Dot translate Portuguese
444 parallel translation
Ah Dot, sen ilerledin. Sen başardın.
Dot, tu seguiste em frente.
- Ah, Dot, nasılsın?
- Dot, como estás?
Haklısın Dot.
Tens razão, Dot.
Evet Dot.
Sim, Dot.
Ah, Dot...
Oh, Dot...
Jim Palem eyerin üzerinde, şimdi Polka Dot çıkışa hazır, birinci kapı.
O Jim Palem já está na sela, pronto para montar o Polka Dot, porta 1.
Hoşça kal Dottie.
Adeus, Dot.
Ya Dol Teyze ile Ted Enişte.
E a tia Dot e o tio Ted.
Dot'la ben sperm sorunum yüzünden evlat edinmek istemiştik.
Eu e a Dot queríamos adoptar - o meu sémen tem defeito.
Belki Dot'la bana da yardım edebilir.
Talvez nos possa ajudar.
Aslında başka çocuğa ihtiyacım yok ama Dot kucağa almak için çok büyüdüklerini söylüyor.
Eu não queria mais, mas a Dot diz que estes já estão crescidos para andar ao colo.
- Peki bu ne için, Dot?
- Para quê, Dot?
Dot'a hep kilo vermesini söylerim ama beni dinlemek istemiyor.
E disse à Dot que perdesse peso, mas ela não liga.
"Dot hakkında ne düşünüyorsun?"
"O que achas da Dot?"
Dot kendisine gerekeni bana söyledi.
O caso é que a Dot... Disse-me que te acha...
Dot'la benim heyecan arayışımızdan bahsediyorum.
Eu e a Dot alinhamos nessa.
Seni ödül için ihbar edecektim ama Dot kucağına alacak bir şey istiyor.
Ia entregar-te pela recompensa, mas a Dot quer dar miminhos.
Dot bebeği almak için yarın burada olacak.
A Dot vem cá amanhã buscá-lo.
Dot nerede?
Que é da Dot?
Dot!
Dot!
Dot Matrix!
Dot Matrix!
- Soru sorma, Dot.
- Nada de perguntas, Dot.
- Geri dön, Dot!
- Anda cá, Dot!
Ben Kelly Bundy, ve hayatımın rüyası Polk kızı olmak, ve işte size kendi yazdığım tezahürat.
Sou a Kelly Bundy e o meu sonho é ser uma Polk Dot. Aqui têm um viva inventado por mim.
Tebrikler, Bayan Bundy, artik bir Polk-Dot'siniz.
Parabéns, Menina Bundy. É uma Polk Dot.
Biz DOT'u geçtik, ama EPA'da kaldık. Ben hala paramı alamıyorum..
Passámos a inspecção, mas não as normas do ambiente.
Pacific International Bank,.. ... Avrupa'daki bağlı kuruluşun X. bağlantısını yapmam için beni Roma'ya göndermişti.
O Pacific Internacional Bank enviou-me a Roma, para instalar a ligação X-Dot à sua subsidiária em Roma.
Avrupa'daki tüm bilgisayarlar X.25 protokolüyle konuşur.
Todos os computadores europeus trabalham na rede Dot-25.
Merhaba Dot!
Olá, Dot.
- Seninle gerçekten konuşabilir miyim?
Posso falar contigo a sério? Claro, Dot.
Nasılsın?
- Olá, Dot
Dot sinirli.
A Dottie está zangada.
Ne oldu Dot?
O que se passa Dot?
Bunu alıyorum.
Mas levo este também. Dot, o que é que se passa contigo?
Tanrım Dot!
Jesus, Dot.
Arkadaşıma ne yapıyorum ben Dot?
Dot, Jesus, o Vinnie é meu amigo, Dot
Bu doğru değil Dot.
Isto não está certo. Dot, não
Hayır, bu doğru değil.
Não, Dot, isto não está certo.
Dot! Lütfen yapma!
Dot, quero que pares.
Bildiğim tek şey, Vinny ve Dot'un gittiği günün ertesinde iki haftadır ilk defa hava sıcaklığı 32 derecenin altına düştüğü.
O que eu sei, é que no dia a seguir à Dot e ao Vinnie irem para Las Vegas A temperatura baixou dos 32º pela primeira vez em 2 semanas.
Tanrım, Tanrım!
Oh, Deus! Dot!
- Sadece Pro-Jam Mavi Nokta kartı olur.
- Só cartões da Pro-Jam Blue Dot.
DOT 3 bu sorunun cevabı.
E o T.O.D. 3 é a resposta.
Kesin. Warren, Melvin, Gary, Dot, Gordy.
Warren, Melvin, Gary, Dot, Gordy.
Rudy. Selam. Selam, Dot.
Olá, Rudy.
Bir saniye, bekle, Dot.
Espere, Dot.
Arsenal'in Türkiye şampiyonu Döt SK'ya karşı 1-0'lık zaferinde altı gölü de atan adam.
Ludovic Grayson, o homem que marcou seis golos na vitória do Arsenal por 1-0 ao campeão turco, FC Botty.
Bu sizi Döt'e açık farkla gönderir.
Regressa com uma grande vantagem.
- Döt nala?
- Galopeva?
Dot.
Dot. "
Dot'u gördün mü?
Viste a Dot?