Duffy translate Portuguese
522 parallel translation
Duffy olanlar konusunda size bilgi verecek. Geçen bir kaç haftadır bu bölgeyi vuran aynı adam.
O Duffy vai pô-lo a par do que aconteceu, mas parece ser o mesmo homem que tem atacado esta zona nas últimas semanas.
Ah, işte, ehem, işte komiser Duffy'nin raporu.
Isto é o relatório do Tenente Duffy.
İşte, Duffy'nin raporunu okuyun.
Leia o relatório do Duffy!
Yarın sabah, Soygunculuk Şubesinden Komiser Duffy'ye rapor vermeni istiyorum. Bu ipuçlarına yoğunlaşmanı istiyorum.
Quero que amanhã de manhã entregue o relatório para o Tenente Duffy, da divisão de furto, e que siga as suas pistas.
Komiser Duffy.
- Tenente Duffy?
Şey, bu klasörleri gözden geçiriyordum. Bunlar soygunlarda baş şüpheli olan kişiler ve Duffy klasörlerin bürosundan dışarı çıkarılmasını istemedi.
Precisava de ver estes ficheiros, são os suspeitos dos assaltos, e o Tenente Duffy não queria que eles saíssem do gabinete.
Duffy, şu banyoyu araştır.
Verifiquem a casa de banho.
Sus Duffy. Düşünüyor.
Cala-te Duffy, está a pensar.
Sweeney değilim. Ben, Duffy.
Um momento, eu não sou o Sweeney, sou o Duffy.
Duffy, dinle. 4 : 00 Albany trenini durdurabilir miyiz?
Ouve, há alguma forma de impedir que o comboio das quatro saia para Albany?
Karısı nihayet ikiz doğurmuş.
Pobre Sweeney. O Duffy disse-me.
- Bütün kelimelerini kullan.
- Tudo o que tenhas. Ouça, passe-me ao Duffy.
Alo, Duffy?
Olá Duffy.
Butch O'Connor'ı bul.
É questão de minutos. E escuta, Duffy... telefona ao Budd O " Connor.
Bugün bizim Duffy'ye senden bahsediyordum.
- O que é que quer dizer? Que precisamente, à bocado falei de si com o senhor Duffy.
Duffy, Bay Bunsinger'i yolluyorum.
Ouve, Duffy! Duffy. Mando-te o senhor Bunssinger para que...
Şu işe bak. Bir yosmanın peşinde koşuyor...
Duffy, o que é que te parece?
Duyamıyorum!
Não me deixas ouvir. Duffy!
Duffy nerede?
Bom, aonde está o Duffy?
- Hildy, Duffy'yi ara.
- Hildy. Telefona ao Duffy.
Post, Williams'ı şerife teslim etti.
Bateu num guarda. Duffy! O Morning Post acaba de entregar o Williams ao Xerife!
İfadelerini al.
- Duffy.
- Duffy'yi bağla.
- Passa-me ao Duffy.
Lazım olunca hiç yerinde olmaz.
- Isto é o cúmulo. Cada vez que preciso do Duffy, saiu!
Bir dakika.
Um momento Duffy.
Duffy, şu ana kadarki durumu anlatmaya...
Duffy! Vou dar-te todos os pormenores que temos a esta hora.
Bağla.
- Duffy. Passe-me a ele.
Bir dakika.
- Espera um momento Duffy.
Her şey değişti.
Duffy? Mudou tudo.
Duffy, idari editör olabilirsin.
Duffy. A partir de agora és o director!
Tamam Duffy.
- Está bem Duffy!
Amanda davasını erteledik. Duffy ileri bir tarihe aldık. Ama tramvay şirketi davası devam edecek.
Eu adiei o caso da Amanda... e instalei a escuta do Duffy... e pedi um adiamento do caso da companhia dos eléctricos.
Minik Duffy'yi arıyorum.
Onde posso encontrar Tiny Duffy?
Minik Duffy misin?
É Tiny Duffy?
Yarın yine o sokaktayım, Bay Duffy.
Estarei naquela rua amanhã, Mr. Duffy.
O kekeliyor, Bay Duffy.
Ele gagueja, Mr.
Sizse boş konuşuyorsunuz.
Duffy, mas o senhor não diz nada.
Ona çalışmak için yarışıyorlardı. Minik Duffy bile.
Estavam todos a passar para o lado dele, até o Tiny Duffy.
- Duffy bana çalışıyor.
- O Duffy trabalha para mim. - Parece que toda a gente trabalha.
Çabuk. Sen de, Duffy, yürü.
Tu também, Duffy.
Duffy bunu halledecek.
O Duffy tratará disso.
- Duffy'yi getirmeye gidiyorum.
- Vou voltar para chamar o Duffy.
Duffy'ye söyle, ben gelmeden bir şey yapmasın.
Diz ao Duffy para não fazer nada até eu chegar.
Bu bana son defa bakışınız Francis Elroy Duffy ölümlü vücuduna John ve Edna Duffy'a doğmuş...
Estão a olhar pela última vez para o corpo mortal de Francis Elroy Duffy, nascido de John e Edna Duffy.
James William Duffy.
James W. Duffy.
Komiser Duffy dışarıda görevde.
- Bom dia.
Bürosunu ben kullanıyorum.
O Tenente Duffy saiu em serviço e estou a usar o gabinete dele.
Kolumbo, Duffy, benimle gelin.
Columbo, Duffy, venham comigo.
- Çık dışarı Duffy!
- Suplico-te.
Ne, Duffy?
- Sim.
Söyleyeceklerini şimdi söyleyebilirsin...
- Podes falar, Duffy.