English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Domuz

Domuz translate Portuguese

7,025 parallel translation
25 şişko domuz kasabın bıçağı için hazır.
25 porcos gordos, prontos para a faca do açougueiro.
Bugün bizden 25 domuz aldınız diyelim sonra da yarın levazıma 35 tane sattınız.
Digamos que hoje nos compra 25 porcos, e que depois amanhã vende 35 ao intendente.
Onu geri domuz ağılınıza götürebilirsiniz.
Pode dizer isso no seu chiqueiro.
Sakin ol evlat. Domuz gibi terliyorsun.
Estás a suar como um porco.
Sen ve şu üç küçük domuz olayı nedir?
Então... que te aconteceu a ti e àqueles três porquinhos?
Benim başıma beni izleyen pislikler tarafından herhangi bir zarar gelecek olursa dört yeğenin, onların annesi ve büyük anneleri domuz gibi kızartılacaklar.
E eu deixei claro que se algo de mal me acontecesse às mãos da escumalha que me está a vigiar, as suas quatro sobrinhas, a mãe e a avó delas serão todas assadas no espeto, como porcos.
Sürtük domuz bizi istediği raddeye getirdi sonra da postaladı.
Aquela cabra de ferro teve-nos na palma da mão e correu connosco.
Hâlâ domuz veya inek eti yok.
Temos cabra e carneiro. Nada de porco e continuamos sem vaca.
Seç bakalım domuz yavrusu gibi deşilmek mi yoksa eklemlerde hızlı bir ameliyat mı?
Esventramos-te que nem um porquito ou fazemos-te uma cirurgia rápida nas articulações?
Her gece saat 7'de Koca Jim soğuk bir içecek ister ve tabağını Houston'ın en güzel domuz rostosuyla doldurtur.
Todas as noites, às 19h00, o Big Jim pede uma cerveja gelada e empanturra-se com o melhor porco no espeto de Houston.
Seninle konuşmak zorunda değilim, domuz.
Não vou falar consigo, porco.
Ona domuz etini sen mi aldın?
Compraste-lhe torresmos?
Büyük babam, Domuz Körfezi'nde Amerika için savaştı.
O meu avô lutou pela América na Baía dos Porcos.
Bunu ahıra götürün ve ağzını domuz boku ile doldurun!
Levem-no para as cavalariças. Encham-lhe a boca com merda de porco.
Hazır buradayken biraz kızarmış domuz yiyeyim bari.
Bem, desde que estou aqui, mais vale ir buscar porco estufado.
Cumartesi günü güveçte domuz yapılacak.
E no sábado... Assam um porco debaixo de terra.
Güveçte domuz pişirildiğini bilmiyordum.
Não sabia que isso era possível.
şarap, orkestra, ve 50 domuz hiç bir masraftan kaçınılmayacak.
Vinho, cerveja, músicos e 50 porcos. Não vos poupastes em despesas.
Tabi. Beni affetmen karşılığında 10 hint kavurması, 3 domuz kızartması ve 2 tencere güveç yapacağım.
"Em troca do teu perdão, eu deixo-te queimar-me 10 vezes, dar-me 3 estalos, prender-me 2 vezes com puns e como uma sopa de pimenta."
Geri kalan günlerini toprağın yarım mil altındaki gizli bir laboratuarda koca yaşlı bir kobay domuz gibi geçireceksin.
Vais passar o resto dos teus dias, quaisquer que sejam, num laboratório secreto cerca de 900m debaixo da terra, como um velho porquinho da índia do Governo.
O zaman nasıl oldu da üstünde bulundular? Bilmiyorum. Domuz adam üstüme koymuş olmalı.
- Não sei, o homem-porco colocou-os em mim.
Domuz adam mı? Bizi o gece ormanda gördü.
Ele viu-nos aquela noite no bosque.
Resimde Fader'la olan domuz bu.
Michael Feehan. Ele é o pervertido na fotografia com a Fader.
İlginç çünkü domuz eti o.
Isso é estranho, porque é porco.
Domuz.
Seu porco.
Doğru. Bak, yüzüğünü kaynayan domuz suyuna attığım için özür dilerim. Evet.
desculpa ter atirado o anel na água a ferver.
- Domuz yok, araba yok... yalnızca ben.
- Nem porcos, nem carroça, só eu.
Bunun sesi boğulan domuz gibi
Meu Deus, parece um porco a ser estrangulado.
İçerisi domuz çevirme gibi kokuyor.
Cheira a leitão assado.
Paris şıktır, Lexington ise domuz ini.
Paris é chique. Lexington é uma pocilga.
Graziolo'da domuz sindirimi yemeği.
Ao Graziolo's, para a refeição do "Porco Digestivo"?
Domuz sindirim sistemine bir mutfak turu.
É uma viagem culinária ao aparelho digestivo do porco.
Domuz bağırsak dondurması isteyen var mı?
- Gelado de tripas de porco, quem quer?
Olamaz ya, isterdim ama Vivian'la romantik bir domuz rektumu buluşmamız var.
Queres ir beber um copo? Até ia, mas tenho o jantar romântico de tripas com a Vivian.
Defol, domuz!
Vai-te embora, porco!
Domuz eti zehirlenmesi.
- Culpa dos porcos.
Bayat domuz eti yüzünden olmuştu.
Porcos malvados.
Bu insanlar öldükten sonra reenkarnasyona uğrayıp, domuz, inek ya da horoz gibi dünyada yeniden dirileceklerine inanırlar.
Estes tipos acreditam que depois de morreres reencarnas e voltas como um porco, uma vaca ou um galo.
Kudzunun toprağında ördek dışkısı,.. -... domuz ve keçi kılı buldum.
Encontrei dejetos de pato, pelo de porco e de cabra nos resíduos do kudzu.
Tam olarak, Ancora ördeği, Nijerya cüce keçisi ve şişman karınlı domuz.
Partículas de um pato Ancona, cabra anã nigeriana ou um porco vietnamita, para ser preciso.
Hangi bir aptal domuz kapanını göremez?
Que espécie de tolo não reconhece uma armadilha de javalis?
Kudurmuş bir domuz gördün mü hiç?
Já viste um porco a ficar selvagem? É terrível. As presas crescem.
- Ya da domuz ve karnabahar olan!
Ou porco e couves-flores.
Evet, o da hemen "Seni bencil domuz umarım bir başına ölürsün, seni hiç sevmemiştim." diyecek hemen.
Certo. E então ela vai dizer : "És um porco egoísta, e espero que morras sozinho, e eu nunca te amei."
Ben polislerle konuşmam, domuz herif.
Eu não falo com a polícia, porco.
Hatırlıyorum da, senin domuz kumbaranı kırıp parayı şekerlemelere basmıştı.
Lembro-me dela "assaltar" o teu porquinho mealheiro, para que pudesse comprar uns malditos doces.
Henry'e domuz saldırınca kazayla Amy'i vurdu.
O Henry foi atacado por um porco, e acidentalmente disparou a besta e acertou na Amy.
Pis domuz elimi ısırdı!
Maldito porco que me mordeu!
38 Yaşındaki adam ve domuz ayrıca bilekten organ kopması.
Homem de 38 anos contra porco, com traumatismo na mão, amputação no punho.
Domuz gibi güçlü.
Forte como uma besta.
Domuz bağırıyor, debeleniyordu kanı her yere fışkırıyordu.
O porco a guinchar, a avançar, a largar sangue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]