English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Dude

Dude translate Portuguese

259 parallel translation
Dude, bak bakalım koşum takımı var mı.
E, Dude, vê se consegues achar umas correias.
Bana öyle geliyor ki, Dude'la ben her dönümden iki balya kaldırırız çünkü şu anda kendimi, eskiden her bahar hissettiğim gibi hissediyorum.
Parece-me que o Dude e eu vamos cultivar à volta de um fardo, porque a forma como me sinto, Ada, é como me sentia todas as Primaveras.
Hazır elin değmişken, Dude'dan bahsedebilirsin çünkü evin en günahkârı odur.
Bem, já agora, podia... Podia mencionar o Dude porque ele é o maior pecador da família.
Dude?
Dude?
Bu mu Dude?
Este é o Dude?
Gel Dude, Rahibe Bessie senin için dua etsin.
Anda cá, Dude, A Irmä Bessie vai rezar por ti.
- Diz çök Dude.
- Ajoelha-te, Dude.
Tanrım, Dude Kardeşi şeytandan koru onun için cennette bir yer ayır.
Senhor, salva o Irmäo Dude de Satanás e arranja um lugar para ele no céu.
Dude gibi bir günahkâr için o dua çok kısa geldi.
Pareceu-me uma oracäo muito curta Ç para um pecador como o Dude.
Dude'a dua gerekmez.
O Dude näo precisa de oraçöes.
- Ve Dude.
- E do Dude.
- Dude.
- Dude.
Dude.
Dude.
En küçük oğlum Dude, onunla gurur duyuyorum.
É o meu filho mais novo, e tenho muito orgulho nele.
Eve gidip mısırın birazını yiyelim Dude'la Ellie May hiçbir şey fark etmeden.
Vamos para casa e comer algum deste milho antes do Dude e da Ellie May se aperceberem de algo.
Fazla geç kalma Dude.
Näo te demores, Dude.
Bessie, Dude'a kocaman kornalı yepyeni otomobil alacağını niye söyledin?
Escuta, Bessie, por que disseste ao Dude que lhe ias comprar um automóvel novo...
Dude'la ihtiyacımız olacak, dolaşıp vaaz vermek için.
O Dude e eu vamos precisar dele para espalharmos a fé.
Dude yavrum, çok yakışıklısın.
Dude, näo podias ser mais bonito.
Otomobili almaya niye Dude gidiyor?
Por que é que o Dude vai contigo comprar o automóvel?
Niye Dude'un yerine ben gitmiyorum?
Por que näo vou eu em vez dele?
Dude, kornası dışında otomobilden anlamaz.
O Dude näo sabe nada de automóveis, a näo ser sobre buzinas.
Bana Dude gibi göründü.
E parece-me ser o Dude.
Dude'un vaiz olacak kadar aklı yoktur.
O Dude näo tem juízo suficiente para ser padre.
Dude yavrum.
Dude.
- Dude'la evlenmek istiyorum.
- Quero uma licença para casar com ele.
"Sowing in the Morning." Pekâlâ, Dude yavrum.
"Sowing in the Morning." Prepara-te, Dude.
Bizim olana dek bekle Dude yavrum.
Pára, Dude, até ele ser nosso.
- Dude Lester, Tobacco Road'dan.
- É o Dude Lester.
- Sevdin mi, Dude yavrum?
Quieto! - Gostas, Dude?
İşte buna şoför derim, Dude yavrum.
Isso é que é guiar, Dude.
Onu çekmezsen bu otomobili geçiremem.
Näo posso passar com o carro por aqui se näo tirar o antigo. - Claro que podes, Dude.
- Elbette geçirirsin, Dude yavrum. İttir.
Empurra-o.
Yapabilirsin demiştim, Dude yavrum.
Eu disse-te que eras capaz, Dude.
Yapabileceğini biliyordum, Dude yavrum.
Sabia que eras capaz, Dude.
Senin için onarayım, Dude.
Deixa-me arranjar-te isso, Dude.
Sen Dude'la evlenince nikâh kıyacak mısınız yoksa ilçe izniyle mi evleneceksiniz?
Tu e o Dude väo casar-se, arrumar uma casa, ou simplesmente deixar a regiäo?
Dude, çok şanslı bir çocuksun.
Dude, és um rapaz com muita sorte.
Bilirsin Bessie, Ada ile ben seninle, Dude'la ve o otomobille çok gurur duyuyoruz.
Sabes, Bessie, a Ada e eu estamos muito orgulhosos de ti e do Dude e daquele automóvel.
- Yapma Dude yavrum...
- Entäo, Dude...
- Dude yavrum.
- Dude.
- Ama Dude... - Dude yavrum.
- Sim, mas Dude...
Dude yavrum.
- Dude. Dude.
Dude yavrum!
Dude, meu filho!
Gitme Dude.
Näo te vás embora, Dude.
Evet, tek bildiğimiz Dude, Pearl ve Ellie May.
Sim, parece que só conhecemos o Dude, a Pearl e a Ellie May.
Dude nerede?
Onde está o Dude?
Jeeter, Dude'un yaptıkları için çok üzgünüm.
Sabes, Jeeter, lamento imenso aquilo que o Dude fez mais do que qualquer outra coisa.
Dude kendinden utanmalı.
Aquele Dude devia ter vergonha.
Dude ne der diye düşünüyorum.
Estou só a pensar no que o Dude diria.
Dude mu?
O Dude?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]