English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Cupcake

Cupcake translate Portuguese

145 parallel translation
Ama... ama o... o benim Cupcake'den bu yana yaptığım en iyi çalışma.
Mas - - mas isto - - isto é o meu melhor trabalho até agora... doçura.
Meclis üyesi Williams ve Cupcake'in olduğu fotoğraf mı?
Do Conselheiro Williams com Cupcake?
İyi yanı, kardeşin çok dökerek yiyen biri yoksa zavallı Cupcake açlıktan ölürdü.
Uma coisa boa o teu irmão não sabe comer Ou o pobre Cupcake teria morrido à fome.
Cupcake.
Cupcake.
Haydi, şekerim, kapıyı aç.
Vamos lá, agora, cupcake, abra a porta.
Peki, tamam, ya topkeke ne dersiniz?
Está bem, que tal um cupcake?
Bir topkek ve bir mum.
Um cupcake e uma vela.
Brownie ve Cupcake'i de getir.
Traz o Brownie e o Cupcake.
Herkesin pastası var mı?
Cada uma tem o seu cupcake?
Pasta, pasta?
Cupcake? Cupcake?
Bu sonsuz kaynaklarla benim tek yaptığım pastanın üstüne yeni bir şekerleme koymak.
Tudo o que consegui fazer com os seus vastos recursos foi criar um novo sabor cupcake gelado.
Sırf senin için dandik kek kostümü giydim.
E pensar que vesti um estúpido fato de cupcake por ti!
Küçük keklerden bir tane ister misin?
Queres um cupcake?
Cupcake hareket etmiyor.
A Cupcake não se mexe.
Cupcake kötü bir hamster'dı.
A Cupcake era uma hamster um bocado má.
Biliyorum benim hatam değil, cupcake'nin ailesi... onu arıyor olabilir.
- Eu sei que a culpa não é minha, mas tenta dizer isso à família da Cupcake quando eles aparecerem à procura dela.
Sen ve Cupcake.
- Tu e a Cupcake.
Bununla ilgili bir sorunun mu var, keko?
Tens algum problema com isso, cupcake?
Burayı Sparkles Cupcake'e mi Accessories Barn'a mı dönüştürüyoruz?
Transformamos isto no Cupcakes Cintilantes ou no Celeiro dos Acessórios?
Biz de kap kek alabilir miyiz? - Oylar Paterson'a.
Também podemos comer um cupcake?
Kap kek gibi hissettiriyor.
Parece um cupcake.
Tamam, en tepesine.
O cupcake na coroa.
En sürükleyici yeni yemek şovu için "Cupcake War" a ne dersin
Que tal o "Cupcake War" para programa de comida mais viciante?
"Harrison" adını yazmak yerine, Televizyon izliyor olabilirdim. Keşke babam burada olsaydı.
Podia estar a ver televisão em vez de escrever o nome Harrison num cupcake.
Ryan kekini sevmedi mi?
O Ryan não gostou do cupcake?
Bütün bıçak olaylarının kupayla ilgisi olup kabaklı kekle alakası olmaması çok tuhaf.
Foi mesmo estranho ele só falar da taça - e pouco do cupcake de abóbora.
Havalı kek dükkanı mı görüyor musun?
Ve minha loja de cupcake?
Kes, Caroline! Kes!
Comprando um cupcake no seu caminho para dominar o mundo?
Selam kızlar. Adet olmuşum.
Ah, é sua essa pequena loja de cupcake?
Dur, bir dakika. Dur, bir dakika.
Claro, você tem um império do cupcake aos 25
Yenilen çeşidini satanlar bu kızlar. Hayır, o benim kız arkadaşım Caroline.
Vocês precisam ir para as ruas mexer esse cupcake e mostrar para as pessoas suas especialidades.
Kirayı denkleştiremediğinizi ve ayrıca okyanusun yükselen sularının hepimiz yutarak öldüreceğini söyledi.
- A vida não é como um filme. - Às vezes você não é um sucesso logo de cara, às vezes você precisa apenas comê-la e ser um cupcake, e às vezes você tem que pegar seu "eu te amo"
En iyi keki bulmak için şehirde dolanıyor.
Anda pela cidade à procura do melhor cupcake.
Kekim nasıl olmuş?
Como está o meu cupcake?
Sanırım bir kutu cupcake alıp evine giderim.
Talvez vá buscar uns queques e passe por casa dela.
Uhh... daha mı çok cupcake getirmeliydim?
Devia ter trazido mais queques?
Andrew'a benim cupcake'lerimi göstermek üzereydim.
Bom, estava prestes a mostrar os meus queques ao Andrew.
June bu çöreği koltuğuma koymuş.
A June pôs um cupcake na minha cadeira.
Küçük kek şeklinde fırında makarna.
Macarrão com queijo em forma de cupcake.
Bence her yiyecek küçük kek şeklinde yapılmalı.
Acho que toda a comida devia tornar-se cupcake.
Kekteydi.
Estava num cupcake.
Çikolatalı çörekler!
Cupcake de bolacha.
Spor salonuna giderken yolda yemeye bir kek almak için uğradım.
Eu só vim comprar um cupcake para ir comendo a caminho do ginásio.
Bu hayatımda yediğim en iyi kek ama yine de sana beş kuruş vermiyorum.
Este é o melhor cupcake que eu já comi, mas mesmo assim não te vou dar dinheiro nenhum.
Kekini zorla boğazıma tıktın.
Empurraste o teu cupcake pela minha goela abaixo.
Mini keklerden ister misin?
Mini Cupcake?
Cupcake.
Cupcake!
O keke çok zaman harcıyorsun. Özel birisi için mi?
Estás a passar muito tempo nesse cupcake.
Artık çok geç!
Onde está aquele cupcake?
Lazanya kekleri.
Lasanha de cupcake.
Püre kekleri.
Puré de batata de cupcake.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]