English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Demokrasi

Demokrasi translate Portuguese

679 parallel translation
Neredeyse bir milyon Amerikalı genç erkek, dünyayı demokrasi için daha güvenli yapmak uğruna savaşa gidiyorlar.
Quase um milhão de jovens americanos participam de uma guerra que, segundo lhes disseram, trará a democracia ao mundo.
Demokrasi kötü kokar.
"A democracia não funciona."
Demokrasi, hürriyet, eşitlik kavramları halkı kandırıyor.
Hoje, democracia, liberdade e igualdade são palavras que abusam do povo.
Askerler, demokrasi uğruna birlik olalım.
Em nome da democracia, unamo-nos!
"Majino Hattı'nda diğer günlere kıyasla sakin bir günün keyfi çıkartıldı. " Fransız askerlerine, nehrin karşısındaki Alman istihkâm bölüğünden çöken bir demokrasi için faydasız bir savaşta kanlarının dökülmesine karşı çıkıp silahlarını bırakmalarını teklif eden Nazi radyo yayını yapıldı.
Um dia de relativo sossego, foi apreciado pelas tropas nacionais, nas fortificações alemãs, do outro lado do rio, a rádio alemã emitiu um apelo aos soldados franceses para que deponham as armas e recusem derramar o seu sangue numa luta inútil, por uma democracia decadente.
Yılda iki kez Bilbo'ya çıkışırlar ve bu ülkedeki demokrasi için savaştıklarını düşünürler.
Ralham com o racista do Bilbo 2 vezes por ano e julgam que lutaram pela democracia.
Demokrasi ve barış 500 yılda yayılacak ama onlar ne üretecek?
Tiveram 500 anos de democracia e paz e o que produziu isso?
Sol tarafta büyük demokrasi ve halk aşığı El Libre bulunuyor.
À esquerda... está o grande amante da democracia e do povo, El Libre.
Bir demokrasi ve halk aşığı olarak, sizi temin edebilirim ki, her ikisi de sizin cıIız çabalarınızdan sağ çıkacaklardır.
Como amante da democracia e do povo, asseguro-o... que ambos sobreviveremos aos seus fracos esforços.
"Eğer Meksika'ya sadece demokrasi ile mümkün olan hürriyeti getireceksek..."
" Se querem devolver ao México a Liberdade ela vem com a democracia...
Demokrasi ne kadar acımasızca eşitsiz olabiliyor.
A democracia pode ser uma coisa terrivelmente injusta.
Woodrow Wilson, ülkeyi demokrasi için güvenli hale getirmelisiniz dedi.
O teu Woodrow Wilson disse ser preciso um país seguro para haver democracia.
Bu demokrasi, değil mi?
É uma democracia, não é?
Demokrasi ve gelecek ile ilgili telkin edici dersler gibi.
Tipo aquelas prelecções de doutrina sobre a democracia e o grande cenário.
Demokrasi budur dostum.
A isto chama-se democracia, amigo.
Yüzbaşı, neden adada demokrasi uygulayıp bir lider seçmiyoruz?
Porque não faz uma democracia nesta ilha e elege um líder?
Bu ülkeye demokrasi mi gelecek?
Vão ter uma democracia no país?
Bu demokrasi de çok ileri gitti.
Isso é levar a democracia longe de mais.
Biri bi'şey söylesin! Demokrasi var, değil mi?
Ele não fala, pelo menos falem vocês!
Ben bu demokrasi muhabbetine inanmıyorum.
Já sei essa da democracia.
Denizciler gelip, demokrasi uğruna seni kurtaramaz.
A Marinha não pode salvá-lo pela democracia aqui.
Demokrasi, mutluluk ve özgürlük dolu bir gelecek için.
E para um futuro cheio de liberdade, democracia e felicidade.
Demokrasi ilginizi çekiyorsa, Helen North Beardsley oy birliğiyle ömür boyu annemiz olarak seçildi.
E se está interessado na democracia... Helen North foi unanimente escolhida como nossa mãe.
Şu hale bak, Almanya'ya hasta bir demokrasi kazandırdık.
A única coisa que fizemos foi dar uma democracia doente à Alemanha.
Gerçek demokrasi.
Autêntica democracia.
Dünyayı demokrasi için güvenli bir yer haline getireceksin değil mi!
Você vai levar a democracia ao mundo!
Demokrasi için... her adam biricik oğlunu verir.
Pela democracia... qualquer homem entregaria o seu único filho.
Demokrasi mutluluk ve özgürlük dolu bir gelecek için.
E para um futuro cheio de liberdade, democracia e felicidade.
Ama bugün gerçek bir demokrasi var ülkemizde, yolsuzluk geride kaldı.
Mas agora somos uma verdadeira democracia. Já não existe corrupção.
Orta Avrupa'daki son demokrasi haritadan silinmişti.
A última democracia na Europa Central desapareceu.
Öte yandan demokrasi, Faşist lider Mosley'in serbest bırakılmasına yaramıştı.
Mas a democracia já estava suficientemente consolidada para permitir a libertação do líder fascista, Mosley.
"Üç büyükler" çarçabuk biraraya gelmeliydi. Kendi deyimiyle "Demokrasi orduları erimiş." ti.
Os Três Grandes tinham de se reunir com urgência, antes que os exércitos da democracia derretessem.
Her ülkede, demokrasi isteyen her ülkede en azından bir muhalif ses olmalı.
Qualquer país, se espera tornar-se uma democracia, precisa de pelo menos uma voz na oposição.
21 inçlik ekranınızda ayağa kalktınız Amerika ve demokrasi hakkında nutuk çektiniz.
Você levanta-se à frente da sua televisãozinha de 21 polegadas, e grita pela América e pela Democracia.
Demokrasi diye bir şey yok.
Não há democracia.
Bir isim, bir harita, bir bayrak, görmek istediğim güvenilir bir kelime, demokrasi?
Um nome, um mapa, a bandeira que vejo, uma palavra em concreto, democracia?
- Bence de. Demokrasi hesap verilebilirliği gerektirir,.. ... bu yüzden zaman zaman bunun için insanlar kurban edilir.
Mas o princípio de responsabilização democrática requer que seja feito ocasionalmente um sacrifício humano.
Atinalıların büyük demokrasi nutukları azınlık bir grup için geçerliydi.
Todos esses bravos Atenienses falando de democracia, que só se aplicava a alguns privilegiados.
Demokrasi de işler.
Democracia.
Tanrı'nın krallığı bir demokrasi değildir.
Sandy, o reino de Deus näo é uma democracia.
" Bu demokrasi savaşı mı?
" É uma guerra pela democracia?
Nerede bu kahrolası demokrasi? "
Onde está a democracia? "
Demokrasi öyle diyor demek.
Nu. Democracia.
Demokrasi ve insancıllık İngiliz Ordusu'nun ayırdedici özelliğidir.
Democracia e humanitarismo são os símbolos do Exército Britânico.
Bu bir demokrasi değil!
Não é uma democracia!
Amerika - demokrasi.
América, democracia.
Demokrasi adına kara bir gün.
É um dia negro para a democracia.
Washington'daki yetkililerin yarisi bir demokrasi gösterisini...
Metade de Washington está aqui para ver o espectáculo da democracia :
Söylesene, demokrasi bu mu?
Por isso o digo.
Demokrasi nedir?
Como?
Demokrasi bu!
É a democracia!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]