Denizciler translate Portuguese
490 parallel translation
Denizciler sebzeli çorbayı içmeyi reddediyor.
Os marinheiros recusaram-se a comer a sopa de beterraba.
Denizciler çok fazla yerler, değil mi?
Os marinheiros comem muito, não comem?
Beraberindeki bütün denizciler öldürülmüştü.
Os outros tinham morrido todos.
Tatlı bir söz denizciler üzerinde kırbaçtan daha etkilidir.
Uma palavra gentil faz mais do que um azorrague.
Gerçek denizciler fırında da yatar, buzda da.
Um marinheiro a sério dorme num forno ou no gelo.
Subaylarla denizciler arasında yeni bir ilişki oluştu derken abartmıyoruz.
Näo exageramos ao dizer que um novo entendimento entre oficiais e homens surgiu na frota.
Kötü denizciler tarafından kaçırılıp İngiltere'ye getirildin.
Foste raptado por piratas e trazido para Inglaterra.
Herşey bir zamanlar şüphelendiğin gibiydi Cathy... kötü denizciler tarafından kaçırılıp İngiltere'ye getirilmiştim.
Tudo se revelou como tu suspeitavas, Cathy... que eu tinha sido raptado por piratas malvados e trazido para Inglaterra.
Hosça kalïn, denizciler.
Até à vista, marujos.
- Denizciler, çok sikicisiniz
- Marujos, são um grande tédio
Fransız denizciler tarafından kurulan mayın temizleme takımını yönetiyor.
Ele está no comando de um caça submarinos, tripulado por marinheiros franceses.
Denizciler.
- Sim. bela vista, hein?
Zavallı mutsuz denizciler
Pobres marinheiros.
Denizciler kolayca unutulup giderler.
Ainda bem, desaparecem facilmente.
Denizciler.
Fuzileiros.
Sadece denizciler değil.
Não foram só marujos.
Çok sevgili darağacında - Günaydın, denizciler.
Bom dia, companheiros de bordo.
Hepsi denizciler, denizaltı devriyeleri ve Filipinler'deki gerillalar hakkındadır.
Todos sobre fuzileiros navais e patrulhas submarinas e homens-rã e guerrilhas nas Filipinas.
O denizciler de, arkadaş olmaya çalıştığınız bu canavar tarafından katledilen denizcilerdi, aynı benim gibi.
Eram marinheiros como eu! Foram assassinados pelo monstro de quem quer ser amigo!
" Denizciler Viking'den kurtulan olmadığını belirtti.
Eles informaram que não havia sobreviventes no navio.
Şey, efendim, Denizciler de, buna imkansız derler.
Bem, na Marinha, diriam que é impossível.
Denizciler ; Yunus'un hatası Tanrı'nın emrine uymamaktı.
Marinheiros o pecado de Jonas, foi desobedecer a vontade de Deus.
Bir gemiye binince denizciler onu bakışlarıyla süzdüler.
Quando sobe a bordo os marinheiros o evitam.
Ve denizciler bakışlarıyla onu bir kez daha süzdüler.
De novo, os marinheiros o evitam.
Onun duasına kulak verin denizciler.
Mas observem as suas orações, marinheiros.
Neydi bu emir, denizciler?
E qual foi essa vontade, marinheiros?
Gemiye mi katılıyorsunuz denizciler?
- Vão subir a bordo, marinheiros?
Size iyi günler denizciler.
Bons dias.
Balina görünce ne yaparsınız denizciler?
O que fazem vocês quando avistam uma baleia?
Peki nakaratınız nedir denizciler?
- E o que cantais quando remais?
Beyaz balinayı ilk hanginiz haber verirse bu İspanyol altınını o kazanır, ey denizciler.
O que de vós... me achar essa baleia branca, terá esta onza de ouro española, rapazes.
Denizciler, şimdi balıkçı atalarımın eski ve asil bir âdetini ihya etmem için yaklaşın bana.
Marinheiros, agora rodeiem-me. Para que eu possa reviver uma nobre tradição dos meus antepassados pescadores.
Çarpıyor mu denizciler?
Queima, pessoal?
Denizciler sandallara.
Vamos todos. Preparar os botes.
Uyanık olun denizciler.
Mexam-se rapazes.
Yetişelim ona denizciler.
Remem direito a ela, rapazes. Mais depressa.
Ne diyorsunuz denizciler?
Que me dizem a isso, homens?
Denizciler, sandalları denize indirin.
Preparem-se para arriar um bote.
Ne diyorsunuz denizciler?
Que me dizem, homens?
Evet denizciler.
Amem.
Denizciler!
Chega.
Onu görüyor musunuz denizciler?
Vocês viram-na, homens?
Dönün denizciler. Gayret.
Cheguem-se mais perto.
Ne de olsa denizciler bunun için var
Afinal, é para isso que servem os marujos.
"Rüzgar direklerin üzerinden kükrer, bir örtü kaplar gemiyi solgun, titrek, bezgin, denizciler dona kalır dehşetle her bir dalga ile beliren hızlı gelen ölümle."
"Os ventos em voz alta sopram sobre os mastros... e cantam sobre todos os ovéns. Pálidos, trémulos, cansados, os marinheiros gelam de medo. E a morte repentina aparece em cada onda."
Bu federal bir gemi ve bunlar da federal denizciler.
Estamos num submarino federal, com marinheiros militares.
Siz İngiliz denizciler izinsiz giriş sevmezsiniz.
Vocês os ingleses melindram-se quanto a transgressões.
Denizciler hep homurdanırlar.
Os marinheiros resmungam sempre.
Tüm denizciler.
Como o mar é amargo...
Gidelim denizciler.
Vamos.
Sandalları indirin denizciler.
Arriar os botes!