Nancy.
- Chame um coche, Nancy.
Arabacı!
Coche!
Bu akşam için araba mı istiyordunuz?
A chamar um coche na sua noite de folga?
Araba geliyor Bay Cameron.
O coche está a chegar, Sr. Cameron.
Hadi, arabam gelsin.
Chamai o meu coche!
Bunun gibi zarif bir arabada şüphesiz şu da olmalı fareler!
Com um coche elegante como este, é claro, temos de ter simplesmente... - Ratos!
İşimiz bittiğinde bir arabamız ve onlardan dört tane olacak.
Teremos um coche e quatro cavalos quando terminarmos.
Şu arabayı durdurun!
Parem esse coche!
Arabayı takip edin!
Sigam aquele coche!
- Merak etme. Azıcık elden geçirdik mi eski cenaze arabasını kullanabiliriz.
Não te preocupes, ainda temos o coche fúnebre.
El Libre'in taraftarları yine de ellerini gösterebilir... ve Baron'u etkilemek için bana bir şans verebilirler.
Os seguidores de El Libre poderão aparecer... e permite-me impressionar o barão. Chama o meu coche.
Arabacı, buraya gel!
Aqui, coche.
Sonra her şeyi satıp at arabası ve atlar almıştık.
Depois, vendemos a casa e comprámos o coche e os cavalos.
Kımıldayın haydi ne bekliyorsunuz?
Do que estão à espera, do coche?
Bir arabaya atlayalım ve birlikte turist gibi bir şehir turu yapalım tamam mı?
Damos uma volta de coche pela cidade.
Güzel, küçük bir yer bulalım kendimize.
Arranjamos um coche. Encontramos um lugar bonito e muito pequeno só para nós.
Hanımefendinin arabası hazır.
O seu coche aguarda-a.
- Affedersiniz, arabam bekliyor.
Sim, o que deseja? Meu coche espera lá embaixo.
Gördüğüm kadarıyla arabanızda yer kalmamış.
Parece que alguém está a fugir como seu coche.
Faytonun atlarla uzunluğu ne kadar tutuyor?
- Quanto mede o coche e os cavalos?
Faytona gidin.
Regressem ao coche!
Araba!
O coche!
Ve beni okula götüren araba.
E o coche onde eu ia para a escola.
Bununla sinagoga gelişin sanki daha dün gibi.
Parece-me que foi ontem quando tu e o Alberto chegavam de coche à Sinagoga.
Leydi Windermere'in yeni arabasını gördün mü?
Viu o novo coche de Lady Windermere, querida?
Arabayla Missouri'ye gidiyorsanız onu da alın.
Se vai no seu coche para o Missouri, podia levá-la.
- Pek de araba sayılmaz, peder.
- Não é bem um coche, Reverendo.
Sürücüsüz bir vagon.
O coche sem condutor.
Arabana ihtiyacım var.
- Preciso do seu coche.
Benim arabam yok.
- Não tenho coche.
Fark etmediniz mi? Aman Tanrım, o arabada gelen kişi baban değil mi?
Deus, se não é o seu pai a ir para casa no seu coche.
Bunda imparatorluk arabasının modeli var.
Este contém um modelo do coche imperial.
Arabadan iniyor.
Está a sair do coche! Vá lá, Ryder.
Ve o da evet dedi, dönmeni söyledi. Ve seni getirmem için arabayla beni yolladı.
Ele disse que sim, que devias voltar, e mandou-me vir buscar-te num coche.
- Bayan Drake, arabanız bekliyor..
- Miss Drake, o seu coche aguarda-a. - Não.
Arabanız, efendim.
O seu coche, senhor.
Aşağıda, arabada bekleme nezaketini gösterir miydiniz?
Quereis ter a gentileza de esperar no coche?
- Sizin makamınız olacak.
Será o Vosso coche.
- Uzak mesafe götürücünü al.
Levaremos o seu coche.
- "Üzeri Püsküllü At Arabası."
- "Coche com franja no toldo".
Altı yıl sonra, lra'nın önünde "Üzeri Püsküllü At Arabası" nı söylüyorsunuz.
Seis anos depois estás a cantar o "Coche com franja no toldo" em frente do Ira!
- Biraz ister misin?
- Vai um coche?
Haydi, arabacı.
Venha, coche!
Arabamı beğendin mi?
Gostas do meu coche?
- Arabam nerede?
- O meu coche?
Lütfen sorgulamayı kes.
Pare o coche.