Cordon translate Portuguese
56 parallel translation
O tam bir usta biliyor musun?
Ele é um cordon bleu, sabia?
Şampanya patlaması bile adamı altına ettiriyor!
Morto por uma rajada de Cordon Rouge.
Cordon Bleu'dan Soğan Cücüğü'ne.
Cordon Bleu a Sniper.
Cordon Bleu Soğan Cücüğünü arıyor.
Cordon Bleu chama Cebolas Caçadoras.
İster beğen, ister beğenme ama, burdan gidemeyeceksin, Cordon Bleu okuluna gidemeyeceksin, söz!
Queiras ou não podes largar isto, e prometer-me que não vais para a escola Cordon Bleu!
Evet, Cordon Bleu'da ders aldı.
Sim, ela estudou na Cordeon Bleu.
Dahi çocuk. 9 yaşında Cordon Bleu pişirdi.
Criança prodígio, formou-se na Le Cordon Bleu com nove anos.
Sizi o mükemmel yemekten alıkoyduğum için üzgünüm.
Desculpem ter vos feito deixar o "Cordon Blue" de galinha.
- Sotelenmiş fırında tavuk.
- Cordon Blue de galinha?
Fettuccine al fredo ya da tavuk kordon bleu.
Fettuccine al fredo, cordon bleu de galinha.
Ayrıca Cordon Bleu'da pişmemiş, herhangi bir şeyi yeme ihtimalin de hiç yok.
E tu nunca vais comer alguma coisa que não tenha sido preparada no Cordon Bleu.
- Cordon Blue.
- Cordon Bleu. -... Cordon Bleu.
- Cordon Blue!
- Sim.
Kötü adamımızın katmerlenmiş hali.
É o mau da fita equivalente ao cordon blue.
Aşçıbaşım kordon blöğ eğitimi almıştır.
O meu cozinheiro chefe aprendeu no Cordon Bleu.
Köpek gezdirme, yemek kursu, barbekü, ileri seviye erotizm ve geri kalan zamanda da dikiş dikiyordum.
Passeio com cães, Cordon Bleu grelhado, erotismo intermediário... No resto do tempo costurava.
Ve Jonathon Cordon!
E Jonathan Courden...
Ya da şimdi benim aşçım, ne de olsa bu akşamki yetkili benim.
Ou, agora, a minha ajudante de cozinha, já que eu sou uma qualificada cordon bleu.
Sevgili Avis, Aşçılık okulundaki üçüncü haftam.
Estimada Avis, estou há três semanas no "Le Cordon Bleu"
Okul bittiğinde seni oraya hoca yapacaklar.
Quando acabar o curso, vai dar aulas no "Cordon Bleu".
Bu 1949'da, Paul Child'dın ikiz kardeşi Charlie'ye yazılmış bir mektup. Julia'nın aşçılık okuluna başladığı zaman yazılmış.
É de uma carta que o Paul Child escreveu ao irmão gémeo, Charlie, em 1949, quando a Julia começou a ter aulas no "Le Cordon Bleu".
Ama neredeyse, aşçılık okulundan mezun olmak üzereyim.
Mas estou prestes a licenciar-me pelo "Cordon Bleu".
304 numaralı odaya kaşarlı kızarmış tavuk.
- Frango à Cordon Bleu.
Kaşarlı kızarmış tavuk mu?
Sim, frango à Cordon Bleu.
Hey, Vin. Hâlâ "Cordon Bleu" bekliyorum.
Vin, ainda estou à espera dos panados.
Tavuk cordon-bleu yapabilirim.
O meu pai tinha um restaurante.
İşte. Yeter mi?
Sei fazer frango cordon bleu.
Cordon's Ranch Market'tan dün alınmış.
Do supermercado Cordon com data de ontem.
Aslında, Amanda'nın bir süreliğine Le Cordon Bleu'da bulunmuşluğu var.
Sabe, na verdade, a Amanda frequentou o "Le Cordon Bleu".
Geçen bir kaç yıl içinde Machu Picchu'ya tırmandım. Bir sömestr Oxford'da ders verdim. Ve Cordon Blue'da * eğitim gördüm.
Nos últimos dois anos, subi até Machu Picchu, dei um semestre em Oxford e estudei no Cordon Bleu.
- Tavuk kordonblömüz var ya da haşlanmış somon.
Temos cordon bleu de frango. ou salmão escalfado.
- Aynı zamanda çok iyi yemek yapıyor.
Ela até é uma Chef do "Le Cordon Bleu".
2005 yılında, birinci sınıf aşçıymış.
Cordon Bleu, turma de 2005.
Cordon Bleu yapmayı biliyorum, Fransız mutfağından.
Eu estudei na Cordon Bleu. La cuisine au salon.
İşte, 16'sında Le Cordon Blend adında bir aşçılık okulunda yemek yapma dersi almış.
Aqui, no dia 16, teve aulas de culinária numa escola chamada Le Cordon Bend.
Paris'te, Cordon Bleu'da eğitim aldım.
E um chapéu. Estudei no "Cordon Bleu", em Paris.
Cordon Bleu'da size hiç süpermarketlerden bahsetmediler mi?
O "Cordon Bleu" não te ensinou sobre supermercados?
" Şef Graydon Ostler ödüllü meşhur bir şef ve lokantacıdır. Paris'teki Cordon Bleu'da ve Münih'teki ICC'de eğitim gördü.
" O Chef Graydon Ostler é um célebre e premiado chef e dono de restaurante que estudou no Cordon Bleu de Paris e no ICC de Munique.
Curtis, Bay Cordon Bleu mu?
Curtis, o Sr. Óptimo Cozinheiro?
Bay Cordon Bleu'nun sicil kaydı varmış demek.
Parece que o Sr. Óptimo Cozinheiro tem um registo.
Cordon Bleu'da ders almıştı.
Estudou em Cordon Bleu.
- Orası Cordon Bleu.
- É Cordon Bleu.
Tavuk cordon bleu da neyin nesi?
O que é "cordon bleu"?
Cordon Blue'dan anlamadığı belli de ondan.
Porque ela não percebe nada de cordon bleu.
Kaburgamız var, cordon blue var.
Tenho costelas de 1ª, frango "Cordon Bleu".
Güzel güzel sohbet ediyorduk, konu birden yemek oldu ben de ona harika bir tavuk sarması yaptığımı söyledim.
Estávamos a falar normalmente, surgiu o assunto de cozinhar, mencionei que faço um espectacular frango à Cordon Bleu.
Tavuk sarması için iyi bir zaman değil gibi geldi bana.
Não parece a altura certa para Cordon Bleu.
Cordon Bleu'da sınıfta kalmış.
Reprovou na Cordon Bleu.
"Mutfağın Kralı" adını vermeyi düşünüyorum. Ya da "Kordon Kral".
Estou a pensar chamar-lhe o Rei da Cozinha ou "O Rei Cordon".
Cordon bleu yapabilirim.
Posso fazer cordon bleu.
- Açıklamak istiyorum.
- Cordon-Bleu.