Debbie translate Portuguese
2,099 parallel translation
İşte bu Debbie.
Sim, é a Debbie.
Hoşça kal, Debbie.
Tchau, Debbie.
Debbie ve çocuklar olmadan benimle buluştuğun için sağol.
Obrigado por te encontrares comigo sem a Debbie e os miúdos.
Debbie'yle burada mı buluşacaksınız?
Vais encontrar-te aqui com a Debbie?
Oradakiler Garn ve Debbie Theocarcus.
Aqueles ali são o Garn e a Debbie Theocarcus.
Debbie, Henry geldi.
Debbie, o Henry está aqui.
Karım Debbie'nin ölümünden sonra büyük bir yalnızlığa düştüm.
Sinto-me tão solitário desde que a minha mulher, Debbie, faleceu.
Ah... Debbie çok şanslı bir kadınmış.
A Debbie foi uma mulher muito sortuda.
Debbie kim?
Quem é a Debbie?
Hiçbir şey olmuyor Sanırım Debbie yi arayacağım
Não se passa nada. Vou ligar à Debbie.
Ben dışarıda bekleyip Debbie yi arayacağım
Entra que eu fico aqui para ligar à Debbie.
Her sabah Debbie çöpü dışarı çıkarırken bu Henry de çöpünü dışarı çıkarıyor nedense
Todas as manhãs quando a Debbie leva o lixo, o Henry também leva o dele.
Ah Debbie Debbie Debbie harika görünüyorsun
" Ó, Debbie, estás linda.
Hemen Debbie yi arıyorum Ver şunu Telefonu bana ver
Sabes que mais? Vou ligar-lhe. Dá cá o telemóvel.
Debbie ye onu sevdiğimi söyle
Diz à Debbie que a amo.
Debbie kim?
- Quem é a Debbie?
Hayır Debbie hayır
Não!
Yapmamış Aldatmamış Debbie beni aldatmamış
Ela não fez nada. Ela não me traiu.
Debbie çok tatlıdır, yemeğimi hep o verir.
A Debbie é muito fixe e é, em geral, quem me dá de comer.
Debbie'yi nasıl sevmem!
Tenho mesmo de adorar a Debster!
Debbie'nin köfteleri!
Almôndegas da Debbie!
Bunlar Debbie'nin köfteleri oğlum.
São almôndegas da Debbie, meu.
Debbie, imdat!
Debbie, socorro!
Debbie'nin halısında yapma!
Não, no tapete da Debbie, não!
Debbie, dinle.
Debbie, tens de me ouvir.
Debbie ortalarda yok gerçi.
Quanto à Debbie, desapareceu.
- Debbie'yi kastediyorum.
- Estou a falar da Debbie.
Debbie'ye n'olmuş?
O que tem a Debbie?
Debbir, Coot'la nişanlanıyor.
A Debbie vai ficar noiva do Coot.
Debbie eski kız arkadaşın mı?
A Debbie é a tua ex-namorada?
Debbie saçı için hala oraya gidiyor.
A Debbie continua a ir lá arranjar o cabelo.
Hala Debbie'ye üzüldüğünü biliyorum.
Sei que ainda não estás refeito da Debbie.
Erkek kardeşimin aklından iki ısırıklı bir fahişeyi çıkartmak için yerleştim buraya, Debbie Pelt orospusunu ama sen çok hoş ve sevimlisin.
Já me contentava com uma puta barata que fizesse o meu irmão esquecer aquela cabra da Debbie Pelt, mas tu és gira e amorosa.
O orospu Debbie'nin aslında kendisini bir ucube sürüsünün arasına katması.
Aquela cabra da Debbie vai mesmo iniciar-se naquela alcateia de tarados.
Ama eğer Alcide hala Debbie'yi seviyorsa, sen de onun oraya gidebileceğini ve onunla konuşabileceğini düşünmüyor musun? Hayır, yapmamalı.
Mas se o Alcide ainda amar a Debbie não achas que devia tentar demovê-la?
Debbie, Coot'un sürüsüne katılacak. Hem de vampir kanına bağımlılığı var.
A Debbie vai ser iniciada na alcateia do Coot e está viciada em V.
Debbie kan bağımlısı mı?
A Debbie é uma "chupa-sangue"?
Çünkü ne yaparsa yapsın Debbie'yi önemsediğini biliyorum.
- Porque sei que gostas da Debbie.
O benimle Debbie.
Ela está comigo, Debbie.
Debbie, seni aptal sürtük.
Debbie, sua cabra imbecil.
O zaman Debbie'yi de beni paramparça etmesi için davet edersin çünkü yapmaya çalışacağı şey bu.
Então o melhor era convidares logo a Debbie para vir cá dilacerar-me, porque é isso que ela vai tentar fazer.
Bu Debbie için, piç kurusu.
Isto foi pela Debbie, cabrão.
Debbie, bırak vampiri de alıp gitsinler buradan.
Debbie, deixa-as ir embora, e levar o vampiro com elas.
Bunu yapmak istemiyorum. Sakin ol, Debbie.
Não queria fazer isto.
Onlarla iş birliği yap.
Acalma-te, Debbie.
Senin o paçoz zihin okumaların eskidi artık, kızım. Debbie.
As tuas merdas de ler os pensamentos estão a ficar ultrapassadas.
Debbie, bana bak.
Debbie. Debbie, olha para mim.
- Bir adım daha atmayacaksın. - Debbie.
- Não dás mais outro.
Debbie.
- Como é que ela se chamava?
Kahrolasıca kaltak.
- Debbie.
Hayır Hayır Debbie hayır
Debbie, não!