Diner translate Portuguese
188 parallel translation
Ayrıca, bence birkaç dakikaya kadar diner Bayan Warriner.
Além disso, acho que vai parar daqui a minutos, Menina Warriner.
Umarım diner, yarın onlara Washington'ı göstereceğim.
Espero que pare. Amanhã, vou mostrar-lhes Washington!
Lokanta Birliği mi?
Diner's Club?
Belki birazdan diner.
Talvez pare em breve.
- Diner's Club kartın var mı?
- Vocês aceitam Diner's Club?
Kredi kartım henüz iptal edilmedi.
- O Diner's Club ainda não cancelou o meu cartão.
Visa, Diner's Club, Carte Blanche.
Visa, Diner's Club, Carte Blanche.
Umarım birazdan diner.
Só espero que passe depressa.
Toplantı değil, düğün. Kim evleniyor?
Alguém tem ido ao Gus'Diner ultimamente?
Bu dava bitmiştir.
- Não, obrigada. Depois do encontro, passámos pelo Gus'Diner.
Evet, son günlerde Gus'Diner'e giden oldu mu?
Não vou mudar agora. Pensa na Peggy.
Kek istemediğine emin misin? Hayır, sağ ol. Toplantıdan sonra yemek için Gus'Diner'e uğradık.
A Oprah tem um programa sobre transsexuais :'Que WC devem usar?
Şey... senin Diner's Club kartın... benim cüzdanıma girmiş ve ben de...
Bem... não sei como mas o seu... cartão do Diner's Club veio parar à minha carteira, - e eu, apenas...
Diner gözümün yaşı
Deixava de ser este chorão triste
Mary Louise McBirney'i buluşmamızda... Lou Ann's Diner a götürürdüm.
Eu chamei Mary Louise trouxe para jantar.
Hatırladın mı? Güzel, birazdan yağmur diner.
Bem, vai amainar logo.
Hap'in Yeri'nde garsonluk da yapıyormuş.
Trabalhou como empregada de mesa, no Hap's Diner.
Yağmur diner dinmez sana bir örnek göstereceğim.
Mal pare de chover, vou fazer de ti um exemplo.
Sanki kafamda "Diner" filmi oynuyor, o yüzden.
Mas só porque estive a ver o filme Diner, na minha cabeça.
Hey, buranın adı neden Floyd Lokantası da Floyd'un Lokantası değil?
Por que é que isto se chama O Floyd Diner e não o Diner do Floyd?
- Şimdiye dek diner sanıyordum.
Julgava que já tinha parado.
Fırtına diner dinmez gidiyorlar.
Eles aparecem logo a seguir à tempestade.
Pauly'nin Lokantası 7 Şubat Pazartesi
PAULY'S DINER SEGUNDA-FEIRA, 17 DE JANEIRO
- Bu adam nerede yemek yer? - Lily'nin lokantasında.
- No Lilly's Diner sem falta.
Görevli polis, kaza mahaline gelmeden önce "Codcake Diner" da yemek yemiş öyle mi?
"O polica no pequeno almoço no Codcake Diner antes de ter chegado ao local do acidente"?
Deprem gibi aniden başlar, ağır ağır diner.
lrrompe como um terramoto e depois abranda.
Goody's Diner nasıl?
Que tal no Goody's Diner? À uma?
Jerry Lewis tiplemen eleştirmenleri sana hayran bırakacak.
A tua versão do Jerry Lewis em The Diner Guy vai agradar à crítica. - Para quem são os ovos?
Lokantan, tanınmışlığın, Dünya'dan Ay'a.
Diner, Wings, Earth to the Moon...
Birazdan diner.
Vai parar em breve.
- Standard Diner'da.
- Standard Diner. Daqui a uma hora.
Belki yakında diner fırtına İnşallah
E já nem recordo O que aconteceu?
All American Diner, Gallup, New Mexico.
All American Diner, em Gallup, Novo México.
- Gallup'taki All American Diner.
- O All American Diner em Gallup.
Speck'in seri katil olmasının açığa çıkması, bizi Ajan Kulok ve benim All American Diner'da bulduğumuz kurban olan Barny Fulcher'ı incelemeye götürdü.
A revelação de que Speck era um assassino-em-série, levou-nos a examinar Barnard Fulcher a vitima que Kulock e eu encontrámos no All American Diner.
Fraziers Bottom Diner'da yemek için ülkenin diğer ucundan geldin.
Voar pelo país para almoçar no restaurante Fraziers Bottom.
Ve cuma gecesi saat sekizde Street Diner'da akşam yemeği bizim dizaynımızın seçilişini kutlamak için.
E jantar na sexta à noite às 20h00 no restaurante da Rua 24ª para comemorar a escolha do nosso projecto.
Yağmur diner dinmez, köpeğini geri getireceğim.
Vou trazer-te o cão mal pare de chover.
Yağmur diner dinmez.
Mal pare de chover.
Emniyetteki arkadaşı birkaç hafta önce Napoleon's Diner'ın önünde bir araba görmüş.
O amigo dele, da Polícia, viu um carro junto ao Napoleon's Diner, há umas semanas.
Dokuza kadar Q'nun Yeri'nde olmalıyım.
Tenho de chegar ao Q's Diner antes das 9 da manhã.
Belirsizlik sona ererse acımız biraz diner.
Se pudéssemos ter um desfecho, ajudaria.
Umarım bu er ya da geç diner.
Só espero que a poeira assente o mais depressa possível.
Visa, MasterCard, AmEx, Diners.
Visa, Mastercard, Amex, Diner's.
- Sende Diners kart olmasını.
O quê? Que tenhas mesmo Diner's.
Siz ve yağmur diner dinmez.
Quando começa o concerto?
- Öfkesi diner.
- Não faz mal.
Bende Diner's...
Eu tenho...
Diner's Club.
Diner's Club.
Patronum aradı.
Meu chefe no Diner ligou dizendo que tem uns soldados na cidade.
"Sierra Madre'nin Hazinesi." "Diner."
Diner?