English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Dedektif

Dedektif translate Portuguese

16,042 parallel translation
- Hadi ama Dedektif, kendin dedin ya.
Bom, poderemos precisar de algo mais do que isso.
- Çektiğim acı seni eğlendiriyor mu Dedektif?
Minha dor diverte-a, detective?
- Dedektif Dangalak'ı mı kastediyorsun?
Queres dizer, o detective Totó?
Hepimiz ebeveynlerimize dönüşmüyoruz Dedektif.
Nem todos nos tornamos nos nossos pais, detective.
Dedektif büyük dişlideki çarklardan yalnızca biridir belki.
A detective pode ser só uma engrenagem numa máquina maior.
- Dedektif?
Detective?
Benim de yürütecek bir işim var Dedektif.
Bom, tenho um negócio para gerir, detective.
Affedersin Dedektif, bu davada bana ihtiyaç duymanın sebebini duyamadım.
Sim, desculpe, detective, não estou a ouvir nenhumas razões de que porque precisa de mim neste caso.
Bu zavallı kızın ölümünün benimle alakası yok Dedektif.
A morte desta pobre rapariga não tem nada a ver comigo, detective.
Dedektif Malcolm Graham.
Detective Malcolm Graham.
- Katılıyor musun Dedektif?
Não concorda, detective?
- Dedektif, gidip getirir misin lütfen?
Detective, importa-se de a ir buscar, por favor? Sou o quê?
Dedektif.
Detective...
Bir başka deyişle, Dedektif'in annen olduğundan emin misin?
Por outras palavras, tens certeza que a detective é a tua mãe?
Dedektif Dangalak, Dedektif Bıyık.
Detective Idiota, detective Bigodes.
Dangalak Dedektif'in beni davanın dışına ittiğine inanabiliyor musun?
Acreditas que o Detective Von Totó me expulsou do caso?
Nedense Dedektif Decker beni savunmasız kılıyor.
Por alguma razão, a detective Decker torna-me vulnerável.
Seninle işim bitince de Dedektif Decker seni soğuk, karanlık bir odaya koyar. Böylece yaptıklarını düşünme fırsatın olur, delikanlı.
E depois de terminar contigo, a detective Decker pode pôr-te numa sala escura e fria para poderes pensar sobre o que fizeste, meu jovem.
Şimdi de Dedektif.
Agora a detective.
Merhaba Dedektif.
Olá, Detective.
Dedektif, bir açıklaması var...
Detective, há uma explicação... Pára!
Fevkaladeydi, Dedektif.
Detective, foi extraordinário.
Dedektif, bunu dün geceki ziyaretinden sonra unutmuşsun sanırım.
Detective, creio que se esqueceu disto depois da nossa noitada.
Ben Dedektif Decker.
Sou a detective Decker.
Dedektif Decker'la yatmadığın için iyi hissediyorsun yani.
Então estás a sentir-te bem por não dormir com a detective Decker.
- Arsız şey. Lucifer, Dedektif.
Lucifer, Detective.
Dedektif, gelmişsin.
Detective, você veio.
İşin bu. Merak etme Dedektif.
Não se preocupe, detective.
Yanlış insanlara bulaşıyorsunuz, Dedektif.
Está a meter-se com as pessoas erradas, detective.
Dedektif, Vanessa suçlu olsa bile 90'lardan beri karbonhidrattan uzak duran ve gey bir adamla evli kalan bir kadından bahsediyoruz.
Detective, mesmo que a Vanessa seja culpada, é uma mulher que nega hidratos de carbono desde os anos 90 e permaneceu casada com um só homem.
Dedektif, bir söz verdim.
Detective, fiz uma promessa.
Burada olay çoğunluğun iyiliği, Dedektif.
Trata-se de um bem maior, detective.
Dedektif!
Detective!
Neyi arzuladığımı sanıyorsun, Dedektif?
O que acha que eu desejo... Detective?
Kabul edeyim, sebebini tam bilmiyorum ama Dedektif Decker çözecektir.
Tenho que admitir, que não sei bem o porquê, mas a detective Decker irá descobrir tudo.
- Bak Dedektif, ben...
- Escute, Detective, eu...
Dedektif teselli olur mu bilmem ama sen de beni savunmasız kılıyor gibisin.
Detective... Se servir de consolo para o teu orgulho, parece que tu também me deixas vulnerável.
Yapma Dedektif.
Vá lá, detective.
Esas önemli olan o, Dedektif.
Isso é tudo o que importa, detective.
Dedektif, cinayet silahını bulmuş olabiliriz.
Detective, podemos ter encontrado a arma do crime.
Malcolm'u arıyoruz Dedektif.
Estamos à procura do Malcolm, detective.
Dedektif yakınımda değilken sorun teşkil etmiyor.
Ele não existe quando a detective não está por perto.
Sakin ol, Dedektif.
Calma, detective.
- Hayırdır Dedektif, İyi Polis, Şeytan Polis olayımızı mı özledin?
Detective, está a ansiar por - acção bom policia / demónio policia?
- Peki o zaman Dedektif.
- Certo. Muito bem, detective.
Kanıt odasından bir ateşli silah çıkarttım ve Dedektif Malcolm Graham'e verdim.
Eu removi uma arma da sala de evidências e entreguei-a ao detective Malcolm Graham.
Dedektif Graham o silahı Jacob Williams'ı öldürmek için kullandı. Bay Morningstar'ın işlediğinden şüphelenilen suç için yani.
Creio que o detective Graham depois usou essa arma para atirar e matar o Jacob Williams, o crime do qual... o sr. Morningstar é suspeito.
Vay be, Dedektif Espinoza.
Bom... Detective Espinoza.
Evet, ben Dedektif Decker.
Sim, fala a detective Decker.
Dedektif?
Detective?
Dedektif.
Detective.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]