Dior translate Portuguese
88 parallel translation
Dior'daki elbiseyi alacak misin bana?
Compras-me o vestido da Dior?
Dior'a telefon etmeye gidilir.
À Dior vai-se para telefonar.
Kamera ilerler ve beyaz bir Rolls-Royce görürüz.
Exterior. Christian Dior. A câmara faz uma panorâmica, um Rolls-Royce branco pára.
Christian Dior marka kravat takıyor.
Traz uma gravata Christian Dior.
Ama elbise orijinal Dior ve senin muhteşem bacakların var.
Mas o vestido é um Dior, e você tem pernas fabulosas.
Bir ekmek kızartıcısıyla şık bir Dior kıyafeti arasındaki farkı anlayamazlardı.
Era impossível distinguir umas tostas Seb através de uns collants Dior.
Egzotik, tam boy bir gece tuvaleti. Christian Dior gibi.
Um vestido de noite comprido exótico, um Christian Dior.
Christian Dior, kıçımın kenarı!
Christian Dior, uma ova!
Bugün Dior'da hediye dağıtılıyor.
Brinde grátis hoje no balcão Dior.
Dior'dan eşantiyon Poison, hanımlar.
Experimentem Poison da Dior.
Dior'dan Poison.
Poison da Dior.
En kötü kıyafetleri bile Dior gibi göstermeleri gerekiyor.
Têm de fazer uma roupa imperfeita parecer um modelo Dior.
Çok güze Dior elbiselerim var.
Tenho uns vestidos lindos, da Dior.
Charvet mi, Dior mu?
É uma Charvet? Ou Dior?
Elbette Dior.
Uma Dior, é claro...
Bay Gianfranco Ferre. Fransız modaevi Christian Dior'un İtalyan modacısı.
Monsieur Gianfranco Ferré, o estilista italiano residente da veneranda casa de Christian Dior.
Üzerinde moda takipçilerinin klasik bir Dior diyebilecekleri bir elbise var.
De la Fontaine chocou o mundo da moda ao ocupar o lugar do marido deixado simbolicamente vazio, na primeira fila, vestida com o que se crê ser um clássico Dior.
Beni sevmeye ihtiyaçları var Beni Christian Dior'dan giydirin
Eu vim do povo, eles têm de me adorar Christian Dior quero vestir
Christian Dior sever misiniz?
Gosta de Christian Dior?
- Christian Dior çantam!
A minha bolsa Dior.
- Gucci, Dolce ve Dior.
- Gucci e Tucci e Dior. - Oh, meu Deus!
Dior buna çok benzeyen bir şey çıkartıyor.
Dior tem algo parecido.
Yani onları Dior Süit'e alacağız.
Por isso, ficam na Suite Dior.
Oscar de Laurenta, Channel, Dior.
Oscar de la Renta, Chanel, Dior.
Şarap rengi Dior'unla içeri girdin.
Envergavas aquele vintage tinto da Dior.
Zengin kadınlar bağışta bulunsun diye Dior'un ve St. Laurent'ın önünde bekliyoruz.
Pedimos diante da Dior ou da St. Laurent, para que as ricaças na febre das compras espiem os seus pecados.
Ve köpükler, Christian Dior.
E a espuma é Christian Dior.
Banyo köpükleri Christian Dior.
A espuma do banho! É Christian Dior!
Dior güneş gözlüğü takarak son bir rötuş yapmanda ısrar ediyorum.
Mas insisto que uses uns óculos de sol da Dior.
Channel, Dior, Armani, Prada.
- Chanel, Dior, Armani, Prada.
Dior'umda bir delik.
Um buraco na minha Dior.
Dior'da düştüm.
Caí na Dior.
Ne kadar çok alırsam, hakkımda "Dior'da düşen Amerikalı" diye o kadar az düşüneceklerine karar verdim.
E decidi que, quanto mais comprasse, menos pensariam que eu era'A Americana que Caiu na Dior'.
Ta New York'tan, Dior'da yığılıp kalmak için geldim.
Tive de vir de Nova Iorque, para me agachar na Dior.
Bu yüzüğü Christian Dior, Helmut'a vermiş. O da bana verdi.
Este anel foi dado pelo Christian Dior ao Helmut, que mo deu a mim.
Onlar Christian Dior, bunu yapmanız şart mı?
Não, é da Christian Dior.
Dior mavisi.
É Azull Dior.
Bu kesinlikle Dior mavisi. Daha önce de görmüştüm.
É uma Dior azul, se alguma vez vi alguma.
Dior'u da dene.
Toma, experimenta o Dior.
Saten bir Dior'um var, yeni geldi... muhteşem birşey. Hiç sorun değil.
Não há problema!
Ve ona Rocha yerine Dior'u koyduğumu söyle.
- Hum-hum. E diz-lhe que troquei o Dior pelo Rocha.
Dior'dan giyinmiş, Rolex saatli.
Fato da Dior, Rolex.
Lütfen, o bir Dior.
Por favor. É da Dior.
- Chloe, Dior.
Chloe, Dior.
Başroldeki bu kadın, şu Dior marka yılan derisi ceket giyen ve ayağında Louis Vuitton marka ayakkabı olan,.. ... ne yazık ki Annie Braddock değil.
A mulher aqui apresentada... aquela a usar um casaco de pele de cobra da Dior e uns sapatos Louis Vuitton... infelizmente não é Annie Braddock.
Peki ya... Dior hoşuna gitti mi?
E... e gosta do Dior?
Bu gece Christian Dior'dan giyindim.
- Mas não é meu! Esta noite, é Christian Dior.
Dior.
E Dior.
O Dior.
É Dior, querido.
Sakin ol Jackie.
Calma, Jackie. A situação no Hotel Dior é simples.
- Dior?
- Dior?