District translate Portuguese
89 parallel translation
District Gölü'nü bilirsin.
- Na região dos lagos.
Garment District'te ciddi bir temizlik yapacağız.
Vamos fazer uma investida a sério no Garment District.
Dan, bu George Polito, Doğu Bölgesi Başsavcısı.
Dan, este é George Polito, Promotor Público do Eastern District.
- Mission District'e.
- Mission District.
Sanırım Ronny ile Lake District'de tanıştınız, Bayan Quested?
Você e o Ronny conheceram-se em Lake District, Miss Quested?
Keswick, Bay Poirot, Göl Bölgesi'nde.
É Keswick, Sr. Poirot, em Lake District.
Graham'la dairelerden konuşuyorduk da... Garden tarafında çok sevimli küçük dairelerin olduğunu söyledim.
Eu e o Graham estivemos a falar de casas, e disse-lhe que havia apartamentos lindos no Garden District.
Evet, sonra da mektubu District Attorney Fletcher'a gönderdiler.
Sim, e depois envia uma carta ao Fletcher, o Promotor Público.
Şöyle yaz : " District Attorney Fletcher, bende seni yok edecek kanıtlar var.
Escreve isto : " Promotor Público Fletcher, tenho provas que o vão destruir.
Nerede? Musil mahallesinde.
No Musil District.
Musil mahallesinin tam olarak neresinde?
Onde no Musil District?
Ben Dr. Berkus, Marin County Hastanesi...
Eu sou o Dr. Berkus, do Marina District Hospital.
Crenshaw District'te beyaz insanlar istenmez.
Não deixam brancos entrar no distrito de Crenshaw.
Küçük mağazasında 75 dolara takım elbise satıyordu.
Pôs fatos no Garment District a $ 75.
Fıstık, bölge savcısı ve "Bayan Daisy'i Gezdirirken".
"Babe", "District Attorney" e "Miss Daisy".
Harvey'ninki bana bir hikâye anlatıyor ama seninki anlatmıyor.
O Harvey conta-me uma história. Tu não. DECO DISTRICT
12.53 Paddington'ı yakalayabilirim, 1.36'da orda olurum, ring seferini yakalarım, ve şehir hattından King Kavşağına.
Posso apanhar o das 12H53 para Paddington, estar em Paddington às 13H36, apanhar a linha "Circle and District and Metropolitan" para Kings Cross.
"Güneyin dostları, maskeli baloya gelin. 14 Nisan, 20 : 30'da. 346 Pine Court, Garden semti."
"Amigos do Sul, venham a uma festa de máscaras, a 14 de Abril, às 8h30... 346 Pine Court, Garden District."
1882 yılında Edison, Financial District, Manhattan yakınlarında kendisinin ilk DC elektrik santralini kurdu.
Edison montou a sua primeira central de energia de corrente contínua em Pearl Street, perto do centro financeiro, em 1882.
Nettles, senin için bir bilgi edindim. Beach Caddesi'nde Warehouse District mahallesinde,
Nettles, tenho a informação que me pediste.
"Red Light District'in en ateşli kulübü."
"O bar mais escaldante da zona da luz vermelha."
Peak District, Brighton değil.
Peak District não é Brighton.
Bizimle Peak District'e gel Lizzie ve biraz temiz hava al.
Vem para Peak District connosco, Lizzie, e apanha ar fresco.
Red-light district'e.
Bairro da Luz Vermelha.
Mission Bölgesinde arkadaşlarımla buluşacağım.
Eu ia encontrar-me com uns amigos no Mission District.
Potrero Kavşağında 920.. Tamam.
920 no Potrero District.
Warehouse Bölgesi'nde buluşalım.
Vai ter comigo ao Warehouse District.
Deputee District Attorney.
Advogado do Estado.
All-Region, All-District, All-State- -
Toda a região, todo o distrito, todo o estado...
Elmasçılar mahallesine gittiniz mi hiç?
Já foste ao Diamond District?
Liman bölgesinde bir yangın olduğuna dair isimsiz ihbar yapıldı. Depoda mı?
Temos uma ligação anônima para o 911 sobre um incêndio em Harbor District.
Şehrin göbeğinde, Tony, sonrasında da Meatpacking District'te teras partisi.
É na cidade Tony, Com um festa depois em algum bar na cobertura de um edifício no distrito dos empacotadores de carne.
"Red Light District".
A cidade da luz vermelha.
Yani, eğer genç atletik sevgilinle District Gölü'nde bir otelde falan sevişmeyeceksen. Ha-ha.
Se não estiveres numa pousada perto do lago, a dar uma queca com o teu jovem e atlético amante.
Ailem Ouesso District'den, Sangha, Kongo'da.
A minha família é do distrito de Ouésso, em Sangha, Congo.
Sonra bir gün, etrafı gezmeye çıktık ve genelev mahallesinde Hollandalı bir fahişeyle karşılaştık. Bize bir kitaptan bahsetti.
E, um dia, fomos ver as vistas, e encontrámos uma prostituta holandesa no red-light district que nos falou de um livro.
Hollandalıların, soğuk nevaleliği ünlüdür, ama bu sana, Amsterdam'ın ünlü genelev mahallesindeki istenmeyen bir fahişeymişsin gibi davranmasını haklı göstermez.
Sei que os holandeses são conhecidos por serem frios... mas isso não é motivo para te tratar... como uma pega rasca no famoso Red Light District, em Amesterdão.
Ajan Booth, polis memuru David Poe, üçüncü bölgeden.
Agente Booth, fala o Agente David Poe, Third District.
Ortak bildiğimiz dili kullanıp....... gömleğinim kenarını çekiştirip cevabı da verecektim.
Eu queria passar pelo "Garment District" e pegar umas caixas das minhas camisas.
Garden Bölgesi'ndeki hanım aradı.
Uma mulher do Garden District.
New Orleans Garden Bölgesi zenginlerin, zengin bir hayat yaşadığı mekân.
Garden District de Nova Orleães, onde os ricos vivem em estilo.
Tamam, Garden District Fuarı, 2 yıl önce.
Ok, Garden District Fair, há dois anos.
Bir yere çekebilmemiz için hazırlaman ne kadar sürer?
Quão rápido podes chegar à Design District?
Bunun Lake District'te kullanışlı olacağını düşünürdü. Yorkshire vadisi.
Era útil no Distrito de Lagos de Yorkshire Dales.
İşyeri adresi var. Merkez Lisesi.
Local de trabalho, Central District High School.
Pırlanta bölgesini ya da sanat galerisini vurursun.
Roubar o Diamond District ou uma galeria de arte.
En yakın District hattı.
A "district line" é a mais próxima.
Bir avukattır ve merkezi ticaret bölgesinde bir ofisi var. Ayrıca Garden District'te de kocaman eski bir köşkü var, tamam mı?
É um advogado e tem um escritório no centro, e tem a porra de uma antiga mansão perto do jardim público, ok?
District'ten birisi, Holland'a bunun için uğraştığınızı söylemiş.
Alguém do agrupamento contou ao Holland que estavas a estudar o assunto, mas...
Söylesene, Amerikan Merkez Bankası'nı hackleyen bir adam nasıl olur da Birinci Bölge Sorumlusu olur.
Não sei como é que um gajo que acedeu ao Banco da América conseguiu um emprego na First District Trust.
- Pahalı bir semtte üstelik?
No Meatpacking District?