Colleen translate Portuguese
593 parallel translation
Colleen, o çocukla arandakileri bilmek isterim.
Collen, gostava de saber o que se passa entre ti e o rapaz.
- Bu telefonda işin ne?
Colleen, o que fazes ao telefone?
Colleen, kapat.
Colleen! Desliga!
İyi geceler Colleen.
Boa noite, Colleen.
Tommy, Colleen ve Janette'e matematikte yardım edebiliyor ama okuyamıyor.
Tommy ajuda Colleen e a Jeanette com a matemática.
Hoşça kal Colleen. Ufaklıklara göz kulak ol.
Adeus, Colleen, cuida dos pequenos.
- Evet, oda B. Janette, Colleen, hayretsiniz.
Sim, quarto B.
- Oğlanların odasından derhal çıkın.
Jeanette, Colleen, estou surpresa convosco. Saiam do quarto dos rapazes agora.
- Colleen. - Anne!
Colleen!
Colleen, evlat edinildiğinize sevineceğinizi düşündük.
Colleen, pensámos que ficassem felizes em serem adotadas.
Colleen aşık.
Obrigado. Colleen está apaixonada.
Başrollerde Dan Dailey, Corinne Calvet ve Colleen Townsend.
Este filme apresenta Dan Dailey, Corinne Calvet e Colleen Townsend.
- Colleen.
- Colleen.
Colleen, ne oldu sana böyle?
Colleen, o que aconteceu?
Sağ ol Colleen.
Obrigada, Colleen.
Colleen?
Colleen?
Colleen, sorun ne?
Collen, o que se passa?
Colleen.
- Colleen.
- Colleen, çok üzgünüm.
- Desculpa, Colleen.
Pekala. Colleen Janice Birdsong.
Colleen Janice Birdsong.
Colleen'lerinden birini tatile çıkardığını duymak istemiyorum.
Não quero ouvir que levaste uma das tuas Colleens num cruzeiro.
Bu ne demek şimdi, "Colleen'ler"?
Que queres dizer com isso?
Doktor Painter, size çok acil bir çağrı var.
Estou? Dr. Painter, é a Colleen do serviço de mensagens.
Yardımcı olabilir miyim? Colleen'i arıyordum.
- Estou à procura da Colleen.
Coleen!
Colleen!
Bu Colleen, bu da Lisa.
Estas são a Colleen e a Lisa.
Colleen ve Lisa'ya koştum ve kendi hayatımı kurma fikrinin pek de kötü bir öğüt olmadığını fark ettim.
Encontrei a Colleen e a Lisa e vi que "arranja vida própria" não era mau conselho.
Sana Colleen'in ölmeden önceki son sözlerini hiç söylemedim.
Nunca te disse as últimas palavras que a Colleen disse antes de deixarem ela morrer.
Colleen'nin de ilk sorduğu soru buydu.
Isso foi a primeira coisa que a Colleen perguntou, também.
Ray'in jipi aniden yoldan çıkmış ve Colleen'e ve bir ağaca vurmuş.
A caminhonete do Ray saiu da estrada atropelou a Colleen e bateu numa árvore,
Colleen ikisinin arasında sıkışmış.
E ela ficou imprensada no meio.
Onunla Dr. Colleen Harrington ilgileniyormuş.
Está a cargo de uma Dra. Colleen Harrington.
- Tekrar teşekkürler, Colleen.
- Obrigado mais uma vez, Colleen.
Benim kahverengi saçlım.
A minha doce Colleen
Colleen'e bir bilgisayar hazırlatacağım.
Eu mandarei a Colleen providenciar um computador para você.
Eğer çok bunaldıysanız, arkadaşlarım Bill ve Colleen ile konuşmalısınız.
Se estás com dificuldades, devias falar com os meus amigos
Onlar da evlatlık edindiler.
Bill e Colleen. Eles adoptaram uma criança.
- Bill ve Colleen nerede?
- O Bill e a Colleen?
- Bill ve Colleen bizden nefret ediyor. - Neden?
O Bill e a Colleen odeiam-nos.
Colleen Lipman bildirdi.
Para a repórter no local, Colleen.
Teşekkürler, Colleen. Bu Cumartesi yapılacak büyük amigo yarışı yüzünden kampüs çok öfkeli bir hafta geçiriyor.
O campus está em grande agitação... com a competição de claques no Sábado.
Colleen, sundu.
Aí tens, Colleen.
Teşekkürler, Colleen.
Obrigada, Colleen.
Colleen, seni seviyoruz!
Colleen, és a maior!
Karım, Colleen.
É a minha esposa Coleen.
Colleen birinci hatta.
A Colleen está na linha um.
İsmin var mı senin?
Tens nome? Sou a Colleen.
Ben Colleen. Gel seni evine bırakayım.
Eu dou-te boleia até casa.
Şu andan itibaren isimleri, Colleen Marie Beardsley Janette Dean Beardsley Nicholas Richard Beardsley Thomas Roderick Beardsley Jean Louise Beardsley Phillip Anthony Beardsley...
Colleen Marie Beardsley... Jeanette Dean Beardsley... Nicholas Richard Beardsley...
Ben çıkıyorum. Connie gelecek.
Colleen vai cuidar de ti.
- Adım Colleen Azar.
Sou a Colleen Azar.