Depart translate Portuguese
22 parallel translation
Mösyö Delambre, ben Çavuş Dubois, emniyetten.
Monsieur Delambre, sou o Sargento Dubois, do Depart. da Polícia.
The last train to Paris, will depart in 5 minutes.
O último comboio para Paris vai partir daqui a 5 minutos.
Do you depart for a trip on the sea?
Está de partida para uma viagem no mar?
Son 18 aydır, Hapisaneler Müdürlüğünde çalışıyor.
Trabalha há 18 meses no Depart. Federal das Prisões.
Ancak Savunma Bakanlığı'nın sivil otoriteleri onlara durmalarını söylediler.
Mas as autoridades civis, do Departº de Defesa, impediram-no.
Tesise yerleştikten sonra Adalet Bakanlığı'nı arayıp AIDS'in son aşamasındaki hastalara deneysel tedavi uygalayan bir doktor olduğuma inandırdım.
E quando saí, eu chamei o Departº. de Correcções e fingi que era um doutor do governo à procura de pacientes com SIDA. para tratamento experimental.
Mindy, Motorlu araçlar dairesini ara, Bakalım bir eşleşme bulabilecek misin.
Mindy, liga para o Departº. de veículos. Vê se descobres alguma combinação.
Ben de tekrar, sizin Adalet Bakanlığı'na gönderecektim.
Normalmente o seu Departº. de Justiça envia para mim.
Savunma Bakanlığı araştırmamız için bizi tutmuştu.
O Depart. da Defesa contratou-nos para investigá-los.
Burası Depart hava yollarının New York'a D665 uçuşu.
Esta é a linha aérea Depart, voo D665 para New York.
Bir evde 8 ajanın birden yaşaması işe yarıyor mu?
Resulta ter, três Depart. numa casa?
- Adım Barry Allen. Central City polis karakolundan geliyorum.
Chamo-me Barry Allen, do Depart. da polícia de Central City.
Central Şehri'nden gelen olay yeri incelemeci çocuk o bu adamın bir tür canavar olduğunu söylemişti.
O miúdo do Depart. de Central City... - disse que é como um monstro.
Diğer departmanlar nasıI çalışır ya da buraya nasıI geldiniz umurumda değil.
Não me interessa como os outros Depart's. trabalham ou como chegaram aqui.
Of ya.
Meu Deus. SEDE DO DEPART.
Ülkeden çıktığımızda Dışişleri Bakanlığı'ndan Bay Cooper, kendi ofisinin ve sizin ofisinizin kocamın naaşının bana iade edilmesi için elinden gelen her şeyi yapacaklarını söylemişti.
Quando saímos do país, o Sr. Cooper do Depart. de Estado garantiu-me que o seu gabinete e o gabinete dele fariam tudo para que o corpo do meu marido me fosse devolvido.
Detayları bilmiyorum, ama sadece tüm Büro'nun onu aradığını bil ve onu bulacağız.
Não tenho detalhes mas sei que todo o Depart., está à sua procura e vamos encontrá-lo.
Acil doktoru bana Rose Stagg'ı bulduğumuzda neredeyse ölmek üzere olduğunu söyledi.
O consultor do Depart. de Emergência disse-me que, na sua opinião, a Rose Stagg estava quase morta quando a encontrámos.
Ama acil doktorunun aramasını bekliyorum.
- Nenhuma lesão grave, acho, mas estou à espera de uma chamada do Consultor do Depart. de Emergências.
Savaş Bakanlığının tamamı yeniden yapılandırılıyor bu da SSR'ın yakın bir zamanda tarih olacağı anlamına gelir.
Todo o Depart. de Guerra está a ser restruturado, quer dizer que a RCE está a ir na direcção dos dinossauros.
- Depart this place, demon.
- Sai deste lugar, demónio.
Polis, soruşturmayı Organize Suçlar Şubesine devretti.
A polícia passou o caso para o depart.