Court translate Portuguese
468 parallel translation
Adı Arabın Başı. Pilgrim Meydanı'nda.
A Cabeça do Sarraceno em Pilgrim Court.
Charlotte Sokağı 242 numara, Tottenham Court Road'un üstü.
242 Charlotte Street... a meio-caminho da Tottenham Court Road.
Geldiğinde onu, Tottenham Court Road'un yukarısında Charlotte Sokağı 242 numaraya getir.
Quando chegar, leve-o à 242 Charlotte Street... à saída da Tottenham Court Road.
Tenis kortu çok sıcaktı.
Estava calor no court de ténis!
Sen kazandın. 28 Court Caddesinde bir dairede. 301 no'lu daire.
Pronto está num apartamento do 28, Court Street apartamento 301.
Danışma, bana 28 Court Caddesi no. 301'in telefonunu verin.
Informações? O número do apartamento 301, do Nº.28 de Court Street?
Carlisle Court, 127 numara.
Apartamento 127, Carlisle Court.
Tüm alanın bakımını yapmak için, açık hava tenis kortuyla ve .. kapalı tenis kortuyla, açık hava havuzuyla ve..... kapalı havuzla ilgilenmek için uzman görevliler vardı.
Havia especialistas que cuidavam das áreas de lazer, do court de ténis ao ar livre e do court de ténis coberto, da piscina ao ar livre e da piscina coberta.
Kapalı tenis kortunda.
No court de ténis coberto.
Tenis kortuna götürüyordum.
Ia Ievá-Ios para o court de ténis.
Ben ona Royal Court Otel'e kadar eşlik edip kalacak bir yer bulacağım.
Eu a acompanharei até ao Royal Court Hotel para que se acomode lá esta noite.
QUEENS CEZAEVİ ONE COURT MEYDANI
CADEIA MUNICIPAL - QUEENS
kendini Oxley Court'ta vuran bir kiracıya sahip olmak.
Imagine, um inquilino que se suicida em Oxley Court.
Oxley Court, Baker Street.
- Oxley Court em Baker Street.
Tenis kortu var, atlar, nehir, herşey.
Temos o court de ténis, os cavalos, o rio, tudo.
Hampton Court'a otobüsle gidebilirsiniz.
Pode apanhar um autocarro para Hampton Court.
Tottenham Court Road'un köşesinde... çiçek satıcağıma, çiçekçide çalışan bi hanfendi olmak.
Ser uma senhora numa loja de flores... em vez de as vender numa esquina em Tottenham Court Road.
Tottenham Court Road'un köşesinde çiçek satıcağıma... çiçekçide çalışan bi hanfendi olmak.
Ser uma senhora numa loja de flores, em vez de as vender... numa esquina de Tottenham Court Road.
Well-known place of retreat for courting couples who like the echoes of bugles as they court.
Conhecido Como retiro para casais apaixonados que gostam de ouvir os ecos das cornetas enquanto namoram.
Hampton Sarayına mı?
Em Hampton Court?
Durum nasıl, Court?
Que tal, Court?
Buz tabakasına ulaşma zamanımız nedir, Court?
Qual a estimativa de chegada à barreira glaciar, Court?
Court'a yeni bir rota çıkartmasını söyle.
O Court que trace uma trajectória.
Beşiniz çiftli tenis oynarken hemen yandaki kortta bir peltenin tek başına tenis oynadığına inanmamı mı istiyorsunuz?
Aumenta o ritmo do jogo e torna-o mais rápido e assim ela não fica de fora. Olhe, está a pedir-me que acredite que vocês os cinco estavam a jogar a pares quando no court ao lado estava um manjar-branco a jogar sozinho?
Napier Court Black Lion Yolu, SE5'te oturuyor.
E.R. Bradshaw, de Napier Court, Black Lion Road, SE5.
Bu Napier Court, Blackline Road, Londra, SE 14'den Bay E. R. Bradshaw.
Este é o Sr. E. R. Bradshaw de Napier Court...
Bu konuda açılacak bir mahkeme, sanat dünyasına öyle bir açıklık getirir ki A court case would bring such publicity upon the art world... buna karşı çıkacak her sanat simsarı otomatikman şüpheli durumuna düşer. Bugün hapiste olmamasının başlıca iki sebebi var : Birincisi ;
Acontece em geral, basicamente por duas razões.
Dışarıda dolaşabilen tek adam benim. - Hiç vaz geçmezmisin sen?
- No court de ténis jogo sozinho.
Bilgilerime göre, Julian her çarşamba sabahı bu vakitte tenis oynamaya gidiyor.
De acordo com os meus dados o Julian reserva um court a esta hora todas as quartas.
Bir gün, bu tenis kortunu yerle bir edeceğim.
Um destes dias, destruo o court dos Thompson.
Başvurular, Pazartesi günü saat 11 : 00'de, 7 Copes Court, Fleet Sokağı'nda bulunan kulüp bürolarında Bay Duncan Ross'a yapılacaktır.
"Apresente-se pessoalmente na Segunda-feira, ás 11 horas, " ao Sr. Duncan Ross nos escritórios da Liga, "Popes Court, 7, Fleet Street." Isto é a sério?
Avusturya Kralının ziyaretinde yaşadığımız sıkıntıyı hiç birimiz unutmadık hani, Blackadder Hampton Sarayında çırılçıplak şarkı söylerken bulunmuştu : "Ben Mutlu Domuz Merlin'im!"
Todos nos lembramos da vergonha e do embaraço, durante a visita do rei da Àustria, quando deram com o Black Adder nu nos corredores de Hampton Court, a cantar " "Sou Merlim, o Reco Feliz" ".
Pazartesi, saat 3'te Kadının Sesi.
Segunda-feira, 15h00, People's Court.
Adı Bayan Boulton. Oakfield Court 24 numarada oturur.
Chama-se Sra. Boulton e mora no andar de cima do No. 24 da Oakfield Court.
Şu tenis kortunda elimde kocaman bir raketle... küçük sarı bir topun peşinden 12 bin kilometre koştum.
Fiz 4.000 quilómetros naquele court de ténis... atrás de uma bolinha amarela com uma enorme raquete.
- Tottenham Court Road'da tutuklandığı söyledi.
Ele disse-me que estiveste preso em Tottenham Court Road.
Tottenham Court yolundaki bir tefeci dükkanından 55 şiline almıştı. Bunun iyi bir yatırım olduğunu düşünmüştü.
Capitão, se isto fosse algum tipo vulgar de buraco no espaço, não teríamos que ver o que se encontra por detrás dele?
- People's Court'a 13 dakika.
- 13 minutos até a TV Tribunal.
People's Court.
TV Tribunal. TV Tribunal. TV Tribunal.
People's Court'a hoş geldiniz.
Bem-vindos à TV Tribunal.
People's Court bir düğmeyle başlayacak.
A TV Tribunal começa a horas!
- Diane Court'la yeniden çıkacağım.
- Vou sair com Diane Court outra vez.
Senin gibi adamlarla çıkmaz.
Diane Court não sai com tipos como tu.
Güzel olduğunun farkında değil.
Diane Court nem se dá conta do bonita que é.
"Uzaklara Gitmek" başlıklı konuşmasıyla Bayan Diane Court.
Fazendo um discurso intitulado "Voando alto" A senhorita Diane Court.
Diane Court!
Diane Court!
- Jim Court. - Merhaba.
- Jim Court.
Jim Court.
Jim Court.
Oxley Court'ta?
Em Oxley Court?
Court Martial tarafından sipariş darağacında, buraya geri geliyor.
E se quereis saber nem eu lamentarei a sua morte.
Sonra da yola koyuldum.
e pus-me a caminho de Popes Court.