Coral translate Portuguese
797 parallel translation
Koronun bir sürprizi varmış.
O grupo coral tem um novo número.
Tahiti, Fiji Adaları, Mercan Denizi.
do Taiti, Ilhas Fiji, o Mar de Coral!
Bayanlar ve baylar, Bn. Coral Chandler.
Senhoras e senhores, a Sra. Coral Chandler.
Rip, ben Coral, Dusty.
Rip, aqui é Coral... Dusty.
Coral Chandler'ı ne kadar zamandır tanıyorsun?
- Há quanto conhece C. Chandler?
- Bakıyorum Bayan Coral, bakıyorum!
- Já estou indo, Srta.
Sakin olun Bay Rip.
Coral! Calma, Sr. Rip.
- Üstüne bastın.
Coral?
Coral kasamda olmadığını biliyor.
Estou confuso. A Coral sabe que não está no cofre.
- Bu mercan kayalığı güvenli değil.
- O recife de coral não é seguro.
Tropiklerde mercan sahilinde sörf yapmak.
Digamos ondas ao longo de uma praia de coral nos trópicos.
Atinin nalindaki kil sadece Coral Flats'te var.
O barro na ferradura do seu cavalo so vem de um sítio, Coral Flats.
Bu gümüş yıldız Açık Denizden, Midway, Guadalcanal...
A estrela de prata é o Mar de Coral, Midway, Gaudalcanal...
Deniz kabuklarından, yosunlardan, aşılmış okyanusların biriktirdiği kırıntılardan oluşan sığ bir kayalık.
- Sim, recifes de coral, musgo, conchas, bocados e pedaços de todos os oceanos por onde ela já nadou.
Altın kaplı kutudaki mercan saç iğnesi. kaplumbağa kabuğundan tarak ve iğneler.
A harpa de coral na caixa de alça de ouro, mais as peças e o combinado.
Mercan renginde, küçük, yeşil tepeli çiçekleri vardır. Daha çok sümbüle benzer.
É cor de coral, com pequenas flores verdes nas pontas, como jacintos.
- Coral Harbour'a mı gidiyorsunuz?
- Vai passar perto do Coral Harbour?
Mercan mı topluyorsunuz?
Está colecionando coral?
Kesin sesinizi.
O grupo coral que se cale.
O sesleri duyduğum zaman koro şefi Bay Edwards'tan gidip koroyu dağıtmasını istedim.
Quando o vi assim disse ao Sr. Edwards para sair... e mandar o grupo coral embora.
Onlar için bir şarkı yazdım. Do minörde yazdığım üç bölümlük bir koral.
Eu compus para elas uma pequena peça em forma de coro, um coral para três vozes em dó menor...
Ardından da koro eşliğinde kilise yemeği.
Seguidos de um jantar na igreja... com um coral!
MORS ALFABESİYLE GUNFIGHT AT O.K. CORAL
GUNFIGHT AT O.K. CORAL EM CÓDIGO MORSE
Şimdi de bu akşamki İngiltere finalistlerimizin sonuncusu Bingley'den Bolton Koro Derneği ve liderleri Müfettiş McGough.
Agora, dêem as boas-vindas ao último dos finalistas de Inglaterra. Esta noite, de Bingley, a Sociedade Coral de Bolton e o seu líder, o superintendente McGough.
Evet, şu mercan kayalıkları arasında dolaşan kahrolası sörfün bulunduğu pırıltılı su birikintisinde mi?
Ou no lago? Naquele lago protegido das ondas, pelas barreiras de coral?
Bu, mercan kayalıklarıyla korunan, katı bir şekilde müdafaa edilen bir adaya deniz yoluyla yapılacak ilk saldırıydı.
Tarawa tinha de ser tomada. Era a primeira vez que um um ataque era lançado do mar contra um atol bem defendido e protegido por um recife de coral.
26 Kasımda, altı uçak gemisi Japonya'nın kuzeyindeki Coral adalarından ayrıldı. Uçak gemileri ; Akagi, Kaga, Shokaku
Em 26 de novembro sairam do norte do Japao... os porta-avioes Akagi, Kaga, Shokaku,
Mercan mavisi!
Azul coral!
Belki de Coral'daki şu kerpiç evlerden biridir.
Sabes, talvez seja uma daquelas casas espanholas...
En iyi mercanlar biraz ileride.
Algures aí está o melhor coral...
'Jonah ve Balina'nın esrarengiz sırrı, Coral ormanı ve'batık ispanyol kalyonu.'
0s mistérios mágicos de Jonas e a Baleia, a Floresta de Corais e o Galeão Espanhol Afundado.
'Sizleri Coral ormanının büyülü dünyasına girmeye davet ediyoruz''ıslanmadan dipteki güzellikleri görmek istiyorsanız tabi ki.'
Convidamo-los ao mundo mágico da Floresta de Corais, onde poderão ver as maravilhas das profundezas sem se molharem.
Yavru deniz salyangozu.
Um coral bebé.
Sheraton Oteli ve Mercan Koyu Salonu.
Hotel Sheraton Coral Bay Lounge.
Biriniz de bir kilise bulun Ve şarkı için koro tutun
Arranjem uma capela E um coral para cantar
Merçan kayalıklarına dalmadan hemen önçeydi. Evet.
Foi antes de mergulharmos do recife de coral.
Mercanda hortumun koptuığu gündü korkunç.
Nesse dia, cortei o tubo de respiração no coral.
Anne, mercan rengi ayakkabılarımı getirmeliydim.
Mamã, devia ter trazido os sapatos côr de coral.
- Coral, mercan anlamında.
- Coral. Inglês.
Coral'a cansız demek haksızlık olur doğrusu.
A Coral não tem nada de inanimado.
- Coral nerede oturuyor?
- Onde vive a Coral?
- 50 dolarına bahse varım... Coral bu hafta bitmeden başka bir erkekle birlikte olacak.
Aposto 50 dólares que a Coral se mete na cama com outro em menos de uma semana.
Ben Mimsy ve bu da kız kardeşim Coral.
Eu sou a Mimsy e esta é a minha irmã Coral.
- Coral.
- Coral.
Beytlehem, Helsinki, Batı Berlin ve Mercan Adalarından canlı olarak, Charles Dickens'in ölümsüz Noel klasiği,
Belém, Helsínquia, Berlim Ocidental, e da Grande Barreira de Coral, o imortal clássico de Natal de Charles Dickens,
Bu durumda koro çalışmasına geç kalıyorum.
Eu estou atrasada para o ensaio do coral.
Kendi başına koca bir kilise korosu olabilirdi!
Ela sozinha, era todo o Coral da igreja!
Pazar günü kilise korosunda görüşürüz!
Te vejo no Coral neste sábado!
Gelecek dönemki koro programı için büyük bir toplantı var.
Há uma canção acerca do canto coral.
- Coral mı söyledi?
- Quem falou?
- Coral'a asıldın öyle mi?
- Atiraste-te à Coral?